Kral çıplak demek çok mu zor?

Hikayeyi bilmeyenimiz yoktur. Megaloman kralın, dalkavukları yüzünden düştüğü hali hikaye eden bu kıssayı kısaca hatırlatayım isterseniz. Giyimine düşkün kral, bir gün emirerini çağırıp, ülkedeki terzilere duyuru yapmasını ister. Duyuru şudur: Kim en güzel elbiseyi dikerse, onun sandıklar dolusu altınla ödüllendirileceği, beğenilmez ise kellesinin gideceğidir. İlanı duyan terziler saraya koşar, ama çoğu bu cesaretinin bedelini kellesi ile öder. Fakat uyanık bir terzi saraya giderek krala bu işe talip olduğunu söyler. Nihayetinde işi alan terzi, haftalar sonra, sadece akıllıların görebildiği ama aptalların göremediği elbiseyi getirir. Doğal olarak, kral ve adamları, aptal konumuna düşmemek için “ortada elbise falan görünmüyor” diyemezler. Kral ilk törende, halkının huzuruna, bu sadece akıllıların görebildiği elbiseyle çıkar. Tabii kralın dalkavukları bu arada elbisenin özelliklerini halka anlatmışlardır. Aynı şekilde halk da aptal durumuna düşmemek için kralı alkışlar ve tezahuratlarla karşılarlar. Ama gel gör ki, bu tür entrikalara aklı ermeyen ufak bir çocuk, gördüğü manzara karşısında kendini tutamaz ve “anneee bak, kral çıplak” diye bağırır. Olayın büyüsü bozulur ve halk, kral çıplaaak diye bağırmaya başlar… vs.
İlçemizde de kral çıplak ancak kimse çıkıp ta kral çıplak demek yerine olmayan elbiseyi görmeye çalışıyor. Bakın ilçemizin son yıllarda en büyük sorunu yol. 2019 seçimleri sonrası ilçemiz şantiye alanına dönecek diye kursağından konuşanlar, Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası kabuklarından dışarı çıkamaz oldular. En azından zaman zaman seçim dolasıyla da olsa yüzünü gördüklerimiz, çok değil birkaç ay önce asfalt plentinin önünde poz verip üst perdeden konuşan zatı muhteremler şimdilerde ne iş yapar, ne ile meşgul olur bilen yok. Kendilerince ufak tefek işlerle meşgul oluyorlardır galiba. Yada kendilerine yeni ilçe binası aramakla meşgullerdir kim bilir? İlçeye asfalt atılmamış, vatandaş tozdan çamurdan penceresini açamaz hale gelmiş, araç sahipleri her ay araçlarına bakım yaptırmak zorunda kalmış kimin umurunda, nasılsa biz Büyükşehir Belediyesinden alacağımızı aldık, işimize devam ediyoruz. Kim ne yaparsa yapsın. İsterse ilçe yansın kimin umurunda modunu yaşıyorlar. Çap meselesi, ne desem boş.
Evet ilçenin en büyük sorunu şuan için asfalt… Malum bu sorun bize ulaştığı kadar Belediye Başkanına da ulaşıyor. Düğünde, cenazede, çarşıda, pazarda, yolda, araçta, toplantıda hemen hemen her yerde halk Belediye Başkanından yolları yapılmasını istiyor. İstiyor istemesine ama kim neye göre nasıl yapacak? Birinci sorun bu bozuk olan yolların büyük bir kısmı Büyükşehir Belediyesine ait. İkincisi bu kadar yolu yapacak para lazım. Malumunuz ABB Meclis Toplantısında bu konu Belediye Başkanı tarafından dile getirilmiş, Sayın Yavaş,” siz işinizi yapın, bizim işimize karışmayın, bizim işimize karışırsanız sizi mahkemeye veririm” şeklinde konuşma yapmıştı. Az gittik, uz gittik dere tepe düz gittik! misali aradan geçen aylar, yıllar sonrası bir şey yapılmayınca ve halk konuya tepki gösterince İlçe Belediyesi asfalt ihtiyacı olan cadde, sokak, ana yol, ara yol ayrımı yapmaksızın asfalt ihtiyacı olan yerlere yama ise yama sıcak asfalt ise sıcak asfalt atmak için İller Bankasından 30 Milyon kredi çekmeye karar verdi. Bu yönde Salı günü yapılan Meclis toplantısında Belediye Başkanına yetki verilmesi görüşüldü. Yani ilçemizde acil ihtiyaç olan (Büyükşehir, Küçükşehir ayrımı yapılmadan) yerlere asfalt atmak için 30 milyon kredi çekilmesi görüşüldü. Buraya kadar her şey normal.
