ÇELİK İDDİALARI YALANLADI “Müfettiş falan gelmedi, soruşturma açılmadı”

“Değerli hemşehrilerim Belediye’ye hiçbir müfettiş gelmemiştir. Belediye’ye gelen Ankara Büyükşehir Belediyesinde muhasebeden gelen 1-2 arkadaş, davet üzerine oradaki evrakları incelemek üzere geldi. Ne bir müfettiş geldi, ne bir soruşturma açıldı. Bir Belediye Başkanının, bir Belediye Başkanına soruşturma açtırma yetkisi de yok. Bunlar bu konulardan bihaber. Tamamen halkı galyane getirmek, halkı yanlış bilgilendirmek ve bizleri ve mesai arkadaşlarımı halka hedef olarak göstermek amaçlanıyor”
Eski Belediye Başkanı Memiş Çelik, son zamanlarda söylenen iddialara facebook sosyal medya hesabından çektiği videoyla açıklama yaptı.
Çelik, “son günlerde tarafımıza atılan iftira ve algılara cevabımız” yazısıyla yaptığı açıklamasında şunları söyledi;
“31 Mart yerel seçimlerinde sizlerin teveccühüyle Cumhuriyet Halk Partisinin adayı Mustafa Koçak, Belediye Başkanlığını kazanmıştır. Tabi biz öncelikle başarılar diliyoruz. Seçim sonuçları alınılırken CHP’li vatandaşlarımız, Belediye Başkanı ve çevresindeki insanlar sevinç gösterisini biraz abarttılar, dolaysıyla konvoylarla birtakım taşkınlıklar yaptılar. Bunları sizin taktirinize bırakıyorum. Sevinmeleri normaldir. Lakin taşkınlık derecesine geldiği zaman bunun takdirini de kamuoyuna bırakıyorum.
Biz asıl meseleye geldiğimizde, yerel basında çıkan haberlerle ilgili gerek yerel basında gerekse sosyal medya hesabında birtakım paylaşımlar yapıldı, birtakım insanlara iftara atıldı. Bununla ilgili bir açıklama yapmak istiyorum.
Ne demişti, çıkan haberlerde Belediye Başkanının kaybetme sebeplerden bir tanesi hırsızlık, yolsuzluk, adam kayırma gibi birtakım iftiralarla söze başladı.
Burada elinde herhangi bilgi, belge olmadan dolayısıyla şahsımı ve beraber çalıştığım mesai arkadaşlarımızı, her platformda suçladı. İftiralar attı. Gazetede de bu ifadeyi kullandı. Daha sonra Belediye’de sanki müfettiş gelmiş gibi çok yönlü bir araştırma, müfettişler Belediye’ye doldu diye halkı yanıltıcı bilgi sunmuştur. Gerek sosyal medya hesabından gerek gazeteden.
Değerli hemşehrilerim Belediye’ye hiçbir müfettiş gelmemiştir. Belediye’ye gelen Ankara Büyükşehir Belediyesinde muhasebeden gelen 1-2 arkadaş, davet üzerine oradaki evrakları incelemek üzere geldi. Ne bir müfettiş geldi, ne bir soruşturma açıldı. Bir Belediye Başkanının, bir Belediye Başkanına soruşturma açtırma yetkisi de yok. Bunlar bu konulardan bihaber. Tamamen halkı galyane getirmek, halkı yanlış bilgilendirmek ve bizleri ve mesai arkadaşlarımı halka hedef olarak göstermek amaçlanıyor. Aynı seçim sürecinde yaptıkları algılara halen devam ediyor.
Mustafa Koçak ne demişti; biz birleştirici olacağız, ayrıştırıcı olmayacağız demişti. Ama maalesef daha göreve başlamadan ayrıştırmaya başladı. Sanki Belediye’ye müfettiş çağırmış gibi yerel basına da böyle aktardığını düşünüyorum ki, yerel basında böyle bir haber yayınladı. Bir insanı doğrudan hırsız olarak yapmak, kimsenin hakkı ve haddi değildir. Tabi burada kamuoyuna algı vermektir. Algıda da kısmen başarılı olmuştur. Bu paylaşımdan sonra da ben yorum yazan arkadaşlara baktım. Tarafımıza hırsız diyenleri de gördüm, hem mesai arkadaşlarıma hem bana hırsız ithamlarında bulunan bazı yorumcular vardı. Arkadaşlar bunlar suçtur, şu anda suç işlemiş bulunmaktadırlar. Biz yasal süreci başlattık. Hem yorum yazanlara hem tarafımıza bu tür itham edenlere de yasal süreci başlattık, haklarında suç duyurusunda bulunduk. Ve bundan sonra da suç duyurusunda bulunmaya devam edeceğiz. Bunu kamuoyunun bilgilerine sunuyorum.
