Tavaf esnasında abdestli olmak Hanefîlere göre vacip, diğer mezheplere göre rükün yani farzdır. Abdestsiz olarak tavaf yapan kişinin Mekke’den ayrılmamışsa tavafı iade etmesi icap eder, memleketine dönmüşse dem gerekir. Tavaf esnasında abdesti bozulan kişi, tavafı bırakıp abdest alarak kaldığı yerden tavafa devam eder, dilerse tavafı baştan başlayarak yeniden yapabilir. Diğer mezheplere göre ise abdestsiz yapılan tavaf geçersiz olup, bu şekilde yapılan tavaf mutlaka iade edilmelidir.
Harem-i Şerif’e girip çıkarken veya tavaf yaparken eli kadına değen kimsenin abdesti bozulur mu? Hanefî mezhebine göre kadın ve erkeklerin birbirlerine ellerinin değmesinden dolayı abdestleri bozulma. Şâfiî mezhebine göre ise bu durumda abdest bozulur. Ancak Şâfiî olanlar, bu konuda Hanefî mezhebini taklit edebilirler.
Umre tavafını yaparken abdesti bozulan, fakat abdestinin hangi şavtta bozulduğunu bilmeden hem tavafı hem de sa’yi tamamlayan kimsenin ne yapması gerekir?
Tavafın abdestli olarak yapılması ve sa’yin de muteber bir tavaftan sonra yapılmış olması gerekir. Abdestsizliğin hangi şavtta meydana geldiği bilinmediğinde abdestsizlik hâli ilk şavta hamledilir. Bu durumda kişi abdest alarak tavafı ve sa’yi iade eder. İade etmediği takdirde Hanefîlere göre dem gerekir. Şâfiî mezhebine göre ise abdestsiz yapılan tavaf geçersiz olduğundan dolayı tavafın ve sa’yin iadesi gerekir. Ancak abdestli olarak tavafı yaptıktan sonra abdesti bozulup o şekilde sa’y yapmışsa yapılan sa’y geçerlidir. Zira sa’yde abdestli olmak sünnettir.
Umre tavafını abdestsiz yapan veya yaparken abdesti bozulup yeniden abdest almadan tavafa devam edip tamamlayan kişinin ne yapması gerekir?
Tavafın abdestli olarak yapılması vaciptir. Umre tavafının tamamını veya bir kısmını, hatta bir şavtını cünüp, abdestsiz, lohusa veya âdetli olarak yapmak dem gerektirir. Ancak ihramdan çıkmadan abdestli olarak yeniden tavaf yapılması hâlinde ceza ortadan kalkar. Diğer mezheplere göre ise abdestsiz yapılan tavaf geçersiz olup, bu şekilde yapılan tavaf mutlaka iade edilmelidir.
Umre veya ziyaret tavafı esnasında eli, burnu veya başka bir yeri kanayan bir Hanefî, o esnada Şâfiî mezhebini taklit edebilir mi?
Hanefî mezhebine mensup olan bir kişinin tavaf esnasında bir yerinin kanaması hâlinde abdesti bozulur. Bu durumda yapması gereken şey, tekrar abdest alıp kaldığı yerden veya baştan başlayarak tavafını tamamlamaktır. Şayet umre veya ziyaret tavafına abdestsiz olarak devam edecek olursa kendisine dem gerekir; abdest alıp tavafı yeniden yaparsa ceza düşer. Hastalık, yaşlılık veya aşırı izdiham gibi sebeplerle yeniden abdest almanın zor olduğu durumlarda Hanefî olan kimse, Şâfiî mezhebini taklit ederek tavafına devam edebilir.
Namaz kılınması mekruh olan vakitlerde tavaf namazı kılınabilir mi?
Hanefî mezhebine göre tavaf yapıldıktan sonra kerâhet vakti değilse, ara vermeden tavaf namazı kılmak efdaldir. Mekruh vakitlerde ise daha sonraya tehir edilir. Şâfiî mezhebine göre ise tavaf namazının kerâhet vaktinde kılınmasında hiçbir sakınca yoktur.
Tavaf, geri geri yürüyerek yapılırsa geçerli olur mu?
Tavaf geri geri yürüyerek yapılırsa iade edilmelidir. İade edilmezse Hanefîlere göre dem gerekir. Şâfiî mezhebine göre ise, bu şekilde yapılan tavaf geçerli olmaz; yeniden yapılması gerekir. Bazı şavtlarda böyle yapılırsa bu şavtların iadesi yeterlidir.
Tavaf namazı nerede kılınır? Tavaf namazının Makâm-ı İbrahim’de kılınması efdal olmakla birlikte, tavaf edenlere eziyet vermemek bakımından imkân nisbetinde Harem’in içinde uygun bir yerde kılınması da mümkündür. Buna da imkân bulunamazsa bu namaz, Harem’in dışında da kılınabilir. Bu itibarla tavaf namazını Makâm-ı İbrahim’de kılmaya çalışarak tavaf edenlere engel teşkil etmekten sakınılmalıdır.
Namaz kılınması mekruh olan vakitlerde tavaf yapılabilir mi? Namaz kılmanın mekruh olduğu vakitlerde tavaf yapılabilir, bunun hiçbir sakıncası yoktur. Ancak Hanefîlere göre bu tavafın namazını söz konusu vakitte kılmak mekruhtur.
Tavaf namazını kılmadan birkaç defa tavaf yapmak doğru olur mu? Tavaf namazı Hanefîlere göre vaciptir. Ancak tavafın vacibi olmayıp, haccın müstakil vaciplerinden olduğu için, kılınmaması tavafın sıhhatine mani değildir. Peş peşe birden fazla tavaf yapan kimsenin her bir tavafın arkasından iki rekât tavaf namazı kılması gerekir. Tavaf namazı kılmadan iki tavafı peş peşe yapmak Hanefîlere göre mekruhtur. Şâfiîlere göre ise bunun bir sakıncası yoktur. ( diyanet işleri başkanlığı fetvalar kitabından alınmıştır)
DİĞER HABERLER
Vay memleket vay! Daha neler göreceğiz?
Koğuculuk, Yalan Ve Yalancı Şahitlik
MEHMET ÇETİN, Mehmet Gündoğan