Anormal olan şey, ilçenin menfaatine olan bir çalışma için çekilecek krediye CHP Meclis Üyesinin Red oyu vermesi. Red oyu verirken de gerekçe olarak bu asfalt atma konusunun siyasi çalışma olduğunu ve herkesin kendi işini yapması gerektiğini, ilçe belediyesine ait olan yolların sanki düm düz olduğunu ifade ederek, 5216 sayılı Büyükşehir Yasasına göre ilçe Belediyelerinin Büyükşehir’in hizmet alanına girme gibi bir yetkisinin olmadığını ifade etti. Ve sözlerine ekledi. Ben her ne kadar bu kredi olayına red oyu versem de gündem maddesi onaylanacak, bu 30 milyonu aldıktan sonra sorumluluk alanınızdaki yolların kaymak gibi yapılmasını istiyorum” dedi. Ne garip demi, hem red oyu vereceksin, hem de kaymak gibi yol isteyeceksin!
Ve söz döndü dolaştı, yıllardır atıl vaziyette duran konkasör şantiyesindeki asfalt plentine geldi. Hani daha önce Büyükşehirde olan ve ilçemize asfalt atılmak için kullanılan, son yıllarda bütüm olmadığı için arızalı diye kamuoyuna lanse edilmeye çalışılan asfalt plenti. Bu arada Ak Parti Belediye Meclis Üyesi Dünyamin Kılıçaslan söz aldı ve Eyyüp beye hitaben, “ Eyyüp bey bu konkasör şantiyesi 4 yılda ne kadar asfalt üretti, kaç kilometre asfalt atıldı, bu konuyu araştırıp, bir sonraki meclis toplantısında bilgi verirseniz memnun olurum” demesi üzere; CHP Meclis Üyesi Eyyüp bey; “ Yaw o zaman bu gevur malı arıza yapmıyordu. Bu asfalt üreten malzeme. Bizim dönemimize gelince bu 3 gün yatıp, 1 gün asfalt üretiyor. Orda kasıtlı bir şey var” demesin mi? Güler misin ağlar mısın? Şantiye size ait olacak, makine sizin olacak, arıza verecek ve bunda kasıt arayacaksın! Vay memleket vay! Ve bunu Muhalefet partisi Belediye meclis üyesi olarak yapacaksın. Eee adama sormazlar mı! Büyükşehir şuan kimde, siz hangi partinin meclis üyesisiniz ve sizin bu plent neden çalışmıyor” diye? İşin en garip ve acı yanı ise bu sorunu muhatabı belediye Meclisi mi, Muhalefet Partisi İlçe Başkanı ve ilçemiz yetkililerimi, yoksa ABB yetkililerimi?
Ne diyeyim, sözün bittiği yerdeyim. Tek söylemek istediğim, Eyyüp Doğan’ın ilçe halkının menfaatine olan ve şuan en büyük ihtiyaçlar arasında bulunan Asfalt konusunda siyasi çalışma gerekçesi ile red oyu vermesi. Halbuki şahsım adına, Eyyüp beyin, üzerinde elbise olmayan krala, entrikalara aklı ermeyen çocuğun verdiği tepkiyi vererek, kral çıplak, yani “ evet her ne dar CHP Belediye Meclis üyesi olsam, partimi savunmam gerekse de Büyükşehir Belediyesi 4 yılda ilçemiz için pek bir şey yapmamış, hele hele asfalt konusunda eksik kalmış, değil 30 milyon 60 milyon kredi çekin, ilçenin dört bir yanına asfalt atın, halk bu perişanlıkta kurtulsun” demesini beklerdim. Ama nerdeee! Demek ki neymiş! ilçemizde de siyaset entrikalarla yapılıyormuş!. Kimse küçücük çocuğun gördüğünü görmek istemiyormuş.
Entrikalardan uzak, BENCİL değil, BİZcil düşünmek, şahsından, partisinden çok ilçe halkının menfaatinin gözetildiği güzel yarınlarda buluşmak dilek temennisi, selam ve dua ile.
Dip not. Beni tanıyanlar bilir. Yaklaşık 13 yıldır, ilçemizde intihar eden, evden kaçan kızların yada aile kavgalarının haberlerini yapmıyorum. Zaman zaman bu gibi tatsız olaylar yaşandığında ve bu olayları gazetemizde göremeyen okurlarımız sitem ediyor. “Böyle bir olay oldu, gazete yazmıyor” diye. Her şeyden önce aile önemli. Birileri şeytana uyup cahilce bir iş yapmış olabilir. Bu olaylardan ailenin en az şekilde yara alıp çıkması için bu gibi tatsız olayları gazetemizde yer vermiyoruz. Anlayışınız için müteşekkiriz.