HEMŞEHRİLERİ DE BABACAN’A “TERCİH HAKKINI” KULLANDI!

Ak Partinin kurucu üyeleri arasında yer alan ve yine Ak Partide uzun yıllar boyunca Bakanlık yapan Hemşehrimiz Ali Babacan 2018 yılında Milletvekili adayı olmadığı Ak Partiden 2019 yılında yeni parti kurmak için ayrıldı. O dönem yine Ak Parti Kurucularından olan Abdullah Gül ile yeni parti kurmak için çalışmalara başladı. Yıl 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimleri için bir yanda Recep Tayyip Erdoğan, diğer yanda Abdullah Gül’ün adaylığı konuşuluyordu. İşte ne oldu ise burada yaşandı. Yıllarca Ak Parti’ye gönül veren, yıllarca Bakanlık yapan Babacan, burada Abdullah Gül ile Erdoğan arasında kaldı. Ulusal basına yansıyan tartışmalar da Babacan’ın gizli gizli Gül’ü desteklediği, hatta tercih hakkını kendisini siyasetle tanıştıran, yıllarca bakanlık yapmasına vesile olan Erdoğan yerine, Gül’den yana kullandığı, bunu da açıklarken “ Tercih hakkımı kullandım” şeklinde beyanları olmuştu. Hatta seçim sonrası yapmış olduğu açıklamalarında; Seçim kararı alındığında kendisinin ilk tercihinin bağımsız bir cumhurbaşkanı adayı olduğunu söyleyen Babacan, “Bağımsız adayın diğer partiler tarafından desteklenmesi Türkiye için doğru modeldi. Benim destek verdiğim model, tarafsız Cumhurbaşkanı modeliydi. Yine Ak Parti’nin başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı yapmış bir insan. (Abdullah Gül) Dolayısıyla benim birinci tercihim gerçekleşmeyince, ikinci tercihim olan sayın Erdoğan kazandı. Birinci tercihim olmadığı için ikinci tercihime destek vermiş oldum” dedi.
Ve sonrası. Gerek Ak Parti’den ayrılması, gerekse söylemiş olduğu sözler ve yapmış olduğu eylemler sonrası yıllarca bağrına basan Ak Partili seçmen bir anda Babacan’a sırtını döndü. Hatta öyle tepkiler aldı ki, Babacan, Ankara’nın Kahramankazan ilçesinde yaptığı esnaf ziyaretinde hiç beklemediği tepkilerle karşılaştı. Bir vatandaş “Allah akıl fikir versin, seni davar çobanı tutan olmazdı. Sen AK Parti’de itibar kazandın. AK Parti’nin karşısına geçince kime hizmet edeceksin?” ifadelerini kullandı.
Ve gelelim Cumartesi günü ilçemize yapılan ziyarete. Günler öncesinden gerek sosyal medyadan, gerek Radyolara verilen reklamlarda, Ali Babacan’ın baba Ocağına geleceği ve bir takım ziyaretler gerçekleştireceği duyuruldu. Duyuruldu duyurulmasına amma, kimse duymadı galiba. Ya da duydu duymazlıkta geldi. Sayın Babacan, Cumartesi günü önce Evren İlçesini ardından ilçemizi ziyaret etti. Emin olun bir Şereflikoçhisarlı olarak ben utandım. Yahu arkadaş, koskoca Partinin koskoca Genel Başkanı ki, Babacan gibi bir adam gelecek ve bu kişiyi ilçe teşkilatı da içerisinde olmak üzere 20-30 kişi karşılayacak! Oysa aynı kişi Ak Parti döneminde iken bırakın dinlemeye, onu görmek için yüzlerce hatta binlerce kişi meydanlara akın ederdi. Demek ki, bir yerde isim değil, partinin önemli olduğu gözler önüne serilmiş oldu. Yani, 2018 yılında Abdullah Gül ile Recep Tayyip Erdoğan arasında tercih hakkını kullanan Babacan’a hemşehrileri de tercih hakkını kullandı.
Peki bu ziyaret neleri gün yüzüne çıkardı? İşte ilçemiz adına en önemli konu bence bu. Babacan’ın ziyareti öncesine kadar, ilçemizde Saltanat sistemini yeniden kurmak isteyen zihniyetin çöküşü sergilendi. Yakın zamanda yapılacak olan seçimlerde bir yerde Deva Partisinin ilçemizde olması planlanan ya da düşünülen söz hakkının olmayacağı gözler önüne serildi. Hani bazı kişiler, yıllar yıllar sonrasını görüp, İlçemizde yapılacak olan yerel seçimlerde Cumhur İttifakı ile Milet İttifakının seçimde yarışacağı, hatta Millet ittifakının tercihinin ise Babacan’ın hemşehrimiz olması hasebiyle Belediye Başkalığı aday tercihinde Deva Partisine verilmesi olasılığının çöküşünü yansıttı. Yani işin özü bu ziyaret Deva Partisinin ilçemizde yapılacak olan koalisyonda söz hakkını biraz değil, epey düşürdü. Henüz her hangi bir seçime girmemiş, bir yerde rüştünü ispat etmemiş, bazı kişi ya da kişilerin çok farklı beklentiler içerisine girdiği Deva Partisi ilçemizde pek talep görmemiş gibi. İşin en vahim yanı ise katılımcıların bu kadar az olması. Teşkilatını dahi en az 15 kişiden oluşturan İlçe yönetimi, Genel Başkanını 20’li 30’lu rakamlarla karşılaması beni olduğu kadar ziyareti gören ve duyan kişileri de şaşkına çevirdi.
Ve bu ziyaretten ilçem adına alınması gerekenler!. Hani hep göğsümüzü gere gere “Babacan hemşehrimiz” diyoruz ya, canı sağ olsun sayın babacan yapmış olduğu konuşmasında ilçem adına değil, ülkem ve yıllarca görev yaptığı, bakan olup yetki kullandığı, en sonunda “tercih hakkını” kullanarak istifa ettiği partiyi ve icraatlarını eleştirmekten öte gitmedi. Hatta terörist sevicisi olan partiye yeşil ışık yakmayı da ihmal etmedi.
Velhasıl iyisiyle kötüsüyle bir babacan ilçemize geldi ve gitti. Bana kalırsa Babacan bu ziyareti sonrası kolay kolay ilçemize gelmez gibi geliyor. Bakalım bunu da ilerleyen günlerde hep birlikte tanık olacağız.
Son bir konu geçtiğimiz günlerde Rahmana sonsuz şükür yeniden baba oldum. Bu vesile ile gerek ameliyat esnasında gerekse sonrasında arayıp, tebrik eden, her zaman olduğu gibi iyi günümde ve kötü günümde yanında olan dost ve arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.
Her şeyin gönlünüzce olması dilek ve temennisi selam ve dua ile…