Şereflikoçhisar Tuzgölü Haber Gazetesi

Gazete – Matbaa – Baskı İşleri

HASETLİKLE BİR YERE VARAMAZSINIZ!

Hz Adem ile Havva’nın yaratılmasından bu tarafa belki de en büyük hastalığımız hasetlik ve çekememezlik olmuştur. Başkasının elindekini kaybetmesini istemek olan haset, bir kalp hastalığı olmakla beraber halk arasında, karaktersizlik, terbiyesizlik olarak ta yorumlanabilir. Kalbin ve karakter eksikliğinin altında yatan hastalıklarından biri olan haset, bir kimsenin elindeki nimetin yok olmasını istemektir. Allah Resulü (s.a.v.) “İman ile haset bir kulun içinde yerleşmez” buyurarak hasetin mümine yakışmadığını ifade eder. Haset yalnızca günaha sebebiyet veren bir kalbi hastalık olmayıp, aynı zamanda sahibinin iyi amellerini de ortadan kaldırır. Konuyla ilgili bir hadis-i şerifte şöyle buyrulmaktadır: “Ateşin odunu yiyip bitirdiği gibi, haset de iyilikleri yer bitirir.” (Ebu Davud, İbn-i Mace) İbadetleri ifsad eden, insanı günaha iten haset, İslam’ın şiddetle yasakladığı, kişinin hem dünyada, hem de ahirette felakete uğramasına sebep olan bir duygudur. Allah’u Teala, Felak Suresi’nin 5. ayetinde: “…ve haset ettiği zaman hasetçinin şerrinden alemlerin Rabbine sığınırım, de” buyurarak haset duygusu besleyenlerden kendisine sığınmamızı emretmektedir.
Günümüzde ise hasetlik bir nebze daha artarak artık çekememezlik durumuna gelmiştir. Şöyle bir etrafımıza baktığımızda, çok uzağa gitmeye gerek yok, en yakın akraban, hatta dostunun-arkadaşının veyahut ta hemen yan komşunun sana karşı hasetlik düşündüğünü görmememiz kör olmak demektir. Bu tip insanlar hayatlarında hep kaybetmeye mahkumdurlar, ancak bunun farkında değildirler.
Ve bu gibi hasetlerin bir de yalakaları vardır. Aslında hasetlik yapan kişi ile hiçbir şekilde ticari bir bağlantısı olmayıp, yalakalık yaptığı zaman eline her hangi bir şey geçmese de, sırf karşıdaki kişiye olan kini, çekememezliği nedeniyle haset eden kişinin yanında yer alarak, sokak köpeklerinin en ufak kemik parçasına saldırdığı gibi karşı tarafa saldırmayı tercih ederler.
Halbuki bu tip kişiler bilmezler ki, rızkın kefili Allah’tır. Bakın bir kıssa ile örnek vermek gerekirse ; “Fakirullah hazretleri, çocuk yaşta bir talebesini çeşmeye, su almaya gönderir. Çocuk oraya gider; fakat bakar ki, arkadaşları oyun oynuyor. Testiyi bırakır, başlar onlarla koşup oynamaya. Aradan iki saat geçer, çocuk su getireceğini hatırlar, eyvah, yandım der. Alır testiyi, gider suyu doldurur, gelir; fakat gelince kendisinden daha büyük olan diğer arkadaşları, (Sen nasıl hocamızı bekletirsin) diyerek onu döverler. Yapmayın, etmeyin, vurmayın derken, Fakirullah hazretleri gürültüye gelir, ne oluyor diye sorar. Çocuklar, (Efendim, bu edepsiz tam iki saat oyuna dalmış, suyu geç getirdi, o yüzden onu haşlıyorduk) derler. Mübarek zat buyurur ki: (Dokunmayın çocuğa! Allahü teala ezelde herkesin rızkını ayırmış ve üzerine ismini yazmıştır. Bu arkadaşınız çeşmeye gittiğinde, bize ait olan su daha yoldaydı, o bizim rızkımızı bekledi. Allahü teala bir gaflet verdi, unutturdu. Ne zaman bizim su çeşmeye geldi, o zaman hatırlattı. Dolayısıyla, o gittiği zaman dolduramazdı; çünkü o rızık bize ait değildi. Hiç kimse bir başkasının rızkını yiyemez.)
Günümüzde bu hasetlik olayı hat safhaya çıkmaya başladı. Kim ne iş yapsa, bilgisi olsun ya da olmasın, karalama kampanyası yapılmaya başlandı. “Vay efendim, falanca kişinin sattığı ürün kötü, vay efendim o kişi illegal işler yapıyor, vay efendim, sen şu kişiye git, vay efendim o kişi falanca kişi ile çok yakın, vay efendim, o kişi, şucu-bucu diyerek olmadık lafları çıkarmayı kendilerince adamlık sayan zavallılar var.
Acizane bu gibi kişilere tavsiyem, bir başkasının kazancının hesabını yapmak, bir başkasının rızkına engel olmak yerine, kendi işlerine bakmaları. Hele hele her ne kadar kimliğinde erkek yazsa da, biri ya da birilerine sırf yalakalık olsun diye köpeklik yapan! Kadın kılıklılar! Gittiğiniz yol yol değil. Bu yaptığınızın ne size, ne de yalakalık yaptığınız kişilere faydası olmadı, olmayacaktır da…
Ne diyelim, kişi kendisine yakışanı yapar. Hıım son olarak tüm bunları ben yapıyorum, kimse bunun farkında olmuyor diye düşünmeyin. Unutmayın, başkasının yumruğunu yemeyen kendi yumruğunu balyoz sanırmış.
Dününüzün bugünden güzel olması, hasetlik fesatlık, yalakalık yapmak yerine kendi işinize, aşınıza namusunuza sahip çıkmak dilek ve temennisi selam ve dua ile..

Sakarya araç kiralama Sakarya evden eve nakliyat