Şereflikoçhisar Tuzgölü Haber Gazetesi

Gazete – Matbaa – Baskı İşleri

Ağayla, marabanın hikayesi!

Hikaye bu ya, kim bilir belki de yaşanmıştır, orasını bilemiyoruz. Köyün ağası ile marabası, öküz arabasına binmişler, birlikte şehir merkezine gidiyorlar. İki öküzün çektiği araba toprak yolda tangur tungur giderken, arabayı çeken öküzler dışkılarını yapıyorlar. Ağa munzur, canı eğlenmek istiyor. Marabasına, “Sana bir teklifim var” diyor. “Şu öküzlerin pisliğini yersen, bu öküzler ve arabayı sana hediye edeceğim.” Garip maraba bir süre düşünüyor… Öküz ve arabası O’nun için bir servet… İniyor arabadan, öküzlerin henüz çok taze olan dışkılarını eline alıp yiyor… Ağa sözünü tutuyor. “Araba artık senindir” diyor. Kısa keseyim şehre gidiyorlar, alış veriş vs derken artık eve dönme zamanı… Ağa öküzleri ve arabayı verdiği için pişman, maraba pislik yediği için daha pişman. O sırada öküzlerin pislediği yere gelmişler. Maraba; “ ağam öküz ve arabayı geri almak ister misin?” Şartım pisliklerden yemen. Ağa arabadan iniyor… Artık kurumaya başlamış öküz dışkılarını alıp ağzına atıyor. Maraba arabayı geri veriyor. Ağa ve maraba köye geliyorlar… Tam arabadan inecekler, maraba Ağası’na dönüyor: “- Ağam, giderken bu öküzler ve araba senindi. Döndük, bu araba ve öküzler yine senin… İyi de biz bu b.ku neden yedik?”
Salı günü aralık ayı meclis toplantısı yapıldı. Meclisten Belediyeye ait olan şirkete Halk ekmek açılması sicil değişikliği yapıldı. Yani Belediye Halk ekmek açmayı kafaya koydu. Sonunda az da olsa doğru yol bulunur gibi oldu. Müneccim değilim ama, işlerin nereye varacağını biraz tecrübelerim biraz mantık yürüterek nereye varacağını az çok tahmin edebiliyorum. Bakın Halk ekmekle ilgili Ekim ayının ikinci haftasında yine bu köşeden “ben yaptım oldu, mantığı ile olmadı, olmaz” başlığı altında ne demiştim. “31 Mart yerel seçimleri sonrası da ilçemizde benzer bir olay yaşandı. Seçim öncesi, şunu yapacağım, bunu yapacağım diye avazının çıktığı kadar bağıranlar, seçim sonrası kendilerinin dahi beklemedikleri bir sonuçla karşılaşıp seçimi kazanınca elleri ayaklarına dolaşmaya başladı. Vermiş oldukları sözleri tek tek unutup, hatta kişilik problemi yaşayıp, egoistleşmeye, astığım astık, kestiğim kestik demeye, bir yerde koltuk sarhoşluğu yaşıyorlar. Her ne ise ilçemizde de verilmiş sözler vardı ve en masrafsız, en çok reklamı olacak, birazda kendimizi ön plana çıkaracak olan projeyi hayata geçirmek gerekiyordu. Bunun içinde hazır elimizde Büyükşehir Belediyesi olunca en kolay yol “Halk Ekmek” ti. Fırın yapıp, o kadar masraf etmek, fırın açıp, fırıncıları karşımıza almak yerine, en kolay yol, ABB’den halk Ekmeği alıp, ilçemizde de üç-beş büfe, büfeye de birkaç partili ya da bize destek veren kişileri aldığımızda her şey çok güzel olacaktı. Ama unutulan bir şey vardı. Taşıma su ile değirmenin dönmeyeceği. Kaldı ki, geçmiş yıllarda Ramazan Ceylan’ın Belediye Başkanlığı zamanında her ne kadar fırın açılmasa da o dönem ilçemizde bulunan bir fırın ile anlaşılıp, halk ekmek adı altında satış yapılmaya çalışılmış, ama sonu gelmemişken, biz Ankara’dan her gün ekmek getirip satmayı planladık. Öyle büyük bir iş yapmıştık ki, bir önceki dönemde Atatürk parkına bayan muhtara yazıhane yapılacak olan yere, o dönem yol kesip, iş makinalarının önüne geçerek yazıhaneyi yaptırmadık ama; halk ekmek büfesi oraya koyduk. Eee millet görmeli. Hizmet nasıl yapılırmış. Oda yetmedi, ikinci büfe, üçüncü büfeyi getirdik. Bize seçim öncesi ve şakşakçılık yapan üç-beşte partilimize teslim ettik. Halka ucuz ekmek sattık, pardon pardon satmaya çalıştık.
