Şereflikoçhisar Tuzgölü Haber Gazetesi

Gazete – Matbaa – Baskı İşleri

Neler Oluyor?

Son günlerde ilçemizde yaşanılan olayları duydukça, artık kendimizden şüphe eder duruma geldik. Her geçen gün olması mümkün olmayan ancak zoru başararak yapılan eylemleri duyunca neler oluyor demekten kendimizi alamıyoruz.
Bu haftanın en büyük olayı İlçemiz Belediyesinde yaşanılan kavga olayı. İddia odur ki, iki belediye çalışanı hem de Belediye Binasının içerisinde hem de Başkanın makam odasına yakın bir yerde tabiri caizse tekme tokat birbirlerine giriyor. Artık kim neyi paylaşamadı, aralarında ne geçti, perdenin arkasında neler var, onu bilen yok. Tek bilinen iki belediye işçisinin hem de Belediye binasında tekmeli tokatlı kavgası. İşim en vahim ve acı yanı ise aldığım duyumlara ve iddialara göre bu olay hakkında Belediye Başkanının nötr kalması. Konu hakkında bilgi veren kişi aynen şu cümleyi kullanıyor; “ Daha önce bir Belediye Meclis üyesi belediyeye ait kepçeyi, şahsi için kullandığından dolayı, başkan hakkı olmamasına rağmen soruşturma açmış, hatta ve hatta bu nahoş olaydan kendisini kurtarmak için soruşturmayı da kamuoyu ile paylaşıp kendisini aklamak adına, basınla paylaşmıştı. Bu konu hakkında neden bir işlem yapmadı anlamadım” diyordu. Yahu belki de soruşturma açmıştır, ya da açmamıştır. Ya da kavga eden kişi çok sevdiği kıramadığı kişidir. Hem soruşturma açsa ne olacak? Zaten her hangi bir değişiklik olmaz ise konu yargıya taşınmış” dedim ama pekte tatmin olmadı gibi. İşin aslı değerli belediye başkanına da hak vermek lazım. Hangi birisine yetişsin. Kimisi ismini dostunun ismi yapar, kimisi kepçeyi şahsi işine kullanır, kimisi kavga eder, kimisi oğlumu-kızımı işe al der, kimisi işe alındığı yeri beğenmez, biz seçimde kapı kapı gezdik oy topladık, bu işi mi bize layık gördün der, ilçe Başkanı şu kişiye sözümüz var, işe alacaktın aylar geçti alınmadı der, yüzlerce söz verilen işe alınacağı günü dört gözle beklerken yavaş yavaş tepki gösterip, homurdanmaya başlar, ee buda insan canım, hangi birisine koşsun, hangi nahoş olayı örtbas etmeye çalışsın. Bırak Küçükşehir’i birde Büyükşehir’in işlerini de takip etmek zorunda olunca ve etrafında da kimse olmayınca, hangi birisine yetişsin. Buna birde kanun-kural bilgisi eksikliği eklenince iş daha da çıkmaza giriyor. Hangi konuda neler yapılır, hangi yazışmaya nasıl cevap verilir, alım-satım nasıl olur? Bunlarında takibi haliyle zor. İşi bilen kişileri de Ak Partili diye görevden alıp kızağa çekince her şey üst üste gelmeye başladı. O yüzden Değerli Belediye başkanı ne yapsın. Bu kadar da üzerine gitmeye gerek yok!
Belediye demişken aklımda deli sorular var. Malum Değerli belediye Başkanı şahsıma ve gazeteme küs olduğu ve telefonlarıma cevap vermediği için bilgi de alamıyorum. O yüzden buradan seslenmek istiyorum. Geçtiğimiz günlerde Belediyeye ait Günü birlik sosyal tesiste bir düğün yapıldı. Hani şu Tuz Gölü’nün kenarında olan tesis. Orası hakkında Belediye Meclisinden “düğün yapılır!” kararı alındı. Burasını kim işletecek , kaç paraya kiralanacak, organizasyonu kim nasıl yapacak gibi konular hakkında alınmış bir karar yok. Şunu merak ediyorum, “Orada yapılan düğün kaç paraya yapıldı, işletmeciliğini kim ya da kimler yaptı, düğünde kimler çalıştı?” gibi sorular aklıma takıldı. Bunu neden soruyorum? Derseniz, kamuoyunda hoş olmayan bir takım söylentiler var. O yüzden bu konunu da bir açıklama yapılırsa memnun olurum.
Ve diğer bir konu. Geçtiğimiz günlerde İlçemiz çarşı merkezinde yaşanılan motosiklet kazası. Akşam saatlerinde bir kız çocuğuna motosiklet çarptı. Çarpmanın etkisi ile talihsiz kız çocuğunun birçok dişinin kırılarak zarar gördüğünü duydum. Allah vermesin ama eli kırılsa çözümü olur, parmağı çıksa yerine oturur ama diş olunca ve genç kızın yaşı da biraz yüksek olunca zor bir durum. Şimdi bunu neden yazıyorum. Bu motosiklet konusunda bir çözüm yolu bulunmalı. Hatta öyle bir yol bulunmalı ki, hem esnaf, hem de vatandaş mağdur edilmemeli. O yüzden ilçemiz yetkilileri bu konuyu enine boyuna masaya yatırmalı. Motosikleti ( paket servisi) yasaklayarak esnafı, halkın içinde motosikletli gezerek halkı mağdur etmemeli. Artık çarşı içerisine bir motosiklet ve bisiklet yolu mu çizilir, yoksa motosiklet kullananlar için çeşitli ses aletlerimi kullanılır, ne yapılacaksa bir an önce yapılmalı. Yoksa daha çok fazla kişinin canı yanacağa benziyor.
Ve son bir konu gerek şahsımı gerekse katılan kişilerin birçoğunun rahatsız olduğu cenaze de dünyevi işlerin konuşulması olayı. Son günlerde birçok taziyede bulundum. Hemen hemen hepsinin ortak noktası, cenaze evinin cenaze evliğinden çıkıp, kahvehane, kıraathane, mahalle kadınların dedikodu yerine dönmüş durumda. Yahu meyyiti toprağa koyalı bir saat olmamış, ne zaman cenaze evine geldik, başlıyor kahvehane muhabbeti. Şu şunu yapmış, şurada şunu kazanmış, şunun ticareti güzelmiş, falanca tarlaya filanca tohumu ekmiş vs. vs. Yahu Allah aşkına biliyorsan üç-beş ayet Kur’an oku, bilmiyorsan sus. Beş-on dakika bekle, taziyeni ilet, usulca oradan ayrıl. Milletin canı yanmış, dünyası değişmiş, bizler acısına ortak olmak yerine, dünya telaşına düşmüşüz. Unutmayalım, bugün başkasına olan şey, yarım bizim başımıza gelecek.
Her şeyin gönlünüzce olması dilek temennisi selam ve dua ile…

Sakarya araç kiralama Sakarya evden eve nakliyat