Deveye sormuşlar, “neden boynun eğri diye” “Nerem doğru ki, demiş” demiş. Aynen o misal. İlçemizde yaşanılanları gördükçe, şahit oldukça, neremizin doğru olduğunu merak ediyorum. Garip memleketim her yönü ile bırakın ileriye gitmeyi, geri geri gidiyor desem yeri var. Yapılan işlerimiz hep yarım yamalak kalıyor. Reklama geldiği zaman on numara, icraata gelince ortada bir şey yok. Malum gazetemizin manşet haberinden okuduğunuz üzere, İlçemize yıllar önce yapımına başlanılan ancak bir türlü sonuca ulaşılamayan Atık Su Arıtma Tesisinde yine sıkıntı yaşandı. İddiaya göre yapım işini üstelenen ve bir takım çalışmalar yapan taşeron firma yine alacağını alamadığı iddiası ile icra yolu ile takmış olduğu malzemelerin büyük bir bölümünü sökerek götürdüğünü öğrendim. Bu şu demek. Yıllar önce ki, siz deyin 15 ben deyim 20 sene önce yapımına başlanılan, Ankara Büyükşehir Belediyesinin el değiştirmesi sonrası zaman zaman ihaleye çıkan o gün bugündür bir türlü sonuca ulaşılamayan, hatta 2021 yılında yaşanılan ve o dönem taşeron firmanın beyanı ile “temiz suyu aldım” dedikten sonra, yıllar geçmesine rağmen hala aktif bir hale gelmemesi şahsımı olduğu kadar ilçe halkını da derinden üzüyor. Bir işi yapmak, sonuca ulaştırmak bu kadar zor olmasa gerek.
Benzer bir konu mezbaha olayı. Yine yıllar önce yapımına başlanılan, yine bir takım sıkıntılar sonrası yapım işi durdurulan, son günlerde eksikleri giderilerek yapımı tamamlanan hatta kısa bir süre önce açılışı yapılacağı duyurulan, ancak ruhsat konusunda sıkıntı yaşanılan mezbahamızın sonucunun da ne olacağı belli değil. İnşallah bir an önce açılır da kasaplarımızla birlikte ilçe halkımızda rahat eder.
Hastanemiz ona keza. Doktorumuzun birisi olsa diğeri yok. Hele birde şimdi Kulu’ya açılan ve hemen hemen her branşta bırakın bir-ikiyi, üç-dört doktorun görev yapması, Cildiyesinden, Psikiyatriye, Dahiliyeden, Ortopediye onlarca doktorun hizmet verdiği hastaneye iddia ediyorum en çok hasta bizim ilçemizden gidiyor. Hatta son günlerde birkaç tanıdığımın Kulu Devlet Hastanesinde ameliyat olduğunu duymak ilçem adına üzüntümü bir kat daha artırıyor.
Eskiden Aksaray’a doktora giden ve ilçemizden servisle taşınan hasta ve hasta yakınlarımız için, ilçe esnafımız şimdilerde Kulu Hastanesine servislerin başlayacağı duyurusunda bulunuyor. Ne gariptir ki, ilçe halkı bunu sevinçle karşılıyor.
Tüm bu gelişmeler yaşanırken ya bizler! Bizler, dedikodu, o’nun bunun ne yaparım da ekmeği ile oynarım, kime ne zarar verebilirim, alış-verişi nasıl yapar da ucuza alırım, hemen yan komşumu, eşimi-dostumu ne yapar da dolandırırım derdine düşmüşüz. Kazancımız haram, sözümüz yalan üzerine günü birlik yaşam içerisindeyiz.
Haklarını yemeyelim, son günlerde bir de Aksaray’a bağlanma konusunu gündeme getirenler var. Her işimiz bitti, Aksaray’a bağlanma konumuz kaldı. Atalarımızın da dediği gibi “leyleğin ömrü lak lakla geçermiş” hesabı, günü birlik lakırtıdan başka bir şey yapamıyoruz. Atı alan Üstüdar’ı geçerken bizler daha yolda yürüyemez hale geldik.
Aksaray’a başlanma konusuna gelirsek, kimin ne dediği, ne düşündüğü belli değil. Bir zamanlar Aksaraylılara “Ağa çeketli, şapkalı” diyenler şimdilerde Aksaray’a bağlanma hayali kuruyorlar. Sanki Aksaray kucağını açmış bizi bekliyor. Bağlanma konusunu sanırım ev gezisi gibi düşünüyorlar. Allah kalbimi biliyor, bana deseler ki, “Aksaray’a bağlanmak ister misin?” sorgusuz, sualsiz, artı ve eksisini düşünmeden evet! Derim. Ama günümüzde olduğu gibi karayolları bir tarafa, mahkemesi bir tarafı, fabrikası bir tarafa bağlı olmadan. Tümü ve bütünüyle Aksaray’a bağlanmak şartı ile.
Kimse kızıp gücenmesin ama, şu memleket için artık bir şeyler yapılmalı. Algı ve şovdan uzak, günü kurtarma derdinde olmadan, dişe dokunmayan konuları dev yatırımlar yapmış gibi göstermekten ziyade, kalıcı yatırımlar gelmeli, kalıcı çözümler bulunmalı. Artık Aksaray’a mı bağlanırız, yoksa tek çatı altında mı toplanırız, siyasi birliktelik mi yaparız, ne yapılacaksa bir an önce yapılmalı. Yoksa iş işten çok geçmiş olacak. Artık bir yerlerimiz doğrulsun.
Her şeyin gönlünüzce olması dilek temennisi, selam ve dua ile..
DİĞER HABERLER
Şereflikoçhisar mı, Kulu mu?
Din görevlilerinin fonksiyonları
MEHMET ÇETİN -Memleketimin yollarında yürüyorum 10 Köy yolu (Boğaz Yolu)