Bu süreç nasıl işler? Yetim hakkını yemeye kimsenin hakkı ve haddi değildir. Kimse yetim hakkı yiyemez. Onların karşısında ilk önce biz dururuz. Eğer ki burada yetim hakkı yendiyse sonuna kadar bunu gereken mercilere ulaştırmazlarsa namerttirler. Bunu açık ve net söylüyorum.
Bu süreç şöyle olur; Geldi Büyükşehir Belediyesinden birtakım arkadaşlar, inceliyorlar. Burada bakacaklar. İnceledikten sonra bu hiyerarşik olarak düzen budur, bakılır, eksik varsa, yanlışlık varsa, yolsuzluk varsa, Belediye Başkanı İçişleri Bakanlığına yazar, müfettiş ister. Gelen müfettiş incelemesini yapar, incelemesini yaptıktan sonra eğer bir suç unsuru varsa bunu doğrudan Savcılığa suç duyurusunda bulunur. Burada yetkili sadece Mülkiye müfettişleridir. Bunun haricinde Belediye Başkanının burada soruşturma açma yetkisi de yoktur. Burada tamamen kamuoyunu yanlış bilgilendirmektedirler.
Yine gazeteci birtakım olaylarla ilgili mesai arkadaşlarımızla ilgili birtakım iftiralarda bulundular ve burdaki yolsuzluktan dolayı görev değişikliği yapıldığını ima ettiler. Seçimlerle ilgili her Belediye Başkanı kendi ekibiyle çalışır. Bundan gayet doğaldır. Kendi çalışmak istediği arkadaşları belirler, bunlarla 5 yıl boyunca yola devam eder. Bu gayet normaldir. Lakin burada anormal olan insanlara itham etmektir. Bunu da kamuoyunun vicdanına bırakmak istiyorum.
Ve yine burada Mustafa Koçak’la ilgili bir-iki bir şey söyleyeceğim. Her platformda yetim hakkını dile getiriyor. Bizlerin en hassas olduğu nokta budur. 20 yıldır siyaset yapıyoruz, 20 yıl siyaset yaptığımız süre içinde kimse bize bu ithamda bulunmadı. Nasıl bir siyasi anlayışla gittiklerini yine kamuoyunun takdirine bırakıyorum.
Şunu söylemek istiyorum, Mustafa Koçak Belediye’de çalışan bir kardeşimizdi. Burada Büyükşehir Belediyesinin ve kendi adaylık sürecinde buradaki pankartlar, dövizler, manşetler, buradaki reklamlar, her türlü harcamaları Mustafa Koçak kendi cebinden mi yaptı? Gayet yüklü miktarda bir maddiyat lazımdır buna. Burada kendi cebinden mi yaptı, yoksa Büyükşehir Belediyesinin kaynaklarıyla mı yapıldı? Bunu kamuoyuna açıklamasını istiyorum.
Ve yine billboardlarla ilgili. Sayın Mansur Yavaş, burdaki ilçe seçim kuruluna bildirisinde şöyle dedi; Billboardları hiçbir şekilde siyasi amaçla kullanmayacağız? Diye dilekçesi var. Ve 1-1,5 ay boyunca Sayın Yavaşla, Sayın Koçak’ın resimleri billboardlarda durdu, billboardları meşgul etti. Ve yapmayacaklarına dair söz vermelerine rağmen yaptılar. Ve bilboardları kiraladılar mı? Yoksa kiralamadan mı kullandılar? Bunlar yetim hakkı değil mi? Bunu açıklamasını istiyorum.
Yine 3 ay boyunca Belediye şirketinin araçlarıyla gezdiler. O araçlarla gezerken o kamu hakkı değilmiydi? Yetim hakkı değilmiydi? Bunun da açıklama yapmasını istiyorum.
Ve yine seçim süreci boyunca resmi yardımlar hariç, gayri resmi olarak tırlarca koliler geldi, gıda yardımları geldi. Bunlar gayri resmi olarak geldi. Bunların kaynağını açıklamalarını istiyorum. Bu da yetim hakkıdır, bunu da bilmenizi istiyorum.
Yine söylenenlere göre, birçok köylerde vatandaşlarımıza nakit para dağıtıldığı söyleniyor. Bunların kaynağa nerden? Kaynağını açıklamalarını istiyorum. Bunlar, yetim hakkı değil mi? Bunların kaynağa Büyükşehir Belediyesi mi, değil mi? Bunları da açıklamalarını istiyorum.
