Şereflikoçhisar Tuzgölü Haber Gazetesi

Gazete – Matbaa – Baskı İşleri

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK Ölümünün 85. Yıl Dönümünde Törenle anıldı

Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün, ebediyete irtihalinin 85.yıldönümünde saygı, minnet ve özlemle anıldı.
İlçe Kaymakamlığın koordinatörlüğünde, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün organizesiyle hazırlanan törende yapılan etkinlikler ilgiyle izlenirken duygulu anlar da yaşandı.
ÇELENK SUNMA TÖRENİ;
10 Kasım Ulu Önder Atatürk’ün ebediyete irtihalinin 85.yıldönümü vesilesiyle hazırlanan törenin ilki Hükümet konağı binasının bahçesinde çelenk sunmayla başladı.
Atatürk büstüne sırasıyla Kaymakam Zafer Engin, Tatbikat Merkezi Komutanı Tankçı Albay Uğur Bor ve Belediye Başkanı Memiş Çelik tarafından çelenklerin koyuldu.
Saatler 9’u 5 geçe sirenlerin çalmasıyla 2 dakikalık saygı duruşunda bulunulup İstiklal Marşı okunmasından sonra çelenk töreni sona erdi.
ANMA TÖRENİ;
Tören daha sonra Nizamülmülk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi salonunda devam etti.
Salondaki anma töreni saat 10.00’da başladı.
Saygı duruşunda bulunulup İstiklal Marşı okunmasıyla başlayan tören, günün anlam ve önemini belirten konuşmayla devam etti.
Atatürk’ün askeri yönünü belirten konuşmayı Tatbikat Merkezi Komutanlığı’nda görevli Piyade Üsteğmen Barış Taras tarafından yapıldı. Üsteğmen Barış Taras konuşmasında;
“Bugün bütün Türkiye, bütün yüce Türk Milleti, bir sükût içinde onu sevgi ve saygıyla anmaktadır. Doğadaki tüm canlılar gibi insanoğlunun da yaşamının bir sınırı vardır. Ancak, bazı insanlar vardır ki yaşamları boyunca ürettikleri ve bıraktıkları eserlerle yaşamlarından sonra da varlıklarını sürdürürler. İşte bu insanlardan biri de ölüme meydan okuyan, öldükten sonra da yaşayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür.
Dünya tarihi, çağlar boyunca üstün nitelikli askerlerin ve yüksek nitelikli devlet adamlarının hayatlarını dile getirir. Fakat askerlik ve devlet adamlığı nitelik ve yeteneğini, bir bütün olarak kendi kişiliğinde toplamış bulunan pek az örnek insanın varlığından söz eder.
Atatürk Milli mücadelede; Milli birliği temin eden eşsiz bir lider, muharebe meydanlarında efsanevi bir komutan, Devlet kuran büyük siyaset adamı, Milletin çehresini değiştiren kudretli bir inkılapçıdır. Bu vasıflarıyla, insanlık tarihinin tanıdığı en büyük devlet adamlarından biri olduğuna şüphe yoktur.
Conkbayırı’nda askerlerine “size ben taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve kumandanlar gelecektir” emrini vermesi ve emrinin tereddütsüz yerine getirilmesi, Atatürk’ün komutanlık ve askerlik vasıflarının bir göstergesidir.
Atatürk, milletin tarihi seyrini değiştirebilecek üstün meziyetleri sayesinde, memleketi, askeri ve siyasi zaferlerle uçurumun kenarından kurtarmıştır.
Dünya tarihinde her türlü imkansızlığa rağmen inandığı fikri tatbik sahasına dökmüş, “Ya İstiklal Ya Ölüm” parolası ile bir Milli Mücadele kazanmış, arkasından yepyeni hüviyette çağdaş bir millet ve devlet yaratmayı başarmış devlet adamı azdır. İçinde bulunduğu şartları değerlendirmede, engelleri ortadan kaldırmada gösterdiği büyük başarı Atatürk’ün ayrı bir özelliğini teşkil etmektedir.
Diyebiliriz ki Atatürk, Türk toplumunda sadece çağdaşlaşma gereğini gördüğü için değil, bu çağdaşlaşmayı en kısa zamanda gerçekleştirecek yolu gösterdiği için ve nihayet çağdaşlaşmaya engel olan etkenleri cesaretle bertaraf ettiği için büyüktür. Esasen, “modern Türkiye’nin kurucusu” sıfatını da işte bu büyüklüğünden almaktadır.
Büyük Nutuk’un sonlarında, Türk Gençliğine hitaben çizdiği tablo, aslında kendisi mücadeleye atıldığı zaman memleketin içinde bulunduğu tablodur. Atatürk, en güç şartları altında bile, her şeyin bittiği zannedildiği bir zamanda dahi, Türk Milletine güven hissinin kaybolmaması gerektiği gerçeğini ispatlamış bir milli kahramandır.
