31 Mart’ta yapılacak olan seçimlere adım adım yaklaştığımız, aday adaylarının gün yüzüne çıkmaya başladığı, bazı partilerde adayların netlik kazandığı, hatta ufaktan ufaktan siyasi ziyaretlerin arttığı şu günlerde seçmenin kafası karışık. Daha önceki seçimlerde desteklemiş olduğu parti, çıkan adaylar hakkında sanki kendisi aday oluyormuş gibi çaba sarf eden, bırak kendisini, eşi-dostu için bir başka kişiye oy toplayan seçmen şu günlerde siyasetten uzak durmaya çalışıyor. Hatta çoğu seçmen yapılan siyasi ziyaretlere tepki gösteriyor. Bağ leğeni misali seçimden seçime hatırlanan seçmen, imkanı olsa hiçbir siyasi ile yüz yüze gelmek istemiyor.
Seçmenin siyasete bu kadar uzak olmasının bir başka nedeni ise, içerisinde bulunmuş olduğumuz ekonomik nedenler. Artan fiyatlar nedeni ile, esnaf satmış olduğu malın yerine yenisini koyamıyor. Emekli deseniz almış olduğu aylıkla geçinmekte zorluk yaşıyor, çiftçi karamsar, memur ay sonu nasıl gelir O’nun hesabını yapıyor.
Yine de sohbet esnasında söz dönüp dolaşıp siyasete geliyor. Hemen hemen her konuda olduğu gibi, bu işi bilse bilse en iyi gazeteci bilir düsturu ile hareket edenler, gerek sitem gerek isteklerini en rahat şekilde sanırım bir tek gazetecilere anlatıyorlar. Malum seçim çalışmaları yavaş yavaş başladı. Herkesin merak ettiği konu, hangi partiden kimin aday olacağı, ittifakın olup olmayacağı. Ve başlıyor kabataslak hesaplar. Şu parti geçtiğimiz seçimde bu kadar oy almış, bu partinin adayı biraz yıpranmış, falanca aday toplumdan kopuk şekilde yaşıyor, falanca kişi aday olursa o partiye oy vermem diyenlerin sayısı azımsanmayacak derecede. En büyük sitem aday adaylarına geliyor. Şuana kadar farklı farklı partilerden 20’ye yakın aday adayı var. Gerek esnaf gerek vatandaşlarımız bu aday adaylarının çoğunluğuyla bırakın sohbet etmeyi, görmüşlüğü dahi yok. Aslında haksızda sayılmazlar. Bırakın vatandaşları gazeteci olarak bizler dahi birçoğunun yüzünü görmedik.
Ve hizmetler. Seçmen ilk olarak iki başlılık istemiyor. İlçe belediyesi ne ise Büyükşehir Belediyesinin de aynı partiden olmasını istiyor. Malum yaklaşık 5 senedir, iki ayrı partiden olan yönetim, vatandaşları adeta canından bezdirmiş durumda. Görev dağılımı ve sorumluluk alanlarını bilmeyenler, halka zulüm olmaktan öteye gidemediler. Ellerinden bir şey gelmeyenler, işin içinden çıkamayınca “o iş bizim işimiz değil, falanca belediyenin işi” diyerek suçu yıllarca başkasının üzerine attılar.
Ve eleştiriler! aday adaylarının ya da siyesilerin neden hep çarşı merkezini ziyaret etmeleri konusu. Malum şimdi ne iş yapsak sosyal medyaya attığımız için yapılan ziyaretler sonrası gerek Parti gerekse Aday adaylarının sosyal medya hesaplarında paylaşım yapılıyor. Yapılan ziyaretleri gören başta sanayi esnafı olmak üzere, E90 Karayolu, Boğaziçi mahallesinde bulunan esnaflar aynen şu ifadeler kullanılıyor; “ gelen kişiler neden hep çarşıda aynı kişileri ziyaret ediyor, ya da sadece çarşıdaki kişilerin mi oyu var? Bizleri oyu yok mu? Ya da buraya gelirlerde sorun ve sıkıntılarımızı iletiriz diye mi korkuyorlar?” diyorlar.
Seçmen tarafında bu gibi gelişmeler yaşanırken, sanırım en rahat olanlar aday adayları. Canları sağ olsun kiminle sohbet etsek, şahsının aday olacağını hatta bırakın aday olmayı Belediye Başkanlığına kesin gözü ile bakıyor.
İlçe siyasetinde ise, şuan her ne kadar birliktelik mesajı verilmeye çalışılsa da kimi partide Meclis Üyesi ile İlçe Başkanı küs, kimi partide aday adayları bir birlerini Ankara’da bulunan etkili ve yetkili kişilere şikayet etme derdinde, MHP tarafında araya farklı farklı kişiler sokularak bu seçimde bari Şereflikoçhisar MHP’ye verilsin mücadelesi var, bazı partilerde aday adayı olan meclis üyeleri Partiye ve İlçe Başkanına şirin görünmek içi kesenin ağzını açmış, tüm harcama, araç giderlerini ödeme derdinde, İYİ Parti hala çıkmazın içerisinde, her an ittifak olur düşüncesi ile kendilerince tedbirli davranıyorlar. Hatta bu partiden Belediye Başkan aday adayı olmayı düşünen Hakverdi Altuğ aday adaylığı hakkında henüz bir açıklama dahi yapmadı.
Velhasılıkelam. İlçe siyaseti meraklı, çekimser ve endişeli günlerini yaşıyor. Sanırım önümüzdeki hafta içerisinde merakla beklenilen aday adaylık meselesi gün yüzüne çıkmış olur. Yavaş yavaş taşlar yerine oturur, artık adaylık yarışından, seçimi kazama yarışına dönüşür.
Ve son olarak biraz özelim olacak ama bazı konulara değinmek istiyorum. Her zaman söylüyorum, ben gazeteciyim. Hiçbir şahsa, hiçbir partiye (hdp hariç) karşı ön yargım olmadı, olamaz. Ve burada yazdıklarım ve yazacakların şahsıma ait. Kimse benim düşündüğümü düşünmek zorunda değil. Kabul edilir ya da edilmez. Aksi fikri farklı yorumu ve şayet verecek cevabı olanların açıklamalarına seve seve gazetemizde yer verdik, veririz de. Ve mümkünse şahsımla alakalı olan konularda direk bana ulaşılırsa en azından bilgi kirliliği ortadan kalkmış olur. Yoksa benim adıma başka kişileri aratıp, araya aracı koymanıza gerek yok.
Ve yazıma çok sıkı takipçim olan Camcı Yusuf Eraslan abime selam göndererek son vermek istiyorum. Her ne kadar zaman zaman bana whatsaptan mesaj gönderse, sosyal medya özürlüsü olmam hasebiyle görmediğim için kızsa da seni seviyorum adaşım.
Her şeyin gönlünüzce olması dilek temennisi selam ve dua ile..
DİĞER HABERLER
Bahane popo gibidir, herkeste bulunur!
Bela ve musibetler kader midir?
MEHMET ÇETİN – Mustafa Emre