Şereflikoçhisar Tuzgölü Haber Gazetesi

Gazete – Matbaa – Baskı İşleri

İpinizi sıkı bağlayın!

Bir hikayeyle başlamak istiyorum yazıma, bu hikayeyi okuyup anlamayana, yine de dilimin döndüğü kadar anlatmaya çalışayım… Hikaye şöyle başlıyor… Günlerden bir gün bir kişinin yolu bir köye düşmüş. Keyfi yerinde olan kişi, sırtını bir ağaca dayamış ve buzağısı kazığa bağlı olan ineği sağan genç bir kadını uzaktan izlemeye başlamış. Kadını epeyce izledikten sonra yerinden kalkıp kazığa bağlı buzağının ipini biraz gevşetmiş. Buzağı bu, az ötede annesinin sütünün kovaya sağılmasını aç karnıyla izlemeye daha fazla dayanamamış. Buzağı yerinde debelendikçe boynundaki ip biraz daha gevşemiş ve sonunda yular hepten çözülmüş. Koşarak annesini emmeye giden buzağı, süt kovasına çarpmış ve bütün sütler yere dökülmüş. Sağdığı süt ziyan olunca siniri tepesine çıkan genç kadın, eline geçirdiği odunu buzağının kafasına vurmasıyla yavru kan içinde yere yıkılmış. Yavrusuna saldırılmasına kayıtsız kalmayan inek bir tekmede kadını yere serip öldürmüş. Uzaktan geçmekte olan kadının kayınpederi, ineğin gelinini öldürdüğünü görüp, elindeki tüfekle ateş ederek ineği öldürmüş. Silah sesini duyan koca koşup gelmiş. Karısını yerde cansız yatar, babasını da elinde tüfekle görünce, belinden silahını çekip, tek atışta babasını öldürmüş. Kısa bir süre sonra gerçeği öğrenen genç adam bu kadar acıya dayanamayacağını düşünüp, bir kurşun da kendi kafasına sıkarak canına kıymış. Bütün bu olayları bir kenardan izleyen kişi, bu felaketi de bana yüklerler. Buzağının ipini gevşetmekten başka ben ne yaptım şimdi demiş. Eminim ki hepiniz okuduğunuz hikâyeyi gözünüzde canlandırmış, yaşanan trajedinin bir hiç uğruna yaşandığının altını çizmişsinizdir… Hikaye bizlere birde şöyle demek istiyor… Sorgulamadan, gördüğümüzle yetinerek karar veren, önyargılı davranan, sebeplerini araştırmayan bir toplum olduğumuzu anlatmaya çalışmaktadır…
Şimdi bunu niye anlattım. Malum geçtiğimiz günlerde ilçemizin kanayan yarası haline gelen ve bir türlü çözüm yolu bulunamayan, bulunmadığı gibi çeşitli algı ve yalanların arkasına sığınılarak kamuoyunu yanlış yönlendiren kişi ya kişilere inat Atık Su Arıtma Tesisine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı personelleri ilçemize geldi. Atık Su Arıtma Tesisinin “elektrik enerjisi sorunu nedeniyle devreye alınmadığı” yani çalışmadığını tutanak haline getirerek gerekli işlemlerin ardından cezai işlem uyguladılar. İşte ne olduysa bundan sonra oldu. Algıcı ve tribüncüler öyle bir çalışmışlar ki yalanlarına, “Vay efendim Gazeteci Yusuf Belediyeye ceza kestirmiş, vay efendim gazeteci yalan yazmış, vay efendim jeneratör alınmamış. Hadi jeneratör vs alınmadı, hiç bir şey sökülmedi, o tesiste neden elektrik enerjisi sorunu var? Benim bildiğim jenaratörün olduğu yerde elektrik sorunu olmaz. Her ne ise diyeceğim o ki, yukarıdaki hikayede olduğu gibi ben sadece ipi gevşettim. Bundan sonra ipinizi sıkı bağlayın, kolay kolay çözülmesin. İpleri gevşetmeye devam.
Bir başka önemli konu ilçemizde yapılan anket. Bu kadar yıllık meslek hayatımda yerel seçimlerin üzerinden henüz bir yıl gibi bir süre geçmemesine rağmen memnuniyet anketi yapıldığına ne şahit oldum, ne de duydum. Sanırım bir şeyler yanlış gidiyor ki, böyle bir anket yaptırılmaya gerek duyuldu. Ankete gelecek olursak kesin olmamak kaydı ile anket sonuçlarının ise çokta beklenen gibi olmadığını duyuyorum. Hatta abartı olmasın ama çok büyük bir oy kaybının yaşandığı konuşulmaya başlandı. Halbu ki daha bir sene olmadı. Demek ki algı, yalan ve tribüne oynamanın da faydası olmuyormuş.
Ve son olarak, malum yarın ilk sahurumuzla birlikte Ramazan-ı Şerife merhaba diyeceğiz. Bir ay boyunca oruç tutacak, ardından rabbim izin verirse bayrama kavuşacağız. Yazılarımı takip edenler bilirler, her ramazan-ı Şerifte oruçlu kişilere karşı oruç tutmayanların biraz daha saygılı olmasını ifade eder, hatta birazcık ayrıcalık isterdim. Öyle bir toplum haline geldik ki, artık, oruç tutanların oruç tutmayanlara karşı saygılı olmalarını, mümkünse gözünün içine baka baka yiyip içenlere karşı sessiz olmanızı istirham ediyorum. Hastası var, kalbi olan var, keyfe keder oruç tutmayan var, sigara içtiği için dayanamayan var. O yüzden oruç tutan kardeşlerimden ricam, oruç tutmayanlara karşı iyi niyetli olun, neden oruç tutmuyorsun, ben oruçluyum karşımda yeyip içme” demeyin. Rabbim şimdiden tuttuğumuz, tutacağımız oruçlarımızı kabul eylesin.
Her şeyin gönlünüzce olması dilek temennisi, selam ve dua ile..

Sakarya araç kiralama Sakarya evden eve nakliyat