Ve sonuç. Sonuç ortada… Bir zamanlar üç hatta dört yerde olan halk ekmek satış büfeleri şimdilerde sadece Atatürk parkında kaldı. Neden?, büfeci para kazanamadı? Nasıl kazansın? Günde bin ekmek satacak, (oda satarsa) ekmek başı 1 tl kazanacak, kalan bayatta elinde kalacak. Bunu da geçtik, birde vergi kaydı olacak, SSK, BAĞKUR primi ödeyecek. Şartlar ağır geldi. Her ne ise o onların bileceği iş.
Peki şimdi ne oluyor? Olanı az çok söyleyeyim. Tek büfede sanırım günde bin ekmek satılıyor. Bu ekmekler Ankara’dan gelmesi için her gün bir araç Ankara’ya gidip, bin ekmek getiriyor. En az yakıtı yaksa, günlük 2 bin lira. Bir ayda 55-60 bin lira yakıt yakıyor. Satılan ekmek bin. Ayda büfeci 25-30 bin lira kazanıyor. Yani çok karlı bir iş. Geri kalan kar (zarar) Belediyeden senin benim cebinden çıkıyor. Dahası bu iş için çalışan şoförün maaşını hesaba hiç katmıyoruz. Olsun karda etsek, zarar da etsek, söz verdik ve biz yaptık oldu! İlçemizde halk ekmek satılına başladık. Dip not, bu büfedeki ekmeklerin çoğunu da birkaç lokantacı ve yine Belediyenin aldığı bilgisini de yabana atmayın.
Peki ne yapılmalı. Halk ekmek satışı yapılacaksa eğer, yapılacak şey çok basit. İlçemiz fırıncıları ile konuşup, onlardan ekmek almak. Hatta size bir de dip not vereyim. Bazı fırıncılarla konuştum, sağ olsunlar. Amaç fakir-fukara, ihtiyaç sahibi kişilerse biz zaten elimizden geleni yapıyoruz. Bazen askıda ekmek, bazen hayrımıza birçok aileye yardım yapıyoruz” diyorlar. Fırıncılardan günlük 300’er ekmek alsak, hem fırıncı esnafına sekte vurulmamış, hem de halk ekmeği alan kişilere daha kaliteli ekmek yemelerine vesile olmuş oluruz. Dahası belediyeyi her ay bilmem kaç bin lira zarara uğratmamış, yetimin-öksüzün hakkına girmemiş oluruz. Oluruz olmasına da bunu kim nasıl yapacak?” demiştim.
Peki şimdi ne olacak?. Olacak belli, değerli Belediye Başkanı her işte olduğu gibi burnunun doğrultusuna gidip, fırını açacak. Açacak açmasına ama, fırından kaç ekmek çıkacak?, Kaç yerde satışı yapılacak, kimler satacak, kaç para alacak yada kazanacak? Ve dahası şayet fırın açılırsa, ilçemiz fırıncıları rekabet edecek mi? Ekmek fiyatları ucuzlayacak mı? Haliyle fırıncılar bu işe ömürlerini vermiş, kimse elindeki işin bitmesini, zarar etmesini hatta kapatmayı istemez. Bu kez ne olacak? Yineliyorum, bir işe başlamadan artı ve eksisini düşünün. Yok! Amacımız fırın değil seçim öncesi söz vermiş olduğumuz eşimize, dostumuza, akrabamıza ve yakınımıza iş kapısı açmak diyorsanız, ne diyeyim doğru yoldasınız. Ama ne olursa olsun, Ağayla marabanın hikayesi kulağımıza küpe olsun.
Her şeyin gönlünüzce olması dilek temennisi selam ve dua ile..

Sakarya araç kiralama Sakarya evden eve nakliyat