Kızan, kızana…

İlçemiz siyaseti geçtiğimiz günlerde Ak Parti daha doğrusu Cumhur İttifakı Belediye Başkan Adayının açıklaması sonrası hareketlenmeye başladı. Ancak bu seçim daha öncede belirtiğim gibi, ilçemizde bu güne kadar yapılmış yerel seçimlerden çok farklı olacak. En büyük fark, daha önceki seçimlerde 2- hadi 3 aday arasında yapılan yarıştı. Ancak bu seçim şuan itibari ile 6 hatta 7 adaylı bir seçime dönüştü. Bu yönü ile ilçemizde ilkler yaşanmaya devam ediyor.
İlkler derken, bu ilkler sadece aday sayısında da yaşanmıyor. İlçemiz siyasetinde öyle gelişmeler oluyor ki, takip etmekte güçlük çekmiyor değilim. Her gün yeni bir gelişme, her gün yeni bir entrika kim kiminle ne iş yapar, kim hangi partiye geçmeye çalışıyor, parti içi iç çatışmalar vs vs. Sanırım en çok gelişme CHP tarafında yaşanıyor. Aylar hatta yıllar öncesinden Belediye Başkanı olmak için çaba sarf eden ve hep bu hayal ile yaşayan Mustafa Alıcı, Belediye Başkan adaylığında umduğunu bulamayınca, Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi olmak için İlçe Başkanlığı görevinden istifa etti. Belediye Başkan adaylığı için vermiş olduğu mücadelenin bir benzerini Büyükşehir Belediye Meclis Üyeliği için veriyor. Bu aşamada ismi Belediye Başkan Adayı olarak açıklanan Mustafa Koçak, bazı insanlara Belediye Meclis Üyesi olması yönünde baskı yapıp, yanında olmasını isterken, öte yandan yıllarca partide görev almış, hatta Belediye Meclis Üyesi olmak için başvuru yapan kişiler, Parti içerisinde yaşanılan gelişmelere adeta başkaldırıp, isyan ediyor. Hatta bunu saklı gizli yapmak yerine sosyal medya hesabından açık açık kamuoyu ile paylaşıyor. İşin aslı CHP’de şuan parti içinde her ne kadar kamuoyundan saklanılmak istenilse de içten içe çatışma yaşanıyor. Sanırım en büyük çatışmada meclis üyeliği seçiminde yaşanılacak. Bazı kişilere “gel seni bilmem kaçıncı sıra meclis üyeliğine yazacağım!” denildiği, o kişiyi de yine partide bazı kişiler istemediği yönünde duyumlar alıyorum. Hatta dahası yine partiye yakın olan kişiler meclis üyesi bulunmakta zorluk çekildiği bu güne kadar 8-9 kişinin başvuru yaptığını, kime teklif götürülse hayır! Cevabı ile karşılaşıldığını ifade etmiyor değil.
Ve İYİ Parti tarafı. Cumhur İttifakınında Belediye Başkan adayını açıklaması sonrası gözler tamamen İYİ Partiye çevrildi. Daha önceki yazılarımda ifade etmiştim, İYİ Partide Genel Merkezde olduğu gibi ilçemizde de kan kaybının yaşandığını, hatta Belediye Başkan Adayı bulmakta zorluk çekildiğini, en son çare olarak mevcut İlçe Başkanının kendisinin zoraki aday olacağını. Dediğim gibi, birkaç gün önce Mevcut İlçe Başkanı görevi bir başka arkadaşa teslim etti. Yani bu Avni bey İYİ Partinin Belediye Başkan adayı olacak demek.
MHP tarafında ise, benzer bir iç çatışma var gibi. Her ne kadar yaşanılacakları günler hatta haftalar öncesinden yazsam, Belediye Başkan Adayını yine Ak Parti’den bir kişiye vereceklerini defeatle dile getirsem de, bu gelişmeler öncesi Belediye Başkanlığı bize verilecek düşüncesi ile sanırım aynı meclis üyeliği sıra sözleri bu partide verilmiş. Son günlerde o parti de de soğuk rüzgarlar esiyor. Hatta yönetimdeki bazı kişiler yavaş yavaş İlçe Başkanına başkaldırmaya, sosyal medya hesaplarından bazı sübliminal mesajlar vermeye başlamışlar.
Ve Ak Parti tarafı. Adayın ismi açıklanana kadar mevcut Belediye Başkanına verilen tepkiler, ağır eleştiriler, karşı konuşmalar yavaş yavaş durulmaya başladı gibi. Aday henüz net değilken biri ya da birilerinin, “ Memiş Çelik bitti, O’nu bir kez daha Belediye Başkan adayı göstermezler, kesin ben olacağım!” algısı sonrası bu akıma kapılanlar, Çelik’i isminin açıklaması sonrası yeniden Başkanın etrafında toparlanmaya başladılar. Ak Parti seçeninde bu ruh vardır. Aday açıklanana kadar, kime yakınlarsa o kişinin aday olmasını istedikleri için, aday belli olana kadar saflarını çok belli etmezler. Ancak aday açıklandığı zaman yeniden tek çatı altında toparlanırlar. Tepki konusuna gelince, illaki koltuğun vermiş olduğu bir tepki olmuyor değil. Geçmiş dönemde Başkanlık yapmış olan kişinin her zaman bir eleştireni olur. Kimisi iş istemiştir, kimisi yol, kimisi yardım istemiştir, kimisi olmayacak bir iş…. Fıtratımızda da böyle değil midir? Bir kişinin 9 defa işini yapar çözüm yolu bulur, yardımcı oluruz, ammaa! 10’uncu işi yapmaz isek ne dostluk kalır, ne geçmiş hatırlanır. Sanırım Memiş Çelik yapmış olduğu ziyaretler sorası bu algıyı kırmaya başlamış gibi.
Ve sosyal medya olayı. Maalesef bizim ilçenin siyaseti yıllarca çarşı merkezi ve sosyal medyada dönüp durmuştur. Kimileri anket yapar, A kişi birinci çıkar, kimileri sosyal medyada bir paylaşım yapar yüzler hatta binlerce yorum ve beğeni alır. Bizim siyaset bilgimiz sosyal medyadaki beğeni ve yorumlara göre değişiklik arz eder. Ama kimse düşünmez ki, çoğu seçmenin ( yaşlı kesim) sosyal medyası yoktur. Sadece sandıkta vereceği kuru bir oyu vardır, verir geçer. Ama bizler hep çarşıda işi gücü olmayan, zamanının çoğunu sosyal medyada geçiren, hatta ilçemizde dahi yaşamadığı için oyu dahi olmayan kişi ya da kişilerin yorumlarına göre siyaset yaparız. O yüzden kim yaparsa yapsın sosyal medyadan yapılan yorum ve anketler bana inandırıcı gelmemiştir.
Bakalım ilerleyen günlerde ilçemiz siyasetinde ne gibi gelişmeler yaşanacak, hangi parti kimi meclis üyesi sırasına yazacak, kim kiminle hangi kapalı kapılar arkasında pazarlık yapacak, bunu da zaman gösterecek.
Her şeyin gönlünüzce olması dilek temennisi, selam ve dua ile…