Alemlere rahmet olarak gönderilmiş bulunan Peygamberimizin, merhametine en çok ihtiyacı olanların başında çocuklar gelmektedir. Onun getirdiği rahmet prensiplerinde, çocuklar için evrensel ilkeler ortaya konmuştur. Sonraki kuşakların çocukları için ise bu rahmet, değerinden hiçbir şey kaybetmeden ışık saçmaya devam etmektedir.
Hz. Peygamberin sîreti bir bakıma Kur’ânı Kerim’in canlı bir şekilde hayata geçirilmesini temsil etmektedir. Bu itibarla onun çocuklara karşı tutum ve davranışını Kur’an’dan ayrı olarak ele almak mümkün değildir. Bu sebeple Rasulullah’ın çocuk sevgisini, Kur’ânı Kerim’deki temel yaklaşımla birlikte ele almak gerekmektedir.
Kur’ânı Kerim’e göre insandaki çocuk sevgisi Allah’ın verdiği fıtrî yani yaratılıştan gelen bir sevgidir. Allah Rasulünde bu sevgi daha coşkundu. O hem bir insan olarak ve hem de Allah’ın elçisi olarak bu sevgisini kusursuz bir şekilde göstermiştir.
Peygamber Efendimiz çocukları çok severdi. Hayatı, çocuk sevgisini açık bir şekilde ortaya koyan örneklerle doludur. O günkü toplumda yerleşmiş bulunan bir takım yanlış anlayış ve uygulamalara aldırmadan çocuklara selâm vererek, onların hâl ve hatırını sorarak, çeşitli tutum, davranış ve sözleriyle her fırsatta onlara karşı sevgi, merhamet ve şefkatini göstermiştir.
Hz. Peygamber, bazen çocukların oyununa katılır, onlarla ilgilenir ve onları sevindirirdi. Çocuklar bu ilgiden çok hoşnut olur ve onun yolunu gözlerlerdi.
Hz. Enes’in anlattığına göre, Hz. Peygamber, ona yapmaması gerektiği hâlde yaptığı bir iş için ’Niye bunu böyle yaptın!’ veya yapması gerektiği hâlde yapmadığı bir şey için ’Niye bunu yapmadın!’ şeklinde hiçbir sözlü uyarıda bulunmamış, bunun yerine onun model olarak alabileceği mükemmel bir ahlâkî yaşantı ortaya koymuş ve onun fiilen eğitimini sağlamıştır…..
Çocukta kendine güven duygusunu geliştiren hususlardan biri, ona hoşuna giden bir isimle seslenmektir. Rasulullah (s.a.s.) bu hususta eğitim pedagojisi açısında gerçekten son derece örnek uygulamalar ortaya koymuştur. O çocuklara ya hoşuna gidecek bir unvanla ya “Yavrucuğum” gibi şefkat ifade eden sözlerle yahut künye ifadeleriyle veya “kardeşimin oğlu” gibi yakınlığı ortaya koyan hitaplarla seslenir, böylece çocukların kalbini kazanırdı. Çocuklar için sevgi, hem yaşadıkları çocukluk dönemi açısından hem de gelecekleri açısın” dan önemlidir. Çocukluk dönemlerinde sevgiye yemek içmek kadar ihtiyaçları vardır. Gelecek açısından da sevgi çocuklar için önemlidir. Çünkü geleceğin büyükleri olan çocuklar, sevgi, saygı, yardımlaşma, sadakat, işbirliği, sorumluluk ve güven duygularını ancak yaşayarak öğrenebilirler. Bu duyguların sonradan olgunlaştırılması çok zordur. Çocuklar, bu nitelikleri öğütlerden daha ziyade fiilî örneklerden görerek kazanabilirler. Hz. Peygamberin hayatı bu açıdan incelendiği zaman kusursuz bir örnekle karşılaşılır. Rasulullah, yaşantısı ile ve güzel ahlâkı ile öyle güzel bir örnek tablo ortaya koymuştur ki bu tabloya tanık olan ve bu güzel örneği görerek yetişen çocuk sahabiler, tarihin kaydettiği en mükemmel ahlâka sahip nesli oluşturmuşlardır….
Rasulullah’ın çocuklara karşı sevgisi, kuru bir sevgiden ibaret değildi. O bu sevginin gereğini de yerine getirmiş, çocukların fiziken ve ruhen gelişimine, eğitim ve öğretimine büyük özen göstermiş ve bu hususta önemli talimatlar vermiştir. “Bir baba evladına iyi bir terbiyeden daha güzel bir miras bırakamaz” buyurmuştur….
Çocuk sevgisinde, yalnızca onun bu sevgi anlayışının hareket noktası olarak benimsenmesi, kapsayıcı bir sevgi anlayışı ortaya koyabilir. Bunun dışındaki çocuk sevgisi anlayışları, çocuk sevgisini yalnızca kendi çocuklarına hasretmek gibi eksik ve yanlış anlayışlara sürükleyebilir….
Hz. Peygamberin çocuklarla ilişkileri ve onlara karşı davranışlarından günümüze yansıyan mesajlar, içinde yaşadığı şehirlerinin sokaklarında binlerce kimsesiz çocuğun dolaştığı günümüz insanı için daha bir anlamlıdır. “Çocukların, kendilerini çok seven Allah Rasulünü tanımaya herkesten daha çok hakları vardır. Onları bu haktan mahrum bırakmak, onlara karşı en büyük haksızlıktır. Bu sebeple Hz. Peygamber, çocukların dünyasında daha fazla yer almalıdır. Çünkü çocuklar, saf ve doğaldır. Bu saf ve doğal halleriyle Hz. Peygamberin katıksız, saf ve doğal sevgisini tanımalıdırlar. Sevmek ve sevilmek ihtiyacında olan bu temiz fıtratlar, temiz olanla olmayanı, güzel olanla çirkin olanı, doğal olanla yapmacık ve sahte olanı ayırt edebilmek için; temiz fıtratları kirletilmeden önce Hz. Peygamberi tanımalıdırlar…( Dr. Ekrem Keleş. En Güzel Örneğin Çocuk Sevgisi, En Güzel Örnek Hz. Peygamber, TDV Yayını, Ankara 2003 )
’Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah’a karşı gelmekten sakınanlara önder eyle’ duasıyla..
DİĞER HABERLER
Vay memleket vay! Daha neler göreceğiz?
Koğuculuk, Yalan Ve Yalancı Şahitlik
MEHMET ÇETİN, Mehmet Gündoğan