Tabi şöyle bir şey var. Hep şunu söylediler, “ayrıştırmayacağız, birleştireceğiz” diye. Daha ilk günden ayrıştırmaya başladınız. Ben şahsım adıma seçim sonuçlandı. Başarımı da sosyal medyadan diledim. Tabi bundan sonra bize susmak düşer, başarı dilemek düşer, destek olmak diye düşündüm. Ben bunu yinede söylüyorum; Bu ilçede hakikaten birçok sorunlar var. Bu sorunların tek bir kaynağa vardı. Her zaman söyledim. Her zaman da söyleyeceğim. Büyükşehir Belediyesinin tamamen ilçe Belediyesinin başka partiden olması vesilesiyle kendi görevlerini yapmamaktır. Burdaki eğer eksik bir hizmet varsa Büyükşehir Belediyesinden kaynaklı eksiklikler vardır.
Siz şu andan sonra bu basit boş işlerle uğraşmak yerine Mustafa Koçak’a söylüyorum. Basit ve boş işlerle uğraşmaktan öte sizler bütün enerjinizi bu ilçeye hizmet noktasında kullanmanızı size bir eski Belediye Başkanı olarak tavsiye ederim. Bu ilçede çok sorun var. Kaynağı da sizsiniz. Büyükşehir Belediyesidir. Bugün ilçe Belediyesiyle, Büyükşehir Belediyesi aynı partiden oldu. Mazeretiniz de yok. Başarılı olmak zorundasınız. Her hâlükârda çalışmak zorundasınız. Bugün ben şunu görüyorum. Organize Sanayi Bölgesi. Bugün faaliyete geçirmiş durumda. Altyapısı yapılmış durumda. 32 tane yatırımcıya yer tahsisi yapılmış durumda. Hemen onu paylaşmaya başladınız sosyal medyada. Bir günde mi yaptınız bütün hizmetleri? Geçmiş dönemde hiç paylaşmıyordunuz, eleştiriyordunuz. Şu anda OSB, Şereflikoçhisar’ın kurtuluşu olarak gördüğümüz OSB’yi paylaşmaya başladınız. Paylaşacaksınız da tabi. Oradaki eksiklikleri de tamamlamak zorunluluğunuz var. OSB’de 22 parsel boşta. 33 parsel tahsil edildi, 2 yıl içerisinde temelleri atıldı, fabrikaların inşaatları yükselmeye başladı. Hamdolsun, 5 yıl içerisinde en büyük hizmetlerimizden biri bu. Bunu tamamlamanız gerekiyor. Birçok işleriniz var. Bütün yoğunluğunuzu bu tarafa verin. Buradaki gariban personelle uğraşmayı, onu ordan al, burdan buraya al. Yani tabi sizin takdirinizdir. Ona kimse bir şey diyemez. Başarılı olmaktan başka çareniz de yok. Çok çalışmak zorundasınız. Basit işlerle uğraşmayı bırakın. Ben bunların hepsini kamuoyunun takdirine bırakıyorum.
Eğerki bir hırsızlık, yolsuzluk varsa süreç içerisinde siz takip edeceksiniz bunu. Arşiv orda, evraklar orda. Bütün yetki sizde. Yalnız, burda insanları ayrıştırıcı, insanların nefsiyle oynamayı bırakın, işinize bakın. Eğerki varsa bir suç, yargıya bırakın. Allah’a hamdolsun benim çocuklarımın boğazından bugüne kadar haram geçmedi. Benim boğazımdan da haram geçmedi. Ben onu halkımın takdirine bırakıyorum. Kuru kuruya insanları hırsızlıkla, yolsuzlukla yaftalamayın. Biz bu ilçeye hizmet ettik. 5 yıl boyunca gecemizi-gündüzümüze kattık ve bu millet için çalıştık, çabaladık. Kapımız açıktı. Bizim kapımız hiçbir siyasi parti ayrıcalık yapmak olmadı. Biz bütün siyasi partilere, bütün hemşirelerime, 34 bin nüfuslu hemşehrilerimin hepsine kapımızı açtık. Siz de bu yoldan devam edin. İnsanları ayrıştırmadan, birleştirici olarak çalışın ve kimsenin etkisinde kalmayın. Ve şu son yapılan olaylarla sizin etki altında kaldığınızı görüyorum Sayın Koçak, etki altında kalmayın. Bu insanlar, insana gazı verir verir, ondan sonra sizi tekrar suçlamaya bakarlar. Bu hassasiyette duracağınızı düşünerek, başarılar diliyorum. Bizlere bugüne kadar desteklerini esirgemeyen hemşehrilerime saygılarımı, sevgilerimi sunuyorum.”dedi.