Şereflikoçhisar Tuzgölü Haber Gazetesi

Gazete – Matbaa – Baskı İşleri

Bir lafa bakarım laf mı diye, birde söyleyene bakarım adam mı diye!

Son günlerde moda haline geldi, ister okumuş, ister okumamış, ister kadın, ister erkek bir din düşmanlığı, bir ötekileştirme, bir aşağılama, bir küçük görme, kendilerince akıl verme din düşmanlığı aldı başını gidiyor. Fındık kadar aklı, ceviz kabuğunu doldurmayacak kadar bilgisi, yok denecek kadar islami yaşantısı olmasına rağmen, gerek klavye başında, gerekse sosyal medyada, salyasını akıta akıta kudurmuş köpek misali dine, diyanete, islama ve müslümanlara saldırmak moda oldu. Amaç! Amacı da belli değil. Sorsan Elhamdülillah Müslümanın diyen bazı zatı muhteremler, öküz altında buzağı aramaya başladı. Hele hele sosyal medyada bilmem hangi münafığın yaptığı belli olmayan, görüntü ve videoları paylaşarak akıllarınca dinle din adamlarıyla Müslümanlıkla alay etmiş oluyorlar. Baytarından, manavına, seçilmişinden, erkeğinden, kadınına bir islam düşmanlığı aldı başını gidiyor. Bunu yaparken de sözde Müslüman kılığına bürünmeyi de ihmal etmiyor. Sorsan ya hafız çocuğudur, ha hoca torunu…
Halbuki salyalarını akıta akıta dine saldıran kişilere, saldırı yapmış oldukları kişilerin halk dili ile öte git demişleri yokken, içtiği içkiye, kılmadığı namaza, tutmadığı oruca, söndürdüğü muma, giymiş olduğu kıyafete, okumuş olduğu okula, yapmış olduğu aleme, gitmiş olduğu tatile karışmazken bu tip din düşmanı kişilerin dine, din adamlarına bu denli saldırmalarına anlam veremiyorum. Gerçi Mevlananın dediği gibi, “Bir lafa bakarım laf mı diye, bir de söyleyene bakarım adam mı diye”. Ama ne olursa olsun, bu tür söylemler insanlar arasında kutuplaşmaya, ötekileşmeye, sevginin ve saygının yok olmasına en önemlisi ise dinin zarar görmesine vesile olacağı için, bu tür söylem ve paylaşımlardan uzak durmak gerek. Öte yandan siz her hangi gayri müslimin inançlarını aşağılayıcı, söz ve paylaşımlarda bulunduklarını şahit oldunuz mu? Onlar bu denli inanç ve kutsallarına sahip çıkarken bizim kuduz köpeklerin salyalarını akıta akıta kutsallarımıza saldırmalarına anlam veremiyorum.
Ve gelelim ilçemize ve ilçemizde yaşanılan olaylara. Daha önceki dönemlerde sık sık eleştirdim. Meclis üyelerinin birazcık kanun kural bilmelerinde fayda olacağını, olası bir durumda nasıl davranacaklarını, alınacak kararların hangi yoldan alınıp, oylamanın, tartışma ve önerinin nasıl yapılacağını bilmeleri gerek. Ama görüyoruz ki, İlçemiz belediye Meclisinde Başkanda dahil her hangi bir bilgiye sahip değil. Oylamanın nasıl olacağı, LAHTE değil, leyhte ya da aleyhte nasıl konuşulacağı, hangi önergelerin birleştirileceği, hangi önerge ve konuların bir alt komisyona sevk edileceğinden bi haberler. O yüzden meclis toplantısı meclis toplantılığından çıkıp, sokak jargonuna dönüşüyor. Bakın bu ayki mecliste bir örnek vereyim. Ak Parti Meclis Üyesi Hikmet Demirkan bir önerge veriyor, önerge CHP’li meclis üyelerinin oy çokluğu ile reddediliyor. ( Gerçi emin olun önerge reddedilecek bir önerge de değil. Yapılacak olan rayiç bedel zammı en fazla %15 olsun diyor. Ama hani Ak Parti verdi ya, hani çoğunluk bizde onlardan gelen önergeleri reddetmemiz gerekli ya, hemen hepsi bir birine bakıyor, Başkan el kaldırırsa el kaldırıyorlar, yok kaldırmazsa el kaldıran yok) Aynı gündem maddesi birkaç madde sonra konuşuluyor. Başkanın dediği aynen şu; “Hikmet beyin önergesi ile birleştirelim!” Yahu arkadaş siz o önergeyi on dakika önce oy çokluğu ile reddetmediniz mi? Peki reddettiğin önergeyi nasıl birleştiriyorsunuz? O yüzden meclis üyelerinin acilen “Belediye meclisi çalışma yönetmeli”ğini bir değil birkaç kez okumaları gerek. Bir konuya daha değinerek yazıma son vermek istiyorum. Orası meclis toplantısı. Babanızın evi yada babanızın tarlası değil. Orada öyle her istediğiniz şeyi konuşup, kafanıza göre siyaset yapamazsınız. Orası siyaset yeri değil, ilçe için yapılacak olumlu çalışmaların yeri. Bilmem anlatabildim mi?
Her şeyin gönlünüzce olması, dinimizi yaşamıyorsak bile yaşayan ve yaşatmak isteyen kişi ya da kişilere en azından saygı duymamız, yaptığımız işleri hakkıyla yapmamız, koltuktan güç alan değil, koltuğa güç veren kişi ya da kişiler olmamız dilek temennisi, selam ve dua ile..

Sakarya araç kiralama Sakarya evden eve nakliyat