Şereflikoçhisar Tuzgölü Haber Gazetesi

Gazete – Matbaa – Baskı İşleri

Mehmet Çetin – Karabük Çeşmesi hatıraları ve Şereflikoçhisar’ın Çatal Çeşmeleri-2

* Karabük Çeşmesi hatıraları
İlçemizin bir zamanlarında; önünden geçmediği, suyunu içmediği insanın kalmadığı, eskimeyen eski eserlerden birisi de Karabük Çeşmesi’dir.
Kendisini biliyoruz ama geçmişini bilmiyoruz. Karabük Köyü’nden getirilmesi sebebiyle isminin konulduğunu söylesek, o köyün çok uzaklarda olması bu iddiayı anlamsız kılar, doğru olmaz. Acaba, Karabüklü birisinin hayratı mı, desek? Karabük namında ya da lakabında biri(leri)nin hayır çeşmesi mi desek?
Her ne ise bilemedik gitti.
Bu bilgiyi yakalamak için rahmetli İbrahim Hakkı Konyalı’nın “Şereflikoçhisar Tarihi” kitabını iki sefer taradım, yok. Rahmetli Mehmet Yücel ve Muharrem Yücel’in “Bir Sancağın Öyküsü Şereflikoçhisar” kitabında sadece adı geçiyor.
Bu bilinmezliği, okuyucularımın hatıralarında hem aramak ve hem de yardım istemek niyetiyle kaleme aldığımız bu yazıya yapılan yorum ve değerlendirmelerinizle mümkün mertebe yaşayan büyüklerinize sorarak geleceğin arşivine bilgi taşımanızı istirham ediyoruz.
Eskiden garajdan inen ya da garaja giden yolun üzerinde olması sebebiyle özellikle yaz aylarında her içeni rahatlanan tatlı suyu, o hayrı yapanlara rahmet okutuyordu ki esasında bizim insanımız duacıdır.
Sadece içmekle kalmıyor, civarındaki insan, hayvan ve bitkilerin de ihtiyacını karşılıyordu. Yukarıdan aşağıya gelen sel sularıyla yıllarca muhatap olan Karabük Çeşmesi, arka tarafındaki azıcık gölgesiyle de serinletirdi.
Yukarı çıkarken yolun sol tarafında kunduracı Topaloğlu Hakkı’nın dükkânı vardı. Oğlu Hürriyet Doğan mahalle arkadaşımızdır, sağlıklı ömürler dilerken taksicilere selâm ediyorum. Kunduracı Recai Güçlü’yü de bu sıra dükkânlarda hatırlayalım.
Eskinin garajından çarşıya inen yol
Çeşmenin üst tarafından garaja kadar sağlı sollu baraka dükkânlar vardı ki hatırlayabildiklerimiz sıralayalım.
Kuru Fasulye yemeğiyle meşhur olan lokantacı Kerim Usta unutulmamalı. Arzuhalci, zücaciyeci, lokantacı gibi mesleklerin yanı sıra yolun kenarına tezgâhını koyan küçük esnafı da hatırlarız.
Öncesinden rahmetli Gazeteci Muharrem Amcanın kulübesi yanında dört tekerlekli arabasıyla kasetçilik yapıp sonradan bu yola yine tekerlekli kulübesiyle yerleşen köfteci Hayrettin’i anarak başlayalım. Hemen karşısında berber Raşit Altındağ Usta ve kalfası berber Atak Ayan ile Raşit Ustanın oğlu Üçler Altındağ çok yakın arkadaşlarımızdır. Berberlere Fevzi Emiroğlu ile Asilbey Altındağ’ı da ilâve etmeliyiz.
Hemen her eski yapı, kısmen de olsa restore edilir, yenilenir, tadilat ile hizmeti sürdürülür, uzun ömürlü yapılır. Bu işlemler yapılırken eski eser vasfını bozmadan, geçmişin hatıralarını sarsmadan, mazinin izini silmemeye, tahrip etmemeye özen gösterilir.
Peki, bu yöneticilerimizin hiç mi aklına gelmez ki şu yaşlı Karabük Çeşmesi’nin de sağını solunu elden geçirelim, varlığını muhkem, hizmetini uzun ömürlü kılalım. Eğer plânlarında var ise teşvik ediyor, rica ediyoruz. Yapanlara da teşekkürler, dualar ediyoruz.
Aman ha! Bu çeşmeyi yıkıp da yerine ne yaparsanız yapın, göklere yükselen hizmet abidesi de yapsanız, Karabük Çeşmesi’nin yerini dolduramazsınız, o akan suyunun hatırasını, hayrını heder ettiğinizle kalırsınız, desem de aldığım bilgiye göre çeşme, bizim bildiğimiz yerinden yan tarafa alınmış. Bir üst paragraftaki temennilerim de boşa çıktı.
Üzüldüm!
Adamlar, ağacı kesmemek için yolu ortadan bölüyorlar, biz bir tarihî eserimizi… diyeceğim, lâf çoğa varacak, neyse.
Sosyal medyada paylaşılan Karabük Çeşmesi resmini kendisine bir hanımın getirdiğini ve Koçhisar hatıralarına kendisi vesilesiyle o resmin kazandırıldığını ifade eden fotoğrafçı Ertunç Koçak’ın notunu da buraya eklemeliyiz.
Ertunç Koçak, ilçenin çok eskilere ait resimlerini itina ile sakladığı bilinmektedir. Ne yazık ki vaktiyle o resimleri ilçenin ileri gelenlerinden bazıları ister, verir ama o resimler geri gelmez.
Karabük Çeşmesi kaynaklı hatıralarınız bol olsun.
Bu çeşme ile alâkalı farklı bilgi, belge ve hatıralarınızı da yorumlara eklemeyi unutmayınız.

