Memleketimin yollarında yürüyorum 9
Postane
Rampayı çıkınca sol tarafta eskinin Postanesi vardı üstünde kocaman anteniyle. Postane denilince kısa boylu ve sırtında kamburu olan Demir Bey aklıma geldi. Kravatlı idi