Şereflikoçhisar Tuzgölü Haber Gazetesi

Gazete – Matbaa – Baskı İşleri

Cenaze Yemeği ve Yabancılar…

Son günlerde ilçemizde cenaze sonrası verilen yemek ve Aksaray Valisinin almış olduğu karar konuşuluyor. Bilmeyenler için hatırlatmakta fayda var, Aksaray Valisi geçtiğimiz günlerde bir bayanın cenaze namazına katılıyor. Ve orada diyor ki; “Aksaray’da bir esnafımızın annesinin cenaze namazını kıldık. Bizim dinimizden, medeniyetimizden ve kültürümüzde cenaze olduğunda bir an önce hızlı bir şekilde yıkayıp defnetmemiz gerekiyor. Hocalarımız ve büyüklerimizden öğrendiğimiz kadarıyla Peygamber efendimiz cenaze evine yemek gönderirmiş. Son zamanlarda Türkiye genelinde garip bir uygulama var. Cenazesi olan gelenlere yemek ikram ediyor. Cenazede bir iki olduğunda problem yok. Ama 200 ile 300 kişi bir araya geldiğini düşündüğümüzde maddi durumu iyi olmayan çevresinden borç alıyor ya da gidip kredi çekiyor. Bu yanlış geleneği bir resmi yazıyla imam ile müftülerimiz ve sivil toplum kuruluşlarıyla istişare ederek Aksaray bir model olsun istedik ve bu uygulamaya son veriyoruz. Cenazede bize düşen dua okuyup başsağlığı dilemek ve vazifemizi yaptıktan sonra oradan ayrılmaktır. Cenaze evinde sanki bayram havasında yemek yenmesini beklemek ya da ikramı beklemek cenaze sahibinin de bu psikolojiyi içerisine girip bu mahcubiyet içerisinde, ‘Ben yemek ikram etmezsem gelenlere ayıp olur’ diye sağdan soldan borç alması ve bankadan kredi çekmesi kabul edilir bir şey değil” Diyor ve kendince yasaklandığını ifade ediyor. Öncelikle böyle bir valiyi almış olduğu karar her ne kadar legal olmasa da safını belli ettiği için teşekkür ediyorum. İşte ne oldu ise bu konunun gerek sosyal medyada gerekse, haberlere çıkması sonrası, daha düne kadar gitmiş olduğu cenazede “yemek dahi verilmedi!”, “pidesi de iyi değilmiş” deyip, kendisi yediği gibi evindeki eşine hatta çocuğuna dahi pide götüren, yakını öldüğünde mezar yerinden önce pideciyi arayan zihniyet sosyal medyada donkişotluk yapıyor, sözde Aksaray Valisinin almış olduğu kararın çok yerinde olması, bu uygulamanın ilçemizde de yaygınlaşmasından bahsediyor. Peki şimdi bu zihniyete sormak istiyorum!. Senin bir yakının öldüğünde yemek vermez isen sana kim niye yemek vermedin diye soran oldu mu? Her hangi bir cenazeye gittiğinde sana verilen kıymalı pideyi “ben cenaze yemeği yemiyorum!” diye tepki gösterdiğinde sana kızan yada cenaze yerinden kovan oldu mu?. Ben bu yaşıma kadar böyle bir olayı ne duydum ne de gördüm. Gelelim cenaze sonrası verilen pide olayına. Kim ne derse kim ne düşünürse düşünsün, cenaze senin, karar senin ister yemek verirsin ister vermezsin. Amma sen “yahu adamın babası-annesi öldü, bir yemek bile vermedi diyen kokuşmuş zihniyetin sözüne bakar, el alem ne der diye düşünürsen, kusura bakma ama sen ve senin gibilerden bir cacık olmaz. İşin en garip yanı ise, böyle bir karar almak için illaki bir devlet erkanının adına “yasak” dediği bir uygulama olması mı lazım?. Senin o kişi kadar aklın yok mu? Sen başkalarının aklı yada kararları ile mi yaşıyorsun?. Kusura bakmayın ama, her konuda olduğu gibi bu yemek olayında da üç beş gün konuşur, sonra el alem için! Yemek vermeye, hatta verilen yemeği yemeye devam ederiz.
Gelelim yabancı olayına, İlçemizle birlikte son yıllarda yabancı diye tabir ettiğimiz, gerek Afganlı gerek Suriyeli kişiler ülkemize giriş yaptı. Hatta öyle bir hal oldu ki, bu kişiler ilçemizde ev alıp, arsa sahibi oldular. Allah var bizimkiler gibi tembel insanlarda değiller. Bir çoğumuz bu kişilerin varlıklarından rahatsızız. Hatta daha ileriye giderek, bu kişilerin ülkelerini sattıklarını, en ufak bir savaş olayında canları tatlı olduğu için, kaçışta çözüm yolu bulduklarından şikayet eder, varlıklarından rahatsız oluruz. Ama kimse bu kişilerin ülke ekonomisine katkı sağladığı gerçeğini görmez. Hatta buraya kadar olan yazım sonrası serzenişlerinizi duyar gibiyim. Ama şu da bir gerçek bu gün bu kişiler olmasa en ufak bir işte çalışacak adam bulmakta zorlanıyoruz. Ne acıdır ki, bu gün hayvancılıkla uğraşan kişilerin işçileri hep bu kişilerden oluşur, e ufak bir hamaliye işinde bu kişileri arar gözlerimiz. Ama e zaman bu kişileri görsek, bırakın görmeyi isimleri telaffuz edilse, tepki gösterir, vatan haini ilan ederiz. Ama hiç birimiz bu kişilerin yaptığı işi yapmak istemeyiz. Ancak boş boş konuşur,”leyleğin ömür laklakla geçermiş!” hesabı yine her konuda olduğu gibi klavye delikanlılığı yaparız. Diyeceğim o ki,ne zaman kendi işimizi kedimiz görmeye, hamaliyesinden, ahırda çalışmaya, Soğan yüklemekten, sıradan bir işe kadar kendimiz yaparız, işte o zaman yabancılara tepki göstermeliyiz. Yoksa emin olun, ahıra girecek işçi, soğan toplayacak amele bulamayız.
Yukarıda yazmış olduğum her iki konuda da emin olun çözüm noktası yine bizleriz. Ama ne hikmetse gelin hesabı hem ağlıyor, hem gidiyoruz.
Her ne konu olursa olsun sağlıklı düşünmek, boş boş konuşmaktan ziyade çözüm yolu üretmek dilek ve temennisi selam ve dua ile..

Sakarya araç kiralama Sakarya evden eve nakliyat