**********************************************************************

Şereflikoçhisar’ın Çatal Çeşmeleri-2

Dördüncü Çatal Çeşme

Üzülerek söylemeliyim ki ecdadın eserlerine yeteri kadar sahip çıkamadığımızın bir acı delili olarak, bir zamanlar var olan ama sonraları ecdadın yadigârıdır manasında bile muhafaza edilemeyen bu yedi adet çeşmeleri, evet bu çeşmeleri sıralamaya devam ediyoruz.

Devam ediyoruz dedik ya, dördüncüsüne varmak için!

Ankara Caddesi üzerindeki lise, sağımızda kalacak şekilde ilerliyoruz. Eskinin Hükümet Konağı’nın yanındaki bahçe duvarından aşağıya, sağa dönüyoruz. Buradan, eskinin Hastanesine gidilir idi. Hastane sokağının başında ve köşede, bahçe duvarına dayanan dördüncü Çatal Çeşmesi, çarşıdaki pek çok insana hizmet ettiği gibi Mescit Sokağı başındaki eskinin umumi tuvaletinin altındaki kanal ile oradaki bahçe ve ağaçların sulanmasında da kullanılmıştır. Bu tuvaletin lağımındaki ve çevreden gelen kanalizasyonun içerisindeki ile Çatal Çeşmeden gelen su karışır, aşağılara kadar hem temizler ve hem de akmasını sağlardı.

Beşinci Çatal Çeşme

Devam edeceğiz lâkin İsmet Paşa Caddesi diye bilinen, bildiğimiz eskinin çarşı yoluna giriyoruz. Meşhur ve rahmetli Kör Kâmil Yüksel’in dükkânın bitişiğindeki dar geçitten sağa aşağıya geçiyoruz. Dar geçidin bitimi, şehir hamamına çıkar. Tam önümüzde sağdaki beşinci Çatal Çeşme’yi hatırladınız mı? Şehir suyu kesildiğinde ya eskinin sebze hali ortasındaki çeşmeden, orası da akmıyorsa bu çeşmeden dükkânımızdaki destimizi doldurmaya çocukken çok gitmişimdir.

Altıncı Çatal Çeşme

Tekrar Çarşı yolundan devam edelim, bakalım altıncı çeşmeyi nerede bulacağız? Sağlı sollu esnaflara selam vererek, nihayet eskinin belediye ve İşhanı önünden ilerliyoruz. Yolumuz Mandıroğlu Hanına bakan geniş bir meydana çıkar. Sol tarafta eskiden Adalar şimdi Ankara Caddesi ile Zafer İlkokulu’na inen yol, eskinin hapishanesine giden cadde ve Sarıkaya’dan gelen yolun kavuştuğu meydanlık. Sağ tarafında Mustafacık’lı Doğruerler’ in dışı çiçek motifli binası sağımızda kalacak şekilde dönüyoruz ve Dr. Kamuran Ayanlar Beyin evinin olduğu sokağın ağzında altıncı Çatal Çeşme’mizi, bu civardaki bütün insanların, hayvanların ve bahçelerin su ihtiyacına hizmet eder vaziyette buluyoruz.

Yedinci Çatal Çeşme

Son çeşmeyi ben hatırlayamadım. Ancak eniştem Hüseyin Gündoğan’ın anlatımı ile devam ediyoruz.

Eskinin hapishanesine doğru biraz yürüyoruz ki bulunduğumuz yol, Ankara Caddesidir. Mandıroğlu sağımızdadır, geçiyoruz. İleride sağda Yahşihan Türbesi var. Onun sokağından bir sonraki sokaktan aşağıya Çerkez Mahallesi’ne inilirken Çerkez Hayriye’nin evinin karşı sol köşede yedinci Çatal Çeşmesi var imiş.

Çatal Çeşmeler, o sıkıntılı yıllarda insanımızın su ihtiyacını karşılarmış. Çeşmelerde; evlerden gelen bulaşık ve çamaşırlar deterjan olarak kullanılan temiz ince kumlarla yıkanır, içme suyu taşınır, bağ ve bahçeler sulanır imiş.

Çatal Çeşmeler bugün ne durumda?

Bugün bu çeşmelerin hiçbirisinin akmadığı bilindiği gibi hatta o çeşmelerin hemen hepsi de artık yoktur. Ancak o zamanları gürül gürül suyunun aktığı, bir asra yakın hizmet ettiği, bilinen, yaşanan ve şükürlere vesile olarak hatıralarda yer alan bir hizmettir ki bütün bu hayırlara sebeb olanlara Allah’tan rahmetler diliyoruz.

Sakarya araç kiralama Sakarya evden eve nakliyat