İlçe Sağlık Müdürlüğü’nün tarafından “Bulaşıcı hastalıklar ve korunma yöntemleri” konulu eğitim düzenlendi.
Rehabilitasyon Merkezinde öğretmenlere ve personellere düzenlenen eğitim, İlçe Devlet Hastanesinde görevli pratisyen Dr. Abdullah İsa Bulat tarafından verildi.
Slayt gösterisi eşliğinde verilen eğitimde şunlar bahsedildi;
İlk olarak Bulaşıcı Hastalığın; Bir hastalığın, insandan insana ya da hayvandan insana herhangi bir yolla bulaşma niteliği taşıması,
Bir mikroorganizma veya onun toksik ürünlerine bağlı olarak ortaya çıkan hastalık,
Ve Mikroorganizma: Bulaşıcı hastalıklara neden olabilen, gözle görülmeyen; ancak mikroskopla görülebilen canlılar olduğunu belirterek başlanıldı.
Daha sonra eğitimde sırasıyla; Bulaşıcı hastalıkların etkenleri, Genel Özellikleri, Genel Belirtileri, Bulaşma Yolları, Bulaşıcı Hastalıkların Sık Görülenleri ve Günlük Hayatta Kullanılabilecek Yöntemlerinden bahsedildi.
“Bakteriler, Virüsler, Mantarlar ve Parazitlerin” bulaşıcı hastalık etkenleri olduğu, etkenlerin genel özelliklerinin; “Uygun ısı, nem ve besin ortamı gibi koşulların varlığında çoğalarak sayılarını hızla arttırırlar. Bir kısmı insanlarda, Bir kısmı ise hem insan hem de hayvanlarda hastalık oluşturabilir.
Bazıları vücuda girdikten sonra bazı organ ve dokuları tercih ederek hastalık oluşturur (hepatit virüsleri, karaciğere; menenjit yapanlar, beyin zarlarına yerleşirler)
Bazıları insandan insana bulaşırken (hepatit virüsleri, grip virüsleri vb.) bazıları bulaşmaz (tetanos, brucella vb.).
Bazıları salgın oluşturabilirken (kolera, tifo, grip, bulaşıcı menenjit, hepatit A vb.) bazıları oluşturmaz (tetanos vb.)” olduğu ifade edildi.
Daha sonra bulaşıcı hastalıkların belirtilerinde; “Ateş, hâlsizlik, yorgunluk, iştahsızlık, deri döküntüsü, vücutta ağrı, bulantı, kusma, ishal, baş ağrısı, öksürük, balgam çıkarma.
Cinsel organlarda akıntı, burun akıntısı, üşüme, titreme, sarılık, kasık ve koltuk altı lenf bezlerinde büyüme, karaciğer-dalak büyümesi.
Ve Solunum sayısının artması, ense sertliği, boğazda kızarıklık-iltihap, ağrı vb. belirtiler görüldüğü,
Bulaşma yollarının da; “Doğrudan temas, Dolaylı temas, Hava ile Araçlarla ve Vektörle (Bit, pire, kene gibi) olduğu geniş kapsamda anlatıldı.
Daha sonra tüberküloz hastalığından bahsedilerek; Bulaş Yolu: Enfekte kişinin öksürüğüyle çıkan balgamdan damlacıkların solunmasıyla bulaşır.
Uzun süreli yakın temasla olan maruziyet bulaşıcı olabilir. Kuvvetten düşmüş, zayıflamış kişilerin teması bulaş yönünden en fazla riski taşır.
Bovin tipi tüberküloz sığırlarla temas ya da onların pastörize edilmeyen günlük ürünlerinin alımı ile olur.
Tecrit ve izolasyon gereksinimi: Yeni tanı konan öksüren hastalar için hastane tedavisi önerilir, tek kişilik iyi havalanan odalar bu hastaların solunum izolasyonu için gereklidir. Özgül ilaç tedavisi bulaştırıcılığı hızla azaltır, 2-3 haftada balgamın bulaştırıcılığını ortadan kaldırır.
Bakteriyolojik olarak negatif, öksürmeyen, yeterli ilaç tedavisi alan hastaların izolasyonuna gerek yoktur.”denildi.
Kırım Kongo kanamalı ateş hastalığını ile ilgili olarak; Virüsü taşıyan kenelerin kan emmesi,
Çiftlik hayvanları üzerindeki kenelerin çıplak elle toplanması ve ezilmesi,
Vücudunda virüs bulunan hayvanların kanlarına ve vücut sıvılarına temas edilmesi,
Hastalığa yakalanmış insanların kan ve vücut sıvılarına temasla bulaşabilir.
Kene asla çıplak elle çıkartılmamalıdır!!!
Eldiven, naylon poşet veya bez parçası ile tutularak ya da ince uçlu bir pens veya varsa kene çıkartma kartı ile ezilmeden çıkarılmalıdır.
Çıkartılamıyorsa en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
Vücuda tutunan kene ne kadar erken çıkartılırsa hastalığa yakalanma riski de o kadar azalır.”dendi.
Sonra uyuz hakkında da bilgi verilerek; “Pire, bit gibi parazitlerle yayılır.
Koltukaltı, dirsek, elbileği ön yüzünde, parmak araları, dış genital organlar, uyluk sık olmak üzere vücudun her tarafı kaşınır, özellikle yattıktan sonra ve parmaklarda kaşıntı artar.
Bulaş yolu: Günlük temastan çok yakın deri teması gerektirir. Nadiren de içgiyim ya da yeni kontamine olmuş yatak örtülerinden geçer.
Bulaşımını önlemek için başkalarının giysilerini, tarağını, yatağını paylaşmaktan kaçınmak gerekir.
Uyuz etkeni 40-50 °C de öldüğünden, giysiler kaynatıldığında temizlenir. Vücuttaki etken ise yıkanma, kükürt-sülfür içeren solüsyon veya kwell solüsyonu ile temizlenir.
Tecrit ve ayırım gereksinimi: Hiç gerekmez. Tedaviden sonraki 24 saatte yakın temastan kaçınılmalıdır.
Korunma , hasta eğitimi: İç çamaşırlarının yıkanması. Son 48 saatte kullanılan giysi ve yatak örtüleri sıcak suda yıkanıp kurutulur. “dendi.
Son olarak günlük hayatta kullanılabilecek yöntemlerden de söz edilerek; “Yerlere tükürülmemeli,
Kâğıt mendil ya da kâğıt havlu kullanmaya özen gösterilmeli,
Çiğ yenen meyve ve sebzeler, akar su (musluk) altında iyice yıkandıktan sonra tüketilmeli,
Doğal tat ve kokusu değişmiş bozuk gıdalar tüketilmemeli,
Kapağı bombeleşmiş ve kullanma süresi geçmiş konserve gibi gıdalar tüketilmemelidir.”denildi.
Eğitim, soruların cevaplandırılmasıyla sona erdi..
DİĞER HABERLER
TAPUDA RÜŞVET OPERASYONU 3 GÖZALTI
HUZUREVİ İÇİN ÇALIŞMALAR BAŞLATILDI
KIŞ AYI GELDİ PAZAR ESNAFININ ÇİLESİ BAŞLADI