BELDEN AŞAĞIYA VURMAK!

Türk Dil Kurumu’na göre; iş hayatında, insan ilişkilerinde, siyasette kural dışı saldırmanın adı belden aşağı vurmak. Önemli olan iki kelime var. Kural ve dışı… Peki kural nedir? Bir sanata, bir bilime, bir düşünce ve davranış sistemine temel olan, yön veren ilkeler bütününe de kural deniyor. Genellikle belden aşağıya vurmalar siyaset dünyasında yaşanıyor. Aslında belden aşağıyı vurmayı siyaseti bilmeyen, çirkince davranıştan haz alan, bir yerde utanması olmayan kişi ya da kişiler yapıyorlar. Aslında utanmaktan ziyade bir nevi vicdansızlık.
Sosyal medya hayatımıza girdi gireli her şeyimiz sosyal oldu. Alışverişimiz, ticaretimiz, dostluklarımız, arkadaşlıklarımız, kin, nefret, sevgi gibi kavramlarımızı sosyal medyadan duyurur olduk. Hatta bazı kişiler, hemen yanında duran kızına, oğluna, eşine sevgi sözleri söylemek yerine sosyal medyadan aşkı ilan etmeye başladı. Yahu hemen yanında yüzüne söylesene! Ama yok, reklam yapacak, biri ya da birilerine duyuracak ya..
Birde sosyal medyadan gönderme yapanlar var. Kimse inkar etmesin hemen hemen hepimiz bu yolu zaman zaman kullanıyoruz. Biri ya da birilerinin yüzüne söyleyemediğimiz bazı konuları sosyal medyayı alet ederek, dolaylı yoldan gönderme yapıyoruz. Bunun biraz tutulur yanı var. Ama birtakım istek ve taleplerimiz sonrası hele hele bu tip konular biraz ayrımcılık istiyor ve istediğimiz olmuyorsa, bu kez yine sosyal medyadan yardım istiyoruz. Bu kez söylemimiz ya da paylaşımımız biraz daha duygusal, biraz daha kinayeli, biraz daha üst perdeden oluyor. Buna da amenna. Ancak, bazı kişi ve kişiler var ki istediği olmuyorsa bu kez işi çirkefliğe, saygısızlığa, vicdansızlığa hatta ve hatta karalama noktasına getiriyor. Yani yukarıda da dediğim gibi bel altı vurmalar başlıyor. Bu vuruşlar genellikle cinsel içerikli geçmişte olan olay ve konuları içerir. İlçemizde geçtiğimiz günlerde buna benzer bir olay yaşandı.
Biri yada birileri istediğine ulaşamadığı için, bazı kişiler hakkında belden aşağıya vurmaya başladı. Açık açık yazmak yerine kimisi yazmış olduğu yazıda baş harfini büyüttü, kimisi üstün körü gönderme yaptı. Ama ne hikmetse bir türlü ismini açık açık yazmadı, yazamadı. Ülkemizi hatta bırakın ilçemizde bu tip olayların olması çok hoş bir davranış değil. Biri ya da birileri ile sorun ve sıkıntıları olanlar, bence sosyal medya yerine kim, ne konu hakkında bir şeyler biliyorsa kamuoyu ile açık açık paylaşmalı. Bu arada bu paylaşımları yaparken de işine geldiği, istediği olmadığı için değil, hakkaniyet ölçüsünde yapmalı.
Ve bu tip konuşmalarla itham dolu sözler yapılan paylaşımların; kime faydasının olup, kim ya da kimlere zarar vereceği konusunu enine boyuna masaya yatırmalı. Amacımız; üzüm yemekse, bağcıyı dövmenin bir fayda sağlamayacağı düşünülmeli. Bu tip olaylarda, en çok neye üzülüyorum biliyor musunuz? Yıllar yıllar önce yaşandığı iddia edilen, ancak herhangi bir delil ve ispatı olmayan konuları, sırf emeline ulaşamadığı için, yıllar sonra ortaya çıkarıyorlar, bir kaç masumun, ( oğlu-kızı, eşi-gelini vs ) günahını giriyorlar ya beni en çok üzen konu burası.
Olay ve konulardan haberi olmayan, onsuz olan bir hayatta bazı olayların yaşanması, hiçbir suçu günahı yokken, yıllar sonra karşısına çıkması o kişinin psikolojisini nasıl etkiliyor! Varın, siz düşünün. Alkolik bir babanın, okula giden çoğuna arkadaşlarının, “senin baban yıllar yılar önce ayyaşın birisiymiş” deyip, yıllar önce yaşanılan olayı masum bir çocuğun üzerine yıkmaya benziyor.
Ve sırf emeline ulaşamadığı, istediği olmadığı için yıllar yıllar önce olduğu iddia edilen konuyu yeniymiş gibi gün yüzüne çıkarmak, ne vicdana, ne insanlığa sığmayan bir davranış diye düşünüyorum. Ve bu tip kişilere âcizane sormak istiyorum. Maden yıllar yıllar önce yaşandığını duyduğun ve elinde herhangi bir belge yokken yıllar sonra sırf çıkarına dokunduğu için kamuoyuna lanse etmektense, niçin yıllar önce bu olayı paylaşma ya da sosyal medyaya atma gereği duymadın?
Ve birde buna çanak tutanlar var. A’sı, B’si fark etmiyor. Kim olursa olsun. Bu tip konularda hele hele siyasette buna izin verilmemeli. Günümüzde olduğu gibi “birkaç gün ortalık kaynasın, millet bu olayı duysun yorumlasın, bizde payımızı alalım, sonrasında müdahale eder, kahraman oluruz” diye düşünenler. Şunu unutmayın, bugün başkasına yapılan bu nahoş olay yarın bir gün sizin de başınıza gelecektir. Ya oğlunuzun illegal işi, ya kardeşiniz tatsız olayı ya da eşinize dair geçmişler tek tek gün yüzüne çıkacaktır.
O yüzden, mümkünse kimse, kimse hakkında hele hele yuva yıkacak, muhatabından ziyade masum kişilere zarar verecek tavır ve davranışlarda bulunmasın. Belden aşağıya vurmak bırakın siyasete, insanlığa yakışmaz. Ancak, bir illegal işi vardır, hırsızlığı, uğursuzluğu, yetim malına göz dikmek, illegal yoldan hem kendine hem de etrafındaki kişilere çıkar ve rant sağlamak, bunu da sosyal medya yerine gelin gazetemin manşetinden yayınlama sözü veriyorum.
Sokak dedikoduları ile iş yapmamak, çıkarı ve menfaati için kurulan yuvaları yıkmamak, belden aşağıya vurmamak dilek ve temennisi, selam ve dua ile..