En nefret ettiğim konuların başında yalan gelir. Her ne kadar yalan söylemin, yalan beyanın o anlık için bizi kurtardığını düşünsek te doğruların gün yüzüne çıkma gibi bir özelliği vardır. Hatta bu yönde atalarımız; “ yalancının mumu yatsıya kadar yanar” demişlerdir. Yani mumu yalan olan kişinin yatsı vakti olduğunda yanacak mumu olmazsa, mumun olmadığı ortaya çıkarmış. Rahmetli Babamdan öğrendiğim konuların başında yalan ve haram gelir. Çocuklarıma özellikle iki konudan uzak durun derim. Birincisi yalan, ikincisi haram. Yanlışta, yapsanız, suçta işleseniz yalan söylemeyin.
Yahu arkadaş, aylardır haberlerimle, yorumlarımla, köşe yazılarımla anlattım, anlatmaya da devam edeceğim. Ben gazeteciyim, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun da “Basın özgürdür. Bu özgürlük; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarını içerir” denilmektedir.
Gelelim konumuza. Malum birkaç gün önce orta refüjde yapılan ağaç katliamının videosunu gazetemizin sosyal medya hesabında paylaştım. Aylardır, yapmış olduğum GERÇEK! Haberleri gören ve kabuklarına çekilen CHP’ye yakın sosyal medya trolleri tekrar parladı. Aman Allah’ım, abuk subuk yorumlar, yok o yerde kaza oluyormuş, yok görüşü engelliyormuş, yok çirkin bir görüntü oluşturuyormuş, mış, muş muş…
Dahası bu troller öyle cahil, öyle okuduğunu anlamayan kişiler ki, anlatılanı anlamak istemiyorlar. Gazetemizin manşet haberinde de okuyacağınız üzere, diyorum ki; Eyyy insanlar, eyyy yetkililer, burada bir ağaç katliamı var, o ağaçlar kolay kolay bu hale gelmedi. Uzun yıllar oldu. Yetiştirmesi, bakımı vs vs. İlk önceliğimiz bu ağaçlar sökülmesin, madem sökülecek, zaten ağaç yönünden fakir olan ilçemizde bu sökülen ağaçlar bir başka yere ekilsin, ama anlayan kim.
Ve en önemlisi yalan söyleniyor. Ağaç katliamının videosunu gazetemiz sosyal medya hesabında paylaştıktan sonra Anfa sorumlusu, kendi sosyal medya hesabından açıklama yapmış, demiş ki; “Maalesef konuyu muhataplarına sormadan kendi doğrularıyla kalem oynatanların yazılarına alet olmak istemeyiz. Ama işin doğrusunu da söylemeden geri duramayız. Ankara yolu üzerinde bulunan orta refüşteki yeşil alanların dikim hatalarını anlatmaya gerek yok zaten. Sökümü yapılan yerlere gelince arkadaş kamera haberciliği yapana kadar sorsa ona da söylerdik bu durumu. Sökümün nedeni kavşaklarda görüş açısına engel olduğu için kazalara neden olmaktadır. Karayolları Genel Müdürlüğü ve ilçe Trafiğin ricası ile bu çalışma yapılmıştır. Atalarımızın çok güzel bir lafı var. Bilmiyorsan öğren… Şereflikoçhisar Anfa Sorumlusu Kazım Öcal” demiş.
Yani şunu demek istemiş. Ona göre işin doğrusu şuymuş! Dikim hatası varmış. Artık ne demek istedi anlamadım ama dikim hatası neymiş anlamadım. Halbuki mazıların kökleri yere dikilmiş, gayette tutmuş ve yeşil bir yapıya sahip. Bu dikim hatasında ne demek istemiş anlamadım. Dahası, bu mazılar yaklaşık 7-8 sene önce dikildi 5,5 senedir bakımı ABB’ye ait. 5,5 sene önce dikim hatası yoktu da son bir haftada mı oldu? İkinci konu ise kamera haberciliği demiş, ne demek istemiş onu da anlamadım ama kamera haberciliği diye bir birim mi var? Ve en büyük bahane görüşü engelliyormuş. Yahu sola dönecek olan bir sürücünün, solda bulunan mazılar görüşünü nasıl engelliyor bunu da anlamak mümkün değil. Hadi görüşü de engelledi diyelim, 30-40 metre temizlik yap, 100-150 metre alanda bulunan ağaçları sökmek nedir? Kimlerin istediği konuya gelince Karayolu ve İlçe Trafik (ki bu hangi kurum, ilçeye böyle bir kurum yada birim mi açıldı da haberimiz yok) Karayollarının yada İlçe trafiğin sizden bu yönde bir talep dilekçesi var mı? Varsa sosyal medya hesabından paylaşmazsan müfterisin. O yüzden göz göre göre yalan söylemenin kimseye faydası olmaz. Ona da tamam, o sökülen mazılar gelişi güzel sökülüp, kepçe ile ala topraklı kamyona yüklenip, Belediyeye ait Şantiyenin bir yerine dökmek nedir? O yüzden bir konu hakkında bir şeyler söylerken biraz daha gerçekçi olmak lazım. Biraz daha dürüst olmak lazım. Yoksa at yalanı seveyim inanı oluyor ki buda hiç hoş olmuyor. Ve en önemlisi sayın Anfa sorumlusu siz hangi bir yetkiliden örneğin ABB yetkililerinden izin almadan kafanıza göre açıklama yapma hakkına sahip misiniz?
Ve son bir gelişme. Yıllar sonra yine ifade verdim. Gerçi bu zamana kadar sanık olarak ifade vermiştim, bu kez tanık olarak ifade verdim. Malum kendini bilmez birisi geçtiğimiz günlerde Müslümanlara hırsız demişti ya, sağ olsun devletimizin kurumları konu hakkında sanırım soruşturma başlatmış. Şimdi zatı muhterem Müslümanların hırsız olduğunu ispatlamasını bekliyorum. Bakalım ilerleyen günlerde bu yönde ne gibi gelişmeler yaşanacak, bunu da zaman gösterecek. Her zaman söyledim yine söylüyorum, bilir bilmez aklımızla ahkâm kesmenin sonu iyi olmaz. Biliyorsak elimizde bilgi, belge ve ispat yoksa öyle oturduğumuz yerden klavye delikanlılığının sonu mahkemede biter, bilginiz olsun.
Her şeyin gönlünüzce olması, yalan ve haramdan uzak durmak, bildiğimiz konularda konuşup, bilmediğimiz konularda susmak dilek temennisi selam ve dua ile…
DİĞER HABERLER
Huzurevi ve engellilerimiz
ALLAH İÇİN SEVMELİYİZ
MEHMET ÇETİN- Mustafa Erdil