Şereflikoçhisar Tuzgölü Haber Gazetesi

Gazete – Matbaa – Baskı İşleri

Ey Yetkililer Ayrımcılık Yapmayın!

“Anayasa’nın 10. maddesinde, “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar” denilmektedir.
Peki ya günümüzde bu eşitlik ilkesi ne derece uygulanıyor, kimler bu maddeye sadık kalmayı tercih ederken, kimler kanun ve kuralları başka başka amaçlarda kullanmayı tercih ediyor? Kim kime hangi konuda ayrımcılık isteyip, kanun ve kuralları çıkar ve menfaat uğruna kullanıyor? İşte burası tartışılır. Bunları neden yazdığım konusuna gelirsek, gazetemizin manşet haberinden de okuduğunuz üzere İlçemizde sanırım biri ya da birileri tarafından kanun ve kuralda yeri olmayan bir takım uygulamalar yapılmaya başlanmış. Öncelikle şunu açık açık ifade etmek isterim ki, her hangi bir kişi, her hangi bir kurumu zan altında bırakıp, suçlamak gibi bir niyetim yok. Ama; haksızlığa karşıda da susacak karakterde bir insan olmadığım için hiç kimseden de korkum yok.
Efendim konunun asıl nedeni, son günlerde ilçemizde yaşanılan tatsız olaylar. Öncelikle ilçemizde Emniyet Teşkilatının gerek uyuşturucu, gerekse yapmış oldukları yerinde uygulamaları vesilesi ile başta İlçe Kaykamı olmak üzere, Emniyet Müdürü ve personeline sonsuz teşekkür ediyorum. İlçemizde son aylarda huzur ve güven tesisi oluşmaya başladı. Ancak bazı gelişmeler bu tesise zarar vermektedir. Yazımın ilk paragrafında da belirttiğim gibi, her kes kanun önünde eşittir. Hiç kimse hatta hiçbir kuruma ayrımcılık yapılmaz, yapılamaz. ( Bazı meslek gurupları hariç) Ama görüyoruz ki, ilçemizde yaşanılan bazı olaylar farklı yorumlara ve konunun farklı farklı yerlere gitmesine vesile oluyor.
İddia ediyorum bu yazımı okuyan çoğu kişi son günlerde Emniyet teşkilatınca ya telefonla araç kullandığı, ya da park yasağı olan bir yere park ettiği için cezai işleme maruz kalmıştır. Bunlardan birisi de benim. Geçtiğimiz günlerde araç kullanırken telefonla konuştuğum için ceza yedim. Helali hoş olsun. Bir kanunu çiğnemişsem cezama da razı olmalıyım. Bunda hem fikiriz. Ama, aynı teşkilat bana telefonla konuştuğum için ceza yazıp, her hangi bir resmi kurumun araç sürücüsüne telefonla konuştuğu için ceza yazmıyor ise ben bu işte art niyet ararım. Bir vatandaşa aracını park yasağı olan yere park ettiği için ceza yazıyor, aynı yere Belediyenin zabıtası hem de her hangi bir iş ve işlem için gelmemiş, öylesine aracını park etmiş ve o araca ceza yazılmıyorsa yine art niyet ararım.
Hatta konuyu araştırdığımda “belediyenin araçlarına cezai işlem uygulanmayacak!” talimatı verildiği yönde duyum alırsam bunda da art niyet ararım. Neden? Hani hukuk önünde eşitlik söz konusu ya! Hani şahıs ve kurumlar arasında ayrım yapılmaması gerekli ya! Hani kanun ve kurallar şahıslara ya da kurumlara göre göreceli değil ya!
Burada şunu da açık açık ifade edeyim, görevi başındaki memura’da ( İtfaiye, Ambulans vs gibi aciliyet arz eden konular) cezai işlem uygulansın demiyorum ama; her resmi plaka da es geçilesin. Her resmi plakalı aracın direksiyonuna geçip, kırmızı ışık ihlali yapan, elinden telefonu düşürmeyen, kafasına göre istediği yere park eden, devletin arabası ile hız denemesi yapan kişi ya da kişilerde göz ardı edilmesin. Bu vesile ile inşallah doğru değildir ama, şayet “belediyenin araçlarına cezai işlem uygulanmayacak! Şeklinde bir talimat söz konusu ise bir an önce vazgeçilmeli. Aksi taktirde halkın devlete olan güveni sarsılacak, konular farklı farklı boyutlara taşınacaktır.
Yazıma şahsıma gelen istek ve şikayetlerle son vermek istiyorum. İlçemiz tapu idaresi hakkında zaman zaman şikayetler geliyor. Malum artık her şey internet ortamından ya da randevu sistemi ile yapılsa da bazı konular hakkında vatandaşlar bilgi almak istiyor. Bir vatandaşımız aynen şöyle diyor. Tapuda bir işim vardı. Bilgi almak için telefon ettim, ama telefonu açan olmadı. Belki 10-15 kez aradım ama yine bakan olmadı. Randevu sistemi ile çalışıyorlarmış, telefonla 181’i aradım, bir sürü şey söyledi, yine randevu alamadım. Bu randevu işlemi kurumdan da yapılsa güzel olmaz mı. Yaşlısı var genci var, bilen var bilmeyen var” dedi.
İkinci bir konu. İlçemiz Belediyesi sanırım güvenlik amaçlı Belediyeyi bekleyen kişilerin yerini Belediyenin dışarısına almış. Yapmış oldukları küçük bir kulübede bu insanlar sabaha kadar beklemek zorunda kalıyor. Bu kişi lavabo ihtiyacını nerede nasıl karşılayacak? Bu kişi namaz kılıyor ise nerede kılacak? Bir iş yaparken enine boyuna masaya yatırmak gerek.
Üçüncü bir konu, Üniversiteli gençlerimiz. Malum okullar açıldı. Gecenin bir yarısı, cadde ve sokaklarımız genç kızlarımızla dolu. Bu yurtların belli bir giriş çıkış saati yok mu? İsteyen öğrenci istediği saatte dışarıya çıkabiliyor mu?
Dördüncü konu, Belediyeye şehrin içeresinde orta refüjde bulunan ağaç ve çiçekleri sulamak için su açılıyor, sabaha kadar akan su, ana caddelerde göletlerin oluşmasına neden oluyor. Malum kuraklıkla karşı karşıya kaldığımız şu günlerde bir damla su çok kıymetli iken, bu suların boşa akması hoş değil” diyorlar.
Ve son konumuz. Birçok esnaf iş yerinin önüne ya duba koyuyor ya da işyerinin ismi olan logolu bayrak asıyorlar. Amaç; kimse buraya park etmeyecekmiş. Park etmeye çalışan kişilere ise çok ağır cümleler kuruyorlarmış. Bu konu hakkında da gerek Belediye gerekse Emniyet teşkilatından yardım istiyorlar.
Kanun ve kuralların her kese eşit olarak uygulandığı, sorun ve sıkıntıların ortadan kaldırılarak daha refah günlerin yaşanması, dilek temennisi selam ve dua ile…

Sakarya araç kiralama Sakarya evden eve nakliyat