İYİ PARTİ MECLİS ÜYESİNDEN MECLİSTE İLGİNÇ SORU

İYİ Parti Belediye Meclis Üyesi Halil Kılıç, Ekim Ayı Meclis toplantısında sorduğu soruyla duyanları şaşkına çevirdi. Kılıç’ın, “hangi yolların, hangi Belediye’ye ait?” şeklindeki sorusu meclis toplantısında şaşkınlık yarattı. Yaklaşık 3,5 yıldır meclis üyeliği yapan Kılıç’ın hangi yolların hangi belediyeye ait olduğunu bilmemesi, meclis toplantısı sonrası e çok konuşulan konu oldu. İlginç soru sonrası Belediye Başkanı Memiş Çelik, uzun uzun açıklama yaptı.
2019 yılından bu tarafa Meclis üyesi olan İYİ Parti Meclis Üyesi Halil Kılıç, bugüne kadar yapılan Meclis toplantılarda sessizliğini korurken Ekim Ayı toplantısında Belediye Başkanı Memiş Çelik’e sorduğu tuhaf soruyla, meclis üyelerinin dikkatini çekti.
Gündem maddelerinin görüşülmesinden sonra söz alan İYİ Parti Meclis Üyesi Halil Kılıç; “Başkanım yollarla ilgili bilgi alacaktım. Hem şehir içi yolları hem de köy yollarıyla ilgili. Size ait olanları ve Büyükşehir’e ait yolları? Ne zaman yapılacak? Yollarımız bozuk şu an bize ait olanlarda keza. Büyükşehir’e ait bir çalışma var mı?” şeklinde bir soru yöneltti.
Kılıç’ın sorusuna karşın; ““Bana asfaltını versinler, sorumluluk onların vallahi de atacağım, billahi de atacağım. Ya da Mansur Yavaş çıksın desin ki, Şereflikoçhisar’daki tüm yetki ilçede desin hepsini halledelim, yapalım. Daha ne yapayım? Sizden de bu desteği aldıktan sonra sıkıntı yok. Her tarafta ben çalışırım” diyen Başkan Memiş Çelik de, hem hangi yolların Büyükşehir Belediyesi’ne ait hangi yolların ilçe Belediyesi’ne ait olduğunu söyledi hem de Büyükşehir Belediyesi’ni eleştirdi.
Çelik, asfaltla ilgili olarak; “Halkımız da bu konuda yeterince bilgi sahibi değil. Şereflikoçhisar Belediyesi, 2014 yılında Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne bağlandı. Dolaysıyla yasayla beraber yetki paylaşımı oldu. Yetki paylaşımı olduğunda bir kısım yollar, caddeler, sokaklar, bazı görevler Büyükşehir’e devredildi. Bu konu çok muallakta kaldı, vatandaş bunu bir türlü öğrenemedi. Biz elimizden geldiğince anlatmaya çalışıyoruz. Yani hangisi Büyükşehir, hangisi ilçe Belediyesi’ne ait olduğunu sosyal medya üzerinden anlatıyoruz. Önümüzdeki günlerde de bir toplantı yapacağım, seminer şeklinde. Bunu öncelikle muhtarlarımızın bilmesi lazım. Muhtarlarımızın çoğu da bu konuya hakim değil.
Şu anki yürürlükte olan 15 metrenin üzerindeki cadde ve sokakların tamamı, kaldırımlar dahil Büyükşehir’e ait. 15 metrenin altındaki cadde ve sokaklar ilçe Belediyesi’ne ait. Bu görev paylaşımında.
Ayrıca, 5216 Sayılı Büyükşehir Yasasında tüm mezarlıklar, mezarlıkların yapımı, bakımı, onarımı her şeyiyle Büyükşehir Belediyesi’ne aittir. Oto terminalleri, buranın yapımı, bakımı, işletilmesi Büyükşehir’e ait.
Su işleri. Su işin tamamı Büyükşehir Belediyesi’ne ait. Kanalizasyon işi, yağmur suyu hattı, sel baskınları gibi doğal afet zararları Büyükşehir Belediyesi’ne ait. Şehir içindeki derelerden Büyükşehir Belediyesi sorumlu. Şehir dışında kalan yerlerden DSİ sorumlu. Burada Büyükşehir’e yetki verilmiş, İlçe Belediyesi’ne de yetki verilmiş. Şöyle bir şey var, eğer ki Büyükşehir Belediyesi isterse yetki devri yapabilir diyor. İlçe Belediyesi’ne kendi yetkilerini Meclis kararıyla Belediye Başkanının talebiyle yetki devrini yapabilir diyor. Biz Mansur Bey’e söyledik; “Ankara 150 km. Siz bize yetki devri yapın, biz sorumlu olalım da vatandaşa kendi hesabını da verelim” diye. “Herkes kendi işine baksın” dedi.
