Şereflikoçhisar Tuzgölü Haber Gazetesi

Gazete – Matbaa – Baskı İşleri

FIRSAT BU FIRSAT!

Malum okulların tatil olması ile birlikte Diyanet İşleri Başkalığı tarafından yurdu dört bir yanında Yaz Kur’an Kursları açılır. Bu Kur’an kurlarında sureler ezberlettirilip, dini konularda bilgiler verilir. Birçok çocuğumuz ise Kitabımız Kur’an-ı Kerimi okumayı bu kurslarda öğrenir. Bazıları için çok önemsiz gibi görünse de benim için bu kurslar çok çok önemlidir. Malum son yıllarda birçok aile çocuklarını İmam Hatip gibi dini eğitim veren okullara göndermek istemiyor. Hal böyle olunca çocuklarımız her ne kadar farklı okullarda dini eğitimlerini alsalar da Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerimi okumayı bir türlü öğrenemiyor. Kimileri “aman sende varsın Kur’an okumayı öğrenmesin, öğrendi ne yapacak?” gibi abuk subuk yorumlar yapsalar da yaşamları boyunca bir gün bunun eksikliğini yaşayıp, “keşke” demeye başlayacaklar. Atalarımız ne güzel söylemiş; “ düğünsüz ev olurda cenazesiz ev olmaz!” Şu fani dünyada hepimiz ölümlüyüz. Bir başlangıcımızın olduğu gibi biz ya da yakınlarımızın bir sonu var.
Hepimiz yaşıyoruz. Bugün cenazemizde ilk aradığımız kişi Kur’an okuyacak bir hoca. İlçemizde bu işi meslek haline getirmiş bir iki kişiden başka cenazelerde Kur’an okuyacak kişi bulamıyoruz. İşte bu yaz Kur’an kursları her şeyi bırakın bu gibi olaylar için önemli. En azından hiç bir şey öğrenmese dahi ( ki öğrenecektir) öldüğümüzde arkamızdan Kur’an okuyacak bir kişi bırakmış olacağız. Bu yönü ile fırsat bu fırsat. Bence bu fırsatı çok iyi değerlendirmeliyiz.
Bir başka fırsat ise, dün telefonum çaldı. Bir esnaf arkadaşım, Belediye Başkanının almış olduğu bir karardan bahsetti. Daha öncesinden de olan ancak çok sıkı tutulmayan bir çalışma. İlçemizde kahve ve kıraathanelerin önüne konulan sandalyelerin kaldırılması. Bilgim olmadığını, araştırıp kendisine döneceğimi söyledim. Evet Belediye Başkanı böyle bir karar almış. Vatandaşlardan gelen şikayet üzere kahvehanelerin önüne sandalye konulması yasaklanmış. Aslında çokta yerinde bir karar olmuş.
Hepimiz bu konudan muzdarip olmamıza rağmen kimse bu konuda en ufak bir hamle yapmadı. Geçmiş dönem Belediye Başkanı Ramazan Ceylan, esnafların dışarıya ürün çıkarmasını konusunda bir hamle yapmış, o dönem gelen baskılar sonrası bu uygulama yeniden tarihe karışmıştı. Bence fırsat bu fırsat. Çok yerinde bir karar olmuş. Aslına bakarsanız daha eksiği yok mu derseniz, hatta kaldırımların üzerine hiçbir esnaf hiçbir şekilde ürün koymamalı. Bugün ilçemizin dört bir yanı kaldırım işgali ile dolu. Yayalar kaldırımda yürüyecek yer bulamadığı için araçların arasında yürümek zorunda kalıyor. Hele bir de yanınızda çocuk varsa vay halinize.
Diğer bir önemli konu ise şu işyerlerinin önüne konulan duba ve direkler içinde bir hamle yapılmalı. Hele hele Zafer Okulu Caddesi, Ali Babacan Caddesi, Ankara Caddesi. Esnaf sanki yolun tapusunu almışçasına yolu işgal ediyor. Bir müşteri bir vatandaş aracı ile park etmek istese “buraya park etmeyin!” cevabı ile karşılaşıyor. Neden? Sorusuna “mal gelecek!” yalanı hazır. Yahu Allah aşkına size haftanın her günü mü mal geliyor? O yol babanızdan miras mı kaldı? İş yeri sizin olabilir ama yol Devlete ait” denildiğinde kavga hazır. Hatta bu nedenle küçük çaplıda olsa hemen hemen her gün farklı farklı tartışmalar yaşanıyor. Hani hazır Belediye Başkanı Kahvehanelerle ilgili, ilçemiz halkının faydasına olan bir hamle yaptığı için araya bu konuyu da sıkıştırsa hem duba koymayan diğer esnaflar hem de çoluk çocuğu ile alışverişe gidip, sırf aracını park edemediği için sorun yaşayan ilçe halkı bir nefes almış olsa daha güzel olmaz mı? Burada en önemli konu geçmişten ders almak. Malum bu işler sıkıntılı işler. Yarın bir gün bir siyasi bu konuda biri yada birilerini arayıp, sözüm ona topril yaptıracaksa, uygulama sonrası biri yada birileri küsüp oy vermez düşüncesi yaşanıp, birkaç tepki sonrası yeniden başa dönülecekse bence hiç başlanılmamalı. Malum her konuda olduğu gibi alışılmışlığın dışına çıkmak bir takım sorun ve sıkıntıları da beraberinde getirecektir. O yüzden ya kararımızda net olup, taviz vermemeliyiz, ya da böyle bir karara hiç onay vermemeliyiz.
Her şeyin gönlünüzce olması, en azından öldüğümüzde arkamızdan bir Kur’an okuyacak kişinin bulunması için çocuklarımızı park ve bahçe yerine Camilere göndermek, kendimiz ne ise karşımızdaki kişinin de mahremiyetine saygı duymak dilek ve temennisi selam ve dua ile..

Sakarya araç kiralama Sakarya evden eve nakliyat