İlçemiz siyasetinde son birkaç gündür en çok konuşulan konuların başında Ak Parti İlçe Kongresi konuşuluyor. Konuşulma nedenlerine gelince, en büyük neden Ak Parti İlçe Başkanı Erkan Seyhan’la tekrar yola devam kararı alınması. Bence bu çok önemli bir karar. Son yıllarda yapılan kongrelerde mevcut Başkanla devam kararı alınmamıştı. Bence bunun en büyük nedeni Belediye Başkanı ile İlçe Başkanının aralarının biraz limoni olması gerçeği yatıyor. Ama bu dönem Ak Parti cenahında bam başka bir dönem yaşanıyor. Kendisi de İlçe Başkanlığından gelen Belediye Başkanı Memiş Çelik adeta geçmişte ( İlçe Başkanlığı döneminde) yaşamış olduğu sorun ve sıkıntıların acısını çıkarırcasına, İlçe Başkanına destek oluyor. Omuz omuza verilen mücadele, İstanbul escort service omuz omuza çalışma hem ilçemize hem de Partiye aynı şekilde artı puan olarak dönüş sağlıyor. Yani işin özü Ak Parti İlçe Başkanı ve Belediye Başkanının uyum içerisinde çalışması hem başarıyı hem de mevcut Başkanların yerlerinin sağlamlaşmasına neden oluyor. Öte yandan bu birlikteliğe uzaktan da olsa eski İlçe Başkanı Sait Başaran’ında destek olması gücü bir kat daha artırıyor. Hal böyle olunca ne İlçe teşkilatından ne de Belediyeden çatlak sesler çıkmamış, dedikodu yerine yapılan hizmetlerle konuşulmaya başlanıyor.
Peki kongre sürecinde neler yaşanacak? Ak Parti İlçe teşkilatı yönetimine kim ya da kimler alınacak? Mevcut teşkilattan kim ya da kimler ayrılacak. Tahminlerime göre bu yönde İlçe Başkanı Erkan Seyhan en kötü 8-10 kişi de değişim yapacak. Bu değişimler yapılırken, kimisi kendi arzu ve isteği ile isterken bazıları istememesine rağmen İlçe yönetiminde yer almayacak. Erkan Seyhan bu seçimi yaparken geçmiş dönemde kendisine sorun ve sıkıntı oluşturan kişiler yerine, Ferda Polat’ın yanında yer alan kişileri kadrosunda görmek istemeyecek. Buda en doğal hakkı olacak. Burada asıl mesele Belediye Başkanının bu yönde nasıl bir yol izleyeceği. Kanımca tek bir isim üzerinde yaşanılacak olan tartışmanın galibi kim olacak? Aslına bakarsanız bu sorununda yanıtı da o kişinin yönetimde yer almayacağı ama, bildiğiniz üzere siyasette son beş dakikaların çok önemli olduğunu düşünürsek, neyin ne olacağı belli olmuyor. Ben yine de o kişinin listede yer almayacağını düşünüyorum.
Gelelim MHP cenahına. O taraf biraz daha dalgalı. Her ne kadar kamuoyuna yansıtılmak istenilmese de meclis üyeleri arasında bazı sıkıntılar yaşanıyor. Hatta durum o kadar vahim ki, bu sıkıntıların benzeri Belediye Başkanı ile MHP’li bazı meclis üyeleri arasında da yaşanıyor. “Buda nereden çıktı?” der gibisiniz. Bakın Ekim ayı Meclis Toplantısına dönelim. MHP Grubu bir önerge veriyor. Toplantıda sadece MHP Ankara ve Şereflikoçhisar Belediye Meclis Üyesi Mevlüt Şahin var. Haliyle önergeyi verecek, önerge hakkında açıklama yapıp, izahta bulunacak tek kişi kendisi. Önerge veriliyor. İşin bir başka yanı ise verilen önerge içeriği daha da tuhaf. İlçemiz eski pazaryerinde bulunan iş yerleri kast ediliyor ve deniliyor ki, “Orada iş yerleri var. Eeee orayı tadilat yapalım. Tamam!. Ve kadınlara cüzi miktarlara verelim! Neden? Kadınlarımız para kazansın. Ona da tamam! Peki ya gözden kaçırılan en büyük sorun şu. Orada 5 esnaf var. Evine ekmek parası götüren. Bu esnafların yanında en az 15-20 çalışan var. Başkan izahta bulunuyor ve şunu demek istiyor. Yahu arkadaşlar, burada boş dükkan yok! Orada zaten esnaflar var. Oradan ekmek parası kazanıyor. Oraya binlerce lira yatırım yapan, yıllarca orada esnaflık yapıp, müşteri tutan, yanında 15-20 kişiyi çalıştıran bu esnaflar ne olacak? Bunları çıkaralım mı? Diyor. Canı sağ olsun Mevlüt bey; artık o an ne düşünüyor ve “ çıkaralım” diyor. Şunu anlamıyorum. Oradaki esnafı niye çıkarıyoruz? O kişilere ekmek parası lazım değil mi? Ya da orada bulunan esnafların ödemiş olduğu kiralar para değil mi? Bence en önemli soru şu; Mevlüt bey, vermiş olduğu önergenin neresi için olduğunu biliyor mu? Yoksa eline tutuşturulan önergeyi ver denildiği için mi veriyor?
Her zaman söylüyorum. A partisi B Partisi. Hangi parti olursa olsun. Meclis üyesi seçilen ya da seçilecek olan kişiye önce boş bir kağıda adını soyadını yazdırıp, ufakta olsa meramını izah etmesini isteyeceksin. Neden dersen, hem kendisini hem de partisini zor duruma sokacak hal ve hareketler yapmayacaktır.
Gelelim CHP cenahına. Benzer sıkıntılar CHP cenahında da yaşanıyor. Eyyüp Doğan’ın İyi Partiden CHP’ye geçmesi ile her ne kadar CHP Meclis Üyesi, sayı olarak 2 kişi görünse de İsmet Andaç’ın eski İlçe Başkanı Celal Ünsal’a yakın olması, mevcut yönetimin hiçte hoşuna gitmiyor. Hatta 17 ay boyunca aynı masada oturup ta, şu konuyu da meclise sunalım diye tartıştıklarını dahi düşünmüyorum. 31 Mart seçimleri öncesi ve sonrasında başlayan bu süreç 17 aydır devam ediyor. Bu yönde benimle birlikte kamuoyunun merak ettiği İsmet Andaç’ın partiden ihraç olayı merakla bekleniyor.
En sevindiğim yanı ilçe siyasetinin son günler biraz daha hareketlenmesi. Ne yalan söyleyeyim. ben siyasetim monoton bir şekilde ilerlemesi yerine seviyeli, tartışmaların yaşandığı, fikir alışverişlerin arttığı, öyle her gündeme el kaldırılıp “evet” diyen zihniyetini tasvip etmiyorum. Siyaset biraz siyaset gibi yapılmalı. Eleştiri, uyarı, başkaldırı, sorgulayıcı olunmalı.
Bakalım ilerleyen günlerde ilçemiz siyasetinde daha neler yaşanacak. Rabbim her şeyin hayırlısını versin. Siyasette birlikteliğin, beraberliğin olduğu, rant kavgasından uzak, ilçenin geleceği için çalışılan güzel günlerde buluşmak dilek ve temennisi selam ve dua ile..
DİĞER HABERLER
Bizim kadar var mı ki?
Sıla-i Rahim: Akrabalık Hukuku ve ahlakı
MEHMET ÇETİN- Mehmet Kutlu