Giriştiği mücadelenin başında sonuna kadar Türk Milletinin yüksek vasıflarına güvenmiş, kazanılan her türlü Zaferin, Milletin eseri olduğunu söylemiştir. Bütün teşebbüslerinde Millet sevgisine dayanmış, kudretli kişiliği ve gerçeği sezişe dayanan ikna kuvvetiyle kitleleri sürüklemiş, Milli kurtuluşa bayrak olan fikirleri, görüşleri ve ölmez eseriyle, tesirleri memleket sınırlarını asmış, mazlum milletlerin bağımsızlık ve Hürriyet mücadelesinde manevi kuvvet olmuştur.
Atatürk’ün insanlık değerlerine içten ve büyük saygısı vardır. O, bütün insanlığın asırlar boyu övdüğü ve övündüğü meziyetleri üstün kişiliğinde toplamıştır. Hayatı boyunca gösterdiği davranışlar, bu meziyetleri sergilemektedir. Şöyleki;
Muzaffer Başkomutan olarak, İzmir’e girdiği gün, önüne serilen düşman bayrağını; ‘Bayrak, bir Milletin bağımsızlık alametidir. Düşmanın da olsa saygı göstermek gerekir!’ diyerek, Onu yerden kaldırtan, bir milleti Hürriyet ve Bağımsızlığa kavuşturan büyük eserinin haşmeti karşısında, memleketin büyük sanatkarları, şairleri, Tiyatro sanatçıları elini öpmek istedikleri zaman, ‘Sanatkar el öpmez, sanatkarın eli öpülür’ cevabını veren Çanakkale şehitleri töreninde, harpte ölen diğer Millet askerleri için; ‘Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken Kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur içinde uyuyunuz” diyen büyük Atatürk; ‘Gerçekten insan sevgisinin ve insanlık idealinin kolay erişilemeyecek bir örneğidir. Bu davranışlar, belki de insanlık tarihinde eşi olmayan bir şekilde onun büyüklüğünü, onun engin hoşgörüsünü simgelemektedir.
‘Yurtta barış, dünyada barış’ ilkesi, Atatürk için dünyamızda yaşayan bütün insanları, birbirine daha çok yaklaştırmak, daha çok sevdirmek yolundaki çabaların bir parçasıdır.
1881 Atatürk’ün doğum tarihidir. 1938 ise asla ölüm tarihi olamaz. Bu tarih ancak bir fani vücudun dünyayı terk ettiği, gözlerini bu dünyaya yumduğu tarihtir. Bu iki tarih arasındaki hayatı ise sanki bir destandır. Bir efsanedir. Bir ömürki, senelerin değil şahikaların silsilesidir.
İlke ve devrimleri zaman ufkunun ötesine ulaşan, değerli düşünceleri ile her an yolumuzu aydınlatan, tüm zorluklar karşısında bizlere mücadele etme, kendine güvenme, başarma azim ve gücü veren ebedi Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün fikirleri ve bıraktıkları ile daima bizimle birlikte olacağına yürekten inanıyoruz.
Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları olarak yüreğimizde taşıdığımız vatan ve millet sevgisi, barış ve güvenliğin teminatı caydırıcı gücümüz ve üstün disiplin anlayışımızla görevimizin başında ve asil milletimizin emrindeyiz.
Eşsiz Kahraman büyük Önder Atatürk’e olan sevgimiz, saygımız ve minnetimiz her geçen gün artarak sonsuza kadar sürecektir. Kurduğu Cumhuriyeti sonsuza kadar dek yaşatacağız. Onun Aziz hatırası önünde bir kez daha saygıyla eğiliyoruz. Ruhunuz Şad olsun.”dedi.
Konuşmanın ardından Yavuz Sultan selim Fen Lisesi öğrencisi Hiranur Şahan tarafından ‘Bir Ülküdür Atatürk’ isimli şiir okundu.
Mustafa İçyer isimli öğrenci tarafından kendisinin Atatürk’e hitaben yazdığı mektubun okunmasından sonra tören, Öğrencilerin ‘100 yıllık Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ adlı oratoryo sunmalarıyla devam etti.
Atatürk’ün hayatını anlatan kısa videonun izlenmesinden sonra Duygu Hoplamaz isimli öğrenci tarafından ‘Mustafa Kemaller Tükenmez’ adlı şiir okundu.
Daha sonra tören sırasıyla; Şereflikoçhisar Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyat Öğretmeni Aynur Özbek ve öğrencileri tarafından hazırlanan ‘Atatürk’ konulu dramatizasyon gösterisinin sunumu ve Kadir Efe Sarıkaya isimli öğrenci tarafından Gençliğe Hitabesi okunmasıyla devam etti.
Törenin saonunda; ‘100 yıllık Cumhuriyetimizin Kurucusu Atatürk’ konulu resim, şiir ve kompozisyon yarışmalarında dereceye giren öğrencilerin ödülleri verildi.
Ödüller; Kaymakam Zafer Engin, Tatbikat Merkezi Komutanı Tankçı Albay Uğur Bor, Belediye Başkanı Memiş Çelik ve İlçe Milli Eğitim Müdürü Uğur Atılgan tarafından verildi.
Ödül töreninden sonra Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete irtihalinin 85.yılı münasebetiyle düzenlenen anma töreni, sona erdi.

Sakarya araç kiralama Sakarya evden eve nakliyat