Bir lafa bakarım bir de söyleyene!

Hemen hemen üç haftadır ilçemiz İYİ Parti İlçe teşkilatında yaşanılan gelişmeleri, istifaları, gerek üye gerekse kongreyi kaleme alıyor, her gazetecinin yaptığı gibi konunun muhataplarına soru yöneltiyor, varsa açıklamaları cevap vermelerini istiyorum. Ama ne hikmetse ilçemizde sözde yıllarca siyaset yapmasına, dışardan baktığında sözüm ona kelli felli adam gibi görünmesine rağmen bazı kişiler boş olduğu görmek beni bir hayli hayal kırıklığına uğratıyor.
Geçtiğimiz hafta İYİ Parti ilçe Teşkilatında yaşanılan istifalar sonrası “İYİ Parti’de yaprak dökümü mü yaşanıyor?” başlıklı haber yaptım. Başlıkta da anlaşılacağı üzere burada bir soru sordum. Konunun muhatabı olan İYİ Parti İlçe Başkanı Avni Bey, gazetemizde yer alan haber sonrası artık hangi kafa ile düşündüyse gazetemize açıklama yapmak yerine bir başka gazeteye açıklama gönderdi. Saygı duyarım. Ama şöyle bir açıklamayı okuduğumda artık kime nasıl yazdırmışsa, bir insan, bir siyasetçiye kendini yerecek, yerin dibine sokup, pot üstüne pot kıracak açıklama yap deseniz doğrusu bu kadar başarılı olamazdı.
Açıklamayı emin olun gülerek okudum. Öncelikle şunu ifade etmek isterim, gerek ailemden aldığım terbiye, gerek yaşam tarzım, gerekse kişiliğim gereği, belli bir yaşın üstündeki kişilere saygıda kusur etmem. Hele hele bu kişiler 65’li yaşları geçmiş, hafif hafif akli melekelerini yitirmeye başladığını düşünürsem, bir başka farklı davranırım. Biz ailemizden, küçükleri sevip, büyüklerimizi saymayı öğrendik. Bizler kimseye maddi gücümüze dayanıp tepeden bakmak yerine, mütevazı davranmayı öğrendik.
Gelelim Avni abimin ismi ile kaleme alındığı ancak bence ilçeden kilometrelerce uzakta kalan bir kişi tarafında kaleme alındığını düşündüğüm açıklamaya. Açıklamayı yapan kişinin ilk cümlesi, muhatabımı özenle seçerim! Olmuş. Yani bir ilçe Başkanı bir gazeteciyi muhatap olarak görmüyorsa, o gazetecinin değil, siyasetçiyim diyen zatı muhteremin sorunudur. Avni abim, 67 yaşında olduğu için saygım sonsuz.
Dedim ya yaş 67 olunca insanın hayatında demek ki çok şey değişiyor. Açıklamada birinci maddesinde her kongre sonrası bazı değişiklikler yapılması kadar doğal bir şey olamaz deniliyor. Tamam değişiklik olabilir ammaa, kongreye girdiğin listedeki kişiler kongreden birkaç gün sonra istifa ediyorsa, bunda da bir sıkıntı var demektir. Hatta kongrede kısa bir süre sora Gençlik Kolları Başkanı da istifa ederse, sıkıntı büyük demektir. Gelelim performans ve toplantılara katılmayıp, görevlendirmede geride kalanlar ve işin en vahim yanı ise, “kabul edemeyeceğiniz siyasi hesaplar” içinde olanlar. Bu cümle çok enteresan. Kabul edilmeyen siyasi hesaplar nedir? Hangi siyasi hesaplar yapılıyor? Kim, kimde ne istiyor? ya da neyi bölüşmek istiyorsunuz? Ya da neyi bölüşemediniz? Keşke bunu da açık açık yazsaydınız, kamuoyu nelerin yaşandığı öğrenmiş olsaydı.
Gelelim Belediye Meclis üyesi konusuna. Sayın Başkan birincisi o kişi Encümen değil, öncelikle encümenle, Belediye Meclis üyesinin ayrımı iyi yapın. Encümen farklı, Belediye Meclis Üyesi farklı. Ve açıklamanızda ne hikmetse hep İlçe Başkanlığı koltuğundan güç alırcasına bir açıklama yapılmış. Yani “ilçe Başkanı benim, istediğimi yapar, istediğimi yapmam!” deniliyor. Hani parti içi demokrasi nerede kaldı?. Bence bu üslupla partiye gönül vermiş, yönetim kurulunda tutun, kuruculara hiçe sayarcasına açıklamanız hiç yakışık olmamış.
Ve kongre konusu. Sayın Başkan 60’lı yaşları geçtiği için gözleri de iyi görmüyor demek ki! Salondaki kişileri sanırım iki ya da üç kişi görmüş. Bence en yakın zamanda göz doktoruna muayene olmalı. Ve sandıktan çıkan oy sayısı. Yahu sayın başlan 300 küsür delegenin olduğu bir kongrede delegenin yarısının dahi oyunu alamayıp, 105 oyla ilçe Başkanı olmak nasıl bir duygu? merak etmiyor değilim. Acaba bu geriye kalan 200 küsür kişi neden oy kullanmadı? Yoksa sizin İlçe başkanlığınızı istemeyen kişiler mi? Pardon pardon başkan sizdiniz ne isterseniz onu yapardınız.
Her ne olursa olsun, ben bir gazeteci, siz bir siyasetçisiniz. Ben sizin gibi muhatabımı seçmem. Sadece sarhoş ve delilerle muhatap olmam. Sizde ayık olduğunuz sürece sorun yok demektir. Yazımın başında da dedim ya 60’lı yaşları geçtiğiniz için size saygım her zaman sonsuz. Bunu bilin isterim.
Ve ben sizin gibi muhatap olayına takılmak yerine, “bir lafa bakarım laf mı diye, birde söyleyene bakarım adam mı diye!” Karşımdaki adamsa her zaman muhatabımdır.
Okurlarımızdan isteğim, Her şeyin gönlünüzce olması, yaşlı, bunak, akli melekelerini yavaş yavaş yitirmeye başlamış kişi yada kişilere saygılı olmanız dilek temennisi, selam ve dua ile..