NELER OLUYOR?

Bu hafta yazacak o kadar çok konum var ki! Çok detaylı olmasa da hafif hafif değinmek istiyorum. Birinci konum, hatırlayacağınız üzere geçtiğimiz hafta bu köşeden İlçemizde bulunan Üniversiteye ve ilçemizde okumak üzere yurdun dört bir yanından gelen öğrencilere değinmiş, mümkünse, gerek siyasiler, gerek bürokratlar, gerekse esnaf olarak öğrencilere sahip çıkılması gerektiğine değinmiş, zaman zaman öğrencilerle bir araya gelerek sorun ve sıkıntıların dinlenmesi gerektiğini ifade etmiştim.
Sanırım bazı dengesizler, bazı ırzı, namusu olmadığı için, başkasını da kendisi gibi sanan edep yoksunları, yazdıklarımı artık nereleri ile okuyup, nereleri ile anladılarsa, öğrencilere sahip çıkmak yerine, araçlarına (Tofaş vs) 10- 20 liralık almış oldukları LPG ile Üniversitenin önüne gidip, yoldan geçen, ya da orada duran öğrencilere yaklaşarak, “yok instagramını ver, yok facebookunu ver, yok nerelisin” gibi sözlerle rahatsızlık verip, son ses müzikle cirit atar olmuşlar. Hatta bazı dengesizler kız çocuklarının yanında bulunan erkek çocukları asmayla, dövmeyle tehdit edecek kadar ileri gitmişler. Gerçi bu konuyu ilçemiz yetkilileri ile görüştüm, en kısa zamanda çözüm yolu bulunacak ama, yine de burada bizlere çok iş düşüyor. Bu gibi serserileri gördüğümüz zaman, okumak için ilçemize gelen öğrencilere destek olmalıyız. Hiç bir şey dahi yapamıyorsak, en azından 155’i arayarak gerekli şikayette bulunmalıyız.
İkinci bir konu. Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından dağıtımı yapılan tohum desteği. Sağ olsun Mansur Başkan, çiftçilerimize ufak ufak dokunuşları ile gönlünü almaya çalışıyor. Hedef güzel ancak işleyişte birazcık sıkıntı var gibi. Daha önceki destekleme Biber, Fiğ vs vs ilçe merkezinden uzakta yapıldı. Aslında çokta güzel oldu. Ama ne hikmetse bu dağıtım hafta içi olmasına rağmen İlçemiz Terminalinde yapıldı. Artık buna kim neye göre karar verdi, kendirince illaki gerekçeli bir kararları vardır. Sanırım, birazda reklam için yapıldı. Siyasetin olmazsa olması reklam olunca en mantıklı yer terminal görüldü. Yapıldı yapılmasına amma birçok sorun ve sıkıntıyı da beraberinde getirdi. Kaba taslak 1300 çiftçi destekten faydalandı. Bu şu demek bir anda en az 400-500 traktör ya da vasıtanın terminal içerisinde, etrafında yer alıp, sıraya girmesi demek. Öylede oldu. Kafanızı çevirdiğiniz yerde traktörler sıra sıra dizilmiş, hatta çoğu kişi traktörünü park edip, listeye bakmak, ya da ben geldim demek için dağıtım yapılan alana gitti. Ya vatandaşlar, ya oradan geçen insanlar, Ankara’dan gelip, Ankara’ya gitmek üzere Otobüse yönelenler onlar sanırım unutuldu. Ve en önemlisi yüzlerce kişinin aynı anda gelmesi sonrası oluşan hengame… Hatta zaman zaman çiftçilerin gözünü korkutmak, sıraya girmelerini sağlamak, ya da düzeni kurmak için yapacak pek bir şey olmayınca Trafik Polis dahi çağırıldı.
Peki tüm bu yaşanılanlara gerek var mıydı? Bence yoktu! Salı Pazarı, Pazaryeri, TMO yanı, fen İşleri Müdürlüğü alanı, hatta hiç bilemedik, Hındıllı yaylasının orada bulunan tün alan, dağıtım yapılması, hatta curcunaya sebep olmadan, taksici, dolmuşçu, vatandaşları rahatsız etmeden yapılabilirdi. İnşallah sayın yetkililer bu olaydan gerekli dersleri alırlarda bir dahaki destekleme dağıtımında benzer sorunlar yaşanmaz…
Üçüncü bir konu, Malum İlçemize Yıllar yıllar önce Peçenek barajı yapıldı. Belli bir alan toplulaştırıldı, sahiplerine normal fiyatın üzerinde paraları ödendi. Hatta suyun altında kalan değil, suya yakın yerlerdeki tarlalar dahi ücreti karşılığı devletin oldu. Buraya kadar normal. Gerek kuraklık, gerek bilinçsiz sulama gerekse bazı vatan hainlerin kilitli kapıları kırarak, binlerce metreküp suyu boşa akıtması sonrası Peçenek barajı son aylarda adeta sos vermeye başladı. Hemen her hafta barajda bulunan su metrelerce çekildi. Hatta ilk hali ile şimdiki hali arasında bazı yerlerde 500-600 metre çekilmeler yaşandı. Ee haliyle sular çeklince önceden tarla olan yerler açıkta kaldı. İşte tam burada curcuna başladı. Kim sabah daha erken kalkar ise suyun çekildiği alanı sürmeye başladı. Hatta güç yetenlikler oluştu. Acizane Gerek kaymakamlık, gerek İlçe Jandarma Gerekse artık hangi kurum ve kuruluş ilgileniyor ise bu konuya bir çözüm yolu bulmalı. Çok zor değil, gerek mahalle muhtarları gerekse oluşturulacak olan bir ekiple ( ki Jandarma Komutanlığı) olay yerinde tespit yapar, buraları illegal yoldan süren kişilere cezai işlem uygularsa kimsenin burnu dahi kanamadan çözüm yolu bulunmuş olacaktır. Yoksa emin olun, malum ekim zamanı geldi. Biri ya da birlerinin sırf bu yüzden canı yanacak.
Ve son konum. Memleket Cuma günü, falanca camiide imam olmadığı ya da oluşan karmaşıklık sonrası cemaatin Cuma hutbesi okuyup, namaz kıldırdığını da gördü ya daha da diyecek sözüm yok… Birileri de görevimi yapıyorum, adlığım para helal diye tellaliye çağırıp, makam aracı ile fink atmaya devam etsin…
Her şeyin gönlünüzce olması, bir işi yapmadan önce artısını ve eksisini düşünmek, mümkünse almış olduğumuz paranın, işgal etmiş olduğumuz makamın hakkını vermek dilek ve temennisi selam ve dua ile…