Şereflikoçhisar Tuzgölü Haber Gazetesi

Gazete – Matbaa – Baskı İşleri

Kıbleye yönelmeden kılınan namaz geçerli olurmu

Bilerek kıble yönünden başka yöne doğru kılınan namaz geçersiz olur. Kıble yönünü bilmeyen kimse ise
araştırma yapar; edindiği bilgi veya kanaate göre namazını kılar. Eğer namazı tamamladıktan sonra hata
ettiğini anlarsa, namazı sahih olur. Yeniden kılması gerekmez. Araştırma yaptığı hâlde hatalı tarafa
döndüğünü namaz esnasında anlarsa, namaz içinde doğru olan tarafa döner ve namazına devam eder.
Herhangi bir araştırma yapmadan veya kimseye sormadan rastgele bir yöne dönüp namaz kılan kimse ise,
eğer döndüğü o yön, kıble istikameti değilse namazını iade eder.
Kıblesinde hata tespit edilen camilerle ilgili ne yapmak gerekir?
Kâbe’yi görerek namaz kılanların, doğrudan Kâbe’ye; görmeden kılanların ise Kâbe istikametine
yönelmeleri (istikbâl-i kıble), namazın farzlarındandır. Uzaklardan Kâbe’ye yöneliş, ancak takrîbî
(yaklaşık) olarak İstanbul yabancı escort gerçekleşebilir. Bu yönelişte esas olan, namaz kılanın yüzünün Kâbe istikametinden
tamamen sapmamış olmasıdır. Kâbe veya Kâbe’nin gökyüzüne doğru dikey doğrultusu, kişinin yüz açısı
içerisinde kaldığı sürece namaz kılan, kıbleye yönelmiş sayılmaktadır. Buna göre namaz kılan, kendisini
Kâbe’ye dik olarak bağlayan doğrudan, sağa veya sola tam 45 (kırk beş) derece dönmediği takdirde yüzü,
Kıble istikametinden tamamen sapmış olmaz. Dolayısıyla da namazın sıhhatine engel teşkil etmez.
Bununla birlikte namaz kılan kişi, gücünün yettiği ölçüde Kâbe istikametine tam isabet edecek şekilde
yönelmeye çalışmalıdır. Kıble istikametinde kısmî sapma olan camilerde daha önce kılınmış namazlar
sahihtir. Bununla birlikte kıble sapmaları, mümkün olan en uygun yolla düzeltilmelidir. Bu düzeltmenin
yapılamaması halinde böyle camilerde kılınacak namazların sıhhatiyle ilgili tereddüt oluşturmak doğru
değildir. Ancak yeni yapılacak camilerde kıble sapması olmaması için azami özen gösterilmelidir.
Kadın başı açık olarak namaz kılabilir mi?
Ergenlik çağına ulaşmış bir kadının, mahremi olmayan erkeklerin yanında olduğu gibi, namaz kılarken
de vücudunun dinen örtülmesi gereken yerlerinin tamamını örtmesi gerekir. Baş da örtülmesi gereken
yerlerdendir. Hz. Âişe’den rivayet edilen bir hadiste Allah Resûlü (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Allah,
ergenlik çağına ulaşmış kadının başörtüsüz namazını kabul etmez.” Ayrıca Hz. Peygamber’in(s.a.s.)
eşlerinin evlerinde namaz kılarken başlarını örttüklerini, kendisinin de başı açık namaz kılan genç kızları
uyardığını ve büluğa eren kadınların başlarını örterek namazlarını kılmaları gerektiğini bildiren hadisler
vardır. Hz. Peygamber (s.a.s.) zamanından günümüze kadarki uygulama da böyledir.
Namazda ta’dîl-i erkânın hükmü nedir?
Ta’dîl-i erkân, namazın rükünlerini düzgün, yerli yerinde ve düzenli yapmak demektir. Ta’dîl-i erkâna
yakın anlamda kullanılan “tuma’nîne” kelimesi, yapılmakta olan rükne hakkının verildiğine kanaat
getirilmesi ve yapılan işin içe sinmesi hâlini ifade eder ki ta’dîl-i erkâna riayetin sonucudur. Ta’dîl-i erkân
özellikle rükûda, kavmede (rükûdan kalktıktan sonraki duruşta), secdede ve celsede (iki secde arasındaki
oturuşta) söz konusu olur. Hanefî mezhebindeki kuvvetli görüşe göre, sayılan dört yerde ta’dîl-i erkân
vaciptir. Diğer bazı mezheplere ve Hanefîlerden de İmam Ebû Yûsuf’a göre ise ta’dîl-i erkân farzdır.
Rükûya veya secdeye giderken pantolonu çekmek namazı bozar mı?
Kişi namaz kılarken, namaza halel getirecek hareketlerden kaçınmalı, azalarını kontrol ettiği gibi, kalbini
de Allah’a yöneltmelidir. Namaza aykırı olup ‘amel-i kesîr’ olarak nitelenen hareketlerin namazda
yapılması namazı bozar. Amel-i kalîl denilen, basit hareketler ise namazı bozmaz. Amel-i kesîr için net
bir tanım yapma imkânı olmamakla birlikte, tanımlardan birinde dışarıdan gözlemleyen kişide, namazda
olunmadığı izlenimini verecek kadar hareket etmek şeklinde izah edilmiştir. Amel-i kalîl ise bunun
zıddıdır. Diğer bir tarife göre de iki el ile yapılması âdet olan işler amel-i kesîr, bir el ile yapılan işler ise
amel-i kalîldir. Zorunlu olmadıkça pantolonu veya elbiseyi rükûya veya secdeye giderken çekmek, namaz
dışı bir işle meşguliyet olduğu ve namazda olması gereken huşûya aykırı düştüğü için mekruhtur, fakat
namazı bozmaz. Pantolonu amel-i kesîr sayılacak bir tarzda çekmek ise namazı bozar.
Kâmet bitmeden imam namaza başlayabilir mi? Namazların farz, vacip ve sünnetlerinin yanı sıra
âdâbı da vardır. İmam-ı A’zam’a göre cemaatle namaz kılmak üzere “Kad kâmeti’s-salât” yani “namaz
başladı” denildiği anda imamın namaza başlaması, namazın âdâbındandır. İmam, bu hareketi ile
müezzinin sözünü doğrulamış olur. Fakat namaza kâmet bittikten sonra başlanılmasında da bir sakınca
yoktur. Hatta İmam Ebû Yûsuf ile diğer üç mezhep imamına göre, uygun olan budur.
Kovid-19 salgın hastalıktan dolayı yeni bir döneme girmiş bulunmaktayız. Bu nedenle dişarı
çıkarken ve toplu alanlarda otururken maskelerimizi takmayı ve temizlik kurallarına uymayı asla
ihmal etmeyelim.

Sakarya araç kiralama Sakarya evden eve nakliyat