Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılın. Bölünüp parçalanmayın…”
Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Müslüman, Müslüman’ın kardeşidir; ona ihanet etmez, ona yalan söylemez, onu yüzüstü bırakmaz. Her Müslüman’ın ırzı, malı ve kanı bir diğer Müslüman için dokunulmazdır.”
Toplumları sağlıklı bir şekilde ayakta tutan faktörlerin başında birlik ve bütünlük yer alır. Bu önemli faktörün zıddı olan tefrika yani bölücülük hastalığına müptela olmak ise, toplumları temelden çökertmeye neden olur.
Girmeden tefrika bir millete; düşman giremez.
Toplu vurdukça sineler; onu top sindiremez.
İslam dini gönderiliş gayesine uygun olarak hak ve sorumluluklarımızı belirlemiş, toplum için lazım olan prensipleri ortaya koymuş ve mutlu olabilmemiz için bunlara sarılmamız gerektiğini belirtmiştir. Dünyada mevcut canlı türleri, dağınık bir halde değil de, topluluklar halinde bir yaşam mücadelesi vermektedirler. Bütün canlılarca uygulanan bu yaşam tarzı, toplumsal hayat olarak isimlendirilmiştir. Özellikle insan fıtratına en uygun yaşam şekli de budur. Dinimiz, fert ve cemiyeti zarara uğratacak her çeşit fiil ve davranıştan bizleri men etmiştir.
Onun bildirdiği, huzur ve saadetimiz için uyulmasını gerekli gördüğü esaslardan birisi de, gönüllerimizi birleştirip, iyiliklerde birbirimizle daima yardımlaşmaktır. Böyle olunca; birlik ve beraberlik içinde olmamız, birbirimizle iyiliklerde yardımlaşmamız dini ve milli bir vazifedir. Fertleri kavga ve niza içinde boğuşan; kin, nefret, haset duygularıyla kavrulan toplumlar huzursuzdur.
Tarihin her devresinde ancak “birlik beraberlik, kardeşlik ruhu içinde, iyilik ve hayırda yarışan ve yardımlaşan toplumların huzura kavuştukları” görülmüştür. Aksi vaki değildir.
Gerek tarihte ve gerekse günümüzde bu hususu doğrulayan sayısız örnek görülmüştür.
Kendileriyle ve bize miras bıraktıkları muhteşem eserleriyle öğündüğümüz ecdadımız da birlik, kardeşlik ve iyiliklerde yardımlaşma gibi üstün meziyetleriyle dünyaya örnek olmuşlardır.
Bugün 15 Temmuz. Bundan tam altı yıl önce bugün ülkemiz tarihin şahit olmadığı korkunç bir ihanet ile karşılaştı. Suret-i haktan görünerek yıllar yılı milletimizin tüm maddî ve manevi değerlerini istismar eden, dış güçlerle, şer odaklarıyla işbirliği yaparak pek çok alanda güç sahibi olduktan sonra bu gücü kendi menfaatleri için kullanan bir yapının nasıl bir ihanetin içerisinde olduğu ortaya çıktı. Anlaşıldı ki bu ihanet şebekesi FETÖ yarım asırdır kardeşi kardeşe kırdırmanın sinsi planlarını yapmış. Gençlerimizi ailesinden koparmaya çalışmış. Yüreklerinden vatan sevgisini, millet olma bilincini ve ümmet olma şuurunu söküp atmak için çaba göstermiş. Tarih boyunca nice ihaneti feraset, cesaret ve fedakârlığıyla aşan aziz milletimiz, Allah’ın nusret ve inayetiyle bu işgal girişimine de geçit vermedi elhamdülillah.
Peygamber Efendimiz (s.a.s) bizleri şöyle uyarmaktadır: “Mümin, bir delikten iki kere ısırılmaz.”
O halde, bir daha 15 Temmuzlar yaşamamak için her birimiz sorumluluğumuzun farkında olalım. Yüce dinimiz İslam’ı sahih ve güvenilir kaynaklardan öğrenelim. Kur’an-ı Kerim’in rehberliğinde, sünnet-i seniyyenin örnekliğinde bir hayat yaşayalım. Çocuklarımızın dini bilgiyi, doğru yöntem ve metotlarla, ehil kişilerden almasına özen gösterelim. Yüreklerinden vatan sevgisini, millet olma bilincini ve ümmet olma şuurunu söküp atmak isteyen şer odaklarına fırsat vermeyelim. Ülkemizi fitne ve fesada sürüklemek isteyenlere karşı yekvücut, tek yürek olalım.
“Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden koruyun…” ayeti gereğince başta çocuklarımız, gençlerimiz ve ailelerimiz olmak üzere toplumun bütün kesimlerini her türlü şiddetten, hurafeden, aşırılıktan, zararlı alışkanlıktan ve din istismarından korumak için var gücüyle gayret göstermektedir.
Gün, farklılıklarımızı zenginlik kabul ederek milletçe kenetlenme ve geleceğimizi birlikte inşa etme günüdür. Gün, şahsi emelleri için dini istismar edenlerle samimi gayret içerisinde olanları feraset ve basiretle birbirinden ayırt etme günüdür. Gün, aziz şehitlerimize ve kahraman gazilerimize vefa günüdür. Rabbim birliğimizi,dirliğimizi daim eylesin. Bağımsızlığımızın simgesi şehit kanları ile oluşmuş ay yıldızlı bayrağımızın altında, şu minarelerimizdeki ezanı Muhammedi ile , mabetlerimizle,hayır kurumlarımızla kıyamete kadar bizleri bu topraklarda ilelebed payidar eylesin
yazımızı bitirirken, geçmişten günümüze vatan, millet ve mukaddesat uğruna fedayı can eyleyen aziz şehitlerimizi rahmetle, kahraman gazilerimizi minnet ve şükranla yâd ediyoruz
DİĞER HABERLER
Yetimliğimin yıl dönümü!
Diş fırçalamak orucu bozar mı?
MEHMET ÇETİN – Rıfat Tepe Bakkal Rıfat Tepe