Öncelikle şunu açık açık söyleyerek yazıma başlamakla istiyorum. Her kim işini hakkıyla yapan, helal haram nedir bilen, legal yollarla parasını kazanıp evine, çoluk-çocuğuna ekmek götürmek için çaba sarf ediyor, sırf biri ya da birileri, çıkarı, menfaati, hırsı, öfkesi ve karın ağrısından dolayı karşıdaki kişinin ekmeği ile oynuyor, engel oluyor, elinden gelen tüm olumsuzlukları kullanıp, hele hele mevkii ve makamını da buna alet ederek engel olmaya çalışıyorsa, rabbim kahru perişan eylesin. Bir başkasının ekmeğinde gözü olanın gözü çıksın.
Gelelim konumuza. Malum ilçemizde son günlerde genç girişimci olan Muhammed’in ATV gezisi, turu yada adına ne diyorsanız işletmesiyle ilgili sıkıntıları ve yaşanılan gelişmeleri konuşuyor. Hatta çoğu kişi arayıp, bu konu ile ilgili neden haber yapmadığımı, neden sessiz kaldığımı soruyor. Öncelikle genç bir kardeşimizin ilçemizde olmayan ve bu yönü ile ilk olan bir işletmeyi ilçemize kazandırması çok güzel bir gelişme. Keşke bu gibi genç girişimcilerimizin sayısı her geçen gün artsa, keşke bu gibi genç girişimcilere gerek Belediye, gerek Kaymakamlık gerekse ilçemizin önde gelen iş adamları sahip çıksa elinden tutsa, daha geniş ve daha teferruatlı işletmeler açılsa.
Ama görüyorum ki bu işte bir takım gizli saklı işler var gibi. Bu arkadaş yaklaşık 5-6 aydır bu işi yapıyor galiba. İlk başta gerekli izin ve belgeleri yoktu. Daha sonra kendince çıkar yolu arayarak, ilçemiz yetkilileri ile görüştü. Her hangi bir izin belgesi alınmayan görüşmelerde şifaen söylenen sözler sonrası Tuz Gölü kenarında bir yer tuttu. Buraya kadar normal. Yer tutulmuştu ama gerekli izinlerin alınması biraz zaman alacaktı ki öyle de oldu. Tuz Gölü’nün kenarı sit alanı olması, Özel Çevre Koruma Kurumu tarafından korunduğu için bir takım faaliyetlere ( ticari faaliyet) izin verilmiyor. Ama genç girişimci işe bismillah demiş ve turlara başlamıştı. Müşteri toplamak, yapmış olduğu işin tanıtımı yapmak için sosyal medyaya atmış olduğu görüntülerde Tuz Gölü’nün içerisine girdiği ve hakkında şikayet olduğu için cezai işlem uygulandığını duymuştum. Her ne ise, yeri kiralayan genç girişimci, buraya yapı yapmak istedi. En hızlı şekilde Çadır kurulacağı ve kalıcı bir yapıya izin verilmediği için, alelacele çadır kuruldu, turlar düzenlendi. Hatta bu yönde sağ olsun Belediye Başkanı da ilk zamanlar Belediyeye ait Günü birlik sosyal tesiste arkadaş için yardımcı olup, araçları koyması için tesisi birkaç ay kullanmasına izin vermiş.
İş kurulmuş para kazanılmaya başlanınca, bir başka kişi ki, edindiğim bilgi orada kavun satan bir kişi, genç girişimci hakkında gerekli yerlere şikayette bulunmuş. Yapılan inceleme sonrası yapılan yapının illegal yoldan yapıldığı ve suç teşkil etmesi nedeniyle yıkım kararı alındığını duyduk. Buraya kadar da normal. Devlet görevini yapmış, yasal olmayan bir yapıya izin vermemiş, hatta yıkım kararı almıştı.
İşte ne olduysa ondan sonra oldu. Kamera karşısına geçen genç girişimci, üstü kapalı biri yada birilerine gönderme yaptı, rant dedi, çıkar dedi, geçmiş dönemi eleştirip, mevcut dönemi kast ederek biri yada birilerinin oy alana kadar sahip çıktığını ile sürüp, gerekli izinleri olmasına rağmen yıkım kararı çıktığını iddia etti. Halbuki gerekli izni olmuş olsaydı, yıkım kararı çıkar mıydı burası da muamma! Her ne ise, o arkadaş bu kez Belediye başkanı ile görüştü, makamda yapılan görüşme sonrası aradan birkaç gün geçmeden, yıkım gerçekleşti. Yıkımda bir gariplik vardı. Yıkım yapılacak alanda daha önce çalışma yapılmış, bir takım malzemeler temizlenmiş, sadece 4 direk ve çadır kalmıştı. Hatta yıkım için gelen kepçeci arkadaş, yıkım kararı çıkan yerde hoyratça yıkım yapmak yerine kepçe ile demir profillere zarar vermemek için elinden gelen tüm çabaları sarf etti. Ve sağ olsun kaçak yapıyı yıkmak için gelen kepçeci o kadar iyi niyetliydi ki, demir profilleri az biraz yıkınca, kaçak yapı yapan kişiye, bu kadar yeter mi?, yoksa daha yıkayım mı şeklinde şeklinde soru sormayı da ihmal etmedi. Dahası dört profil demir ve kıl çadırı sökmek varken, kepçe ile neden yıkılma gereği hissedildi bunu da anlamış değilim.
Peki tüm bunların yaşanmasına gerek var mıydı derseniz! Bence hiç gerek yoktu. Hemen hemen her söyleminde “kimse kendini yalnız hissetmeyecek, kimse aç susuz yatağa girmeyecek, ilçemize yatırım yapan tüm üreticiler, işletmeciler desteklenecek narası atan İlçemiz Belediye yetkilileri, Belediyeye ait olan ve tam teşekküllü bir şekilde hayata geçirilemeyen Günü Birlik Sosyal tesisin alt kısmında olan boş yeri genç girişimci kardeşimize cüzi bir miktar karşılığı kiraya verse, o gencimiz oradan hem para kazanıp evine, çocuğuna helal lokma götürse, hem o gencimiz o tesise bakım yapsa, yapmış olduğu iş nedeniyle o tesisinde tanıtımı yapılmış olsaydı daha güzel olmaz mıydı?
Dahası bu konuda perde arkasında neler yaşandı? Kim kime ne karşılığında söz verdi? Bundan sonra ne olacak? burasıda merak konusu. Ve ilçe halkının konuya bakış açısı. Kimisi burası muz cumhuriyetimi gerekli izin ve belgeleri olmayan her kes kafasına göre istediği yere istediği işi kurabiliyor mu? Sorusuna yanıt ararken, kimisi ise bu gibi genç girişimcilere sahip çıkılması, yapılan uygulamanın haksızlığından dem vurdular. Bakalım ilerleyen günlerde bu konuda ne gibi gelişmeler yaşanacak, bunu da hep birlikte göreceğiz.
Her şeyin gönlünüzce olması, kimsenin ekmeğiyle oynanılmaması, ekmekle oynayanın bir gün o ekmeğe muhtaç kalacağını unutmaması, olumlu ve güzel gelişmelere destek olmuyorsak dahi köstekle olmamamız dilek temennisi, selam ve dua ile..
DİĞER HABERLER
Edep yoksunundan, hoca olmaz!
İNSAN VE HAK KAVRAMI
MEHMET ÇETİN – Şadi Kutlar