Ben, Meclis kürsüsünde de anlattım bunu, defalarca şu sorumluluklarınızı getirin dedim. Burada şu var; Şereflikoçhisar’da E-90 altındaki mahalleler ve Şeyhkuyusu mahallesinde kanalizasyon çalışması yapıldı ve olduğu gibi kaldı. Vatandaş bana sitem etti. Dedi ki; “Burası berbat. Biz evimize girip çıkamıyoruz tozdan, topraktan” diye. Büyükşehir Belediyesi’ne defalarca söyledim, “Bu yıl programımızda yok” dediler. Aynı olay Akseki mahallesinde başladı. Akseki Mahallesinin ana caddeleri, ara sokakları hep oyulmuş durumda. Vatandaş şikayet ediyor, “bu yollar niye yapılmıyor?”
Hepimiz bu ilçe için çalışıyoruz iktidarıyla, muhalefetiyle. Ben şu teklifi de getirdim. Sorumluluk sizin. ASKİ’den kaynaklı bütün kazılan yerlerin sorumluluğu sizde. “Ben yapayım, yetki verin” diyorum. “Yetki de vermiyorum” dedi. Meclis toplantısında bize şunu dedi; ”Herkes kendi işine bakacak, benim alanıma girmeyin. Benim alanıma giren bir ilçe Belediyesi’ni görürsem mahkemeye veririm, kamu zararı oluşturuyor diye tazminat davası açarım.” Bunu bütün Ankaralıların karşısında söyledi. Biz ilçe Belediyesi’nin yetkisi olmadığı durumda, ben nasıl gidip yapacağım orayı. Yetkim de yok, sorumluluğum da yok.
Buradaki Büyükşehir’in yetkilileri. Parti ismi de vermeyim, sorumluluk kimdeyse ya da kendini kim sorumlu hissediyorsa vatandaşa diyor ki; “Kardeşim buradan ilçe Belediyesi sorumlu. Bizim sorumluluğumuz yok.” diyor. İşte bunları dedikleri anda, onların yanında beni arayın diyorum.
Sokaklarda, caddelerde su patlıyor. Bu normaldir. Hemen kazıyorlar, tahribatı gideriyorlar, öyle bırakıp gidiyorlar. Onu yapmakla mükellef Büyükşehir Belediyesi.
Büyükşehir çalışmıyor. Büyükşehir iş başında diyorlar ya, Büyükşehir iş başında yok. İş başında olsa şu ana caddeler varya, esnafları eleştiriyorlar, beni suçluyorlar. Kardeşim zabıta birimi yok Büyükşehir’in. O caddelerden Büyükşehir sorumlu. Caddelerin pisliğinden Büyükşehir sorumlu.
Gülhüyük Mahallesinin tamamını kazmışlar. Vatandaş orada veryansın ediyor, ‘Ne olacak bu sokaklar, caddeler’, ‘Bu sene yok gündemde’ derlermiş. Niye kazdın?, kazma o zaman. Sana oraya illa kaz diyen mi var? Planına göre yap. Madem senin asfalt atacak durumun yoksa kazma, bırak. Önümüzdeki sene kaz, kazdıktan sonra orayı yap.
Ben burada şu art niyeti arıyorum; E-90’nın altında 5 mahalle, Şeyhkuyusu, Mustafacık, İstiklal mahallesi buralarda kazı yapıldı, kaderine terk edildi. Seçim yaklaşıyor, burada ilçe Belediye Başkanı zor duruma düşsün, vatandaş da bilmiyor diye, kasıtlı olarak yapıldı. Çıksın bir kişide bana, ‘burada kasıt yoktur, burada gücümüz yetmiyor’ desin. Gücü yetmeyecek bir şey yok. 12 km asfalt atıldı. 12 km atılan asfalt burada her mahalleyi ihya eder.
Çevre yolunu kazdı, 2 ay oldu Araç arıza yapmış, arıza yaptıysa Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin başka taracı yok mu? Ya da kiralamak. 3 lira, 5 lira ver kirala getir. 2 aydır niye vatandaşın anasını ağlatıyorsunuz? Yazık değil mi vatandaşa? Onu bırak PTT’nin orası. 50 metre yok. Kamyonlar oradan gidiyor. Ben her gelip geçtikçe utanıyorum. Ben Ankara’dan 250 km alandan asfalt getiriyorum, yama yapıyorum.
Vatandaşa anlatacağız. Bizim altyapıdan kaynaklı en ufak bir sorumluluğumuz yok, hepsi Büyükşehir Belediyesi’ne aittir. Uğraşacağız. Sizler de söyleyin. Mahcup oluyoruz, burada vatandaş bunun hesabını soruyor deyin. Ya değilse orada oturup ta 2 sene, 3 sene sesin çıkmayacak, asfalt atılmaya başlayınca kamyonların önüne geçip, Büyükşehir iş başında, biz hizmet getiriyoruz. Hizmete doydu Koçhisar demekle olmuyor. Hizmete doyuracağız. Bilmem anlatabiliyor muyum? Bu ayda Meclis toplantısı var, orada da tekrar dile getireceğim. Bana asfaltını versinler, sorumluluk onların vallahi de atacağım, billahi de atacağım. Ya da Mansur Yavaş çıksın desin ki, Şereflikoçhisar’daki tüm yetki ilçede desin hepsini halledelim, yapalım. Daha ne yapayım? Sizden de bu desteği aldıktan sonra sıkıntı yok. Her tarafta ben çalışırım.” dedi.