Adayların değil, seçmenin heyecanı…

Evet, seçim sathına tamamıyla girmiş bulunuyoruz. Artık İlçemizde hangi parti, hangi adayla seçime girecek netlik kazandı. Bu seçim ilçemizde ilkleri yaşatmaya devam ediyor. Bu seçimde ilk defa bu kadar çok adaylı bir seçim olacak. Her ne kadar kimisi ilçemiz Belediye Başkanlığına aday olsa ve henüz ilçemize ayak dahi basmamış olsa da, şuan 8 aday seçimi kazanmak için mücadele veriyor. Dedim ya bu seçim ilkleri yaşatmaya devam ediyor. Hem aday sayısında, hem adayların çalışmaları yönünde ilkler yaşanıyor. 21 yıllık meslek hayatımda bu şekilde gide bir seçim görmedim. Şahsımın olduğu kadar sizlerin de dikkatini çekmiştir, seçim heyecanının olmayışı. Adayların tek yaptığı oluşturmuş oldukları gruplarla esnaf ziyareti, ev ziyareti, STK ziyaretleri vs vs. Ama ne hikmetse kimse ağzını açıp ta karşıdaki aday için tek kelime laf sarf etmiyor. Halbu ki geçmiş yıllarda, adaylar hemen hemen her hafta açıklama yapar, yapılmış-yapılmamış, çalışmaları eleştirirken, yapacaklarını açık açık dile getirir, karşısındaki aday hakkında eksik gördükleri, yanlış olduğunu düşündükleri sorun ve sıkıntıları anlatırlardı. Ama ne hikmetse bu seçimde kimsenin ağzını bıçak açmıyor. Sanki seçimin sonucu belliymiş te, günün gelmesi bekleniyormuş havası var.
Adayların ağzını bıçak açmaz, her hangi bir heyecan yaşanmazken, en çok heyecan ise seçmenler tarafında yaşanmaya, ay çekirdeği gibi yön değiştirilmeye, kusura bakmayın ama çorap değiştirir gibi parti değiştirilmeye başlandı. Burada en büyük etken, çıkar ve menfaat meselesi. Daha düne kadar falanca partinin yönetiminde olan, yapmış olduğu sosyal medya paylaşımlarımda partisi için ölüp biten kişi ya da kişiler, şimdilerde bırakın 90 dereceyi, 180 derece dönmüş durumda. Peki ya neden? Nedeni belli. Ya istediği olmamıştır, ya da kişilik ve karakter yoksunudur, en kötüsü rüzgarın yönünü iyi hesap edemiyor demektir.
Her ne kadar bazıları kendilerinin seçimde seçime hatırlamaları için bağ leğeni gibi görseler de, bana göre oy namustur. O bir oy deyip geçtiğimiz olay, davanızdır, geleceğiniz, düşüncenizdir. Yaşanmışlıkların intikamıdır. Hesap günüdür aslında hesap…
Ve son zamanda şu yalanla karşılaşıyoruz. Parti değil, şahıs önemli. Rahmetli Erbakan hocamın dediği gibi “Hadi ordan!” Her ne kadar sen partiye değil, şahsa oy veriyorum desende, vermiş olduğun oy şahsın hanesine yazıldığı kadar partinin de hanesine yazılır. Sola vermişsen oyun solun hanesine, sağa vermişsen oyun sağın hanesine yazılır. Örneğin sağcı bir düşünceye sahipsindir, yaşam tarzın, düşüncen, aile yapın, dünyaya bakış açın farklıdır, solcuysa daha farklı. Kimse ben solcuyum, sağa oy veririm, sağcıyım sola oy veririm yalanının altına sığınmasın. Kim hangi partinin kim ya da kimlere daha yakın olduğunu, geçmişte neler yapıp neler yapmadığını çok iyi biliyor ama, işlerine gelmiyor.
Ve oy kullanmayacağım diyen zihniyet. Onlara daha çok kızıyorum. Malum oy kullanım yaşı 18. Yani bu 18 yaşındaki bir kişi artık neyin doğru neyin yanlış olduğunun farkında demek. Kime oy vereceksin? Denildiğinde “ oy kullanmayacağım!” diyor. Neden? Dediğinde kime vereyim. Kim ne yaptı, şu şöyle bu böyle. Yahu düzenden memnunsan, düzene, değişmesini istiyorsan karşısındaki oy ver. Ama oy ver. Bunun senin en doğal hakkın.
Ve seçim heyecanı. Yazımın başında da ifade ettiğim gibi, adaylarda hiçbir heyecan yok. En çok heyecan, seçmende. Seçmen sanki kendisi Belediye Başkanı olacakmış gibi heyecan yaşıyor. Hararetli konuşmalar, bilip bilmeden asıp kesmeler, her hangi bir araştırma yapmadan tahmini oy sayıları vs vs. Ama unuttukları bir şey var, seçim gelip geçici şeylerdir. Kardeşlik, dostluk, ahbaplık kalıcıdır. O yüzden kendimizi seçim atmosferine çok kaptırmamak gerek.
Ve ilçe ilçe siyaseti. Yavaş yavaş Meclis üyeliği için tercihler yapılmaya başlandı. Partiler şimdilerde kimi meclis üyesi sırasına yazsak katkısı olurum derdine düşmüş durumda. Hatta kabataslak hangi partide kimin meclis üyesi olacağı belli gibi. Bugün yapılan ziyaretlerde Başkan adayının etrafında kimler varsa %90 o kişiler meclis üyesi adayı olacak. Ak Parti tarafında eski yüzlerin yer alması beklenilen Meclis üyeliğinde, CHP’de ise yeni yüzler ön plana çıkıyor. Hatta bazı meclis üyeliğine ismi geçen kişilerin geçmişte parti ile her hangi bir bağlarının olmaması için şaşkınlık yaratıyor. Dip not, Belediye Meclis Üyeliği için İlçe Başkalığından istifa eden Mustafa Alıcı’nın dahi listede yer almaması bekleniyor.
Bakalım ilerleyen günlerde siyasette ne gibi gelişmeler yaşanacak, ilçe siyaseti heyecansız bir şekilde devam mı edecek, yoksa bir takım gelişmeler mi yaşanacak, bunu da zaman gösterecek.
Her şeyin gönlünüzce olması dilek temennisi selam ve dua ile…