Şereflikoçhisar Tuzgölü Haber Gazetesi

Gazete – Matbaa – Baskı İşleri

İnsanın bir kişiliği bir karakteri olmalı

Allah’ü teala biz insanları yaratırken farklı farklı yaratmıştır. Her varlığın ise mükemmelliğe ulaşması için uygun yollar oluşturarak, farklı farklı görevler, cezalar, sorumluluklar vermiştir. İşte bundan sonrası o kişiye kalmıştır. Ya doğru yolda kullanacak ya da yanlış işlerle meşgul olacaktır. Kişilik ve karakter ise sonrada oluşan olgulardır. Etrafımızda birçok kişi vardır, kendisini yetiştirme şekli, davranışı, tutumları ve istekleri farklı farklıdır. Hatta ayı anne babadan olup, aynı evde yetişmesine rağmen bazı çocukları kardeşlerine göre farklılık gösterir. Hatta bu yönde bazı aileler kendi kendilerine serzenişte bulunarak; “ tüm çocukları biz yetiştirdik, aynı kuralları uygulayıp, aynı evde yaşadık. Ama birbirlerinden çok farklı oldu” şeklinde yorumlar yaparlar. İşte burada kişilik ve karakter duyguları ortaya çıkar.
O yüzden bir insanın kişiliği, karakteri, bir duruşu olmalı. Herkese karşı sevimli olmak, gülücükler dağıtıp, algı yapmak gibi düşüncesi olmamalı. Özünde ne ise sözünde de o olmalı. Kapalı kapılar arkasında farklı konuşurken, icraata gelince farklı bir kişiliğe bürünmemeli. Şayet söylemi farklı, davranışı farklı ise bu kişiler samimiyetsiz kişiler demektir ki, her ne kadar bunu ilk zamanlarda görmeseler her daim kaybetmişlerdir ve kaybetmeye de mahkumdurlar.
Ve yapamayacağız şeylerin söylenmesi. Aslında biz buna “ söz vermek!” diyoruz. İnsanın özü sözü bir olmalı. Öyle sırf biri ya da birilerine şirin görünmek, algı yapıp, popülerliğini artırmak için bukalemun gibi renkten renge girmemeli. Kendisini beğendirip, destekçi bulma kaygısı yaşamamalı. Hatta Allah’ü teala ayeti kerimesinde “Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz? Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında sorumluluğu /cezayı gerektirir büyük bir suçtur/günahtır” buyurmaktadır. Her Müslüman söylediğini yapmalı veya yaptığını söylemelidir. Şayet Müslüman ise. Yok ben Müslüman değilim diyorsa ona da söyleyecek sözümüz olmayacaktır.
Ve insanlar kişilik sahibi olmalı. İnandığı değerleri, eşini, dostunu davasını sırf çıkar uğruna satmamalı. Menfaati için fırıldak gibi dönmemeli. Hatta çok sık kullandığımız bir tabir vardır; “ Yola çıktığını, yolda bulduğuna değişmemeli”. Belki geçici bir süre kazanmış gibi olsak ta kaybettiklerimizin farkına varınca yanlış yapıldığını anlamış olacağız.
Ve son olarak garipsediğim ve bir o kadarda kızdığım bir olayla yazımı tamamlamak istiyorum. Malum kurak geçen mevsim sonrası birkaç hafta önce ilçemizde de farklı köy ve mahallelerde yağmur duasına çıkıldı. Aman Allah’ım bazı kendini bilmezler, sosyal medya hesaplarından “yağmur duasına ne gerek var, orada kesilen hayvanların parasını falanca kişiye verseniz daha iyi olur, vay efendim onun yerine ağaç dikin” vs vs abuk subuk paylaşımlar, akla mantığa sığmayan yorumlarla haşa Allah’la kulun arasına girmeye çalıştılar. Ve bu kişiler ki, yapılan yağmur dualarına bir lira katkısı olmamış, hatta yapılan yağmur duasına katılmamış kişiler. Zaten katkı sağlamış ve katılmışsa bu da ayrıca kişilik sorunu var demektir. Evet ağaç dikmek güzel bir şey. Hatta peygamber efendimiz “Kıyametin koptuğunu görseniz de elinizdeki ağacı dikin” buyurmuştur. Ağaçta dikelim, nasıl ki sizin, bizim ağaç diktiğimize kimse karışmıyorsa, bizlerde halis duygularla yapılan dualara karışmayalım. Bir dip ot ve bu davranışla kutuplaşmaya, ayrışmaya, bölücülüğe gittiğimizin farkında olalım. İnsanların kutsal saydığı bir takım değerleri hiçe sayarak ayaklar altına almaya çalışmayalım.
Bu vesile ile herkse karşı sevimli olup, algı yapmak yerine, kişilik ve karakter sahibi olmak, yapılan güzel işlere katkı sağlamıyorsak en azından köstek olmamak dilek temennisi, selam ve dua ile…

Sakarya araç kiralama Sakarya evden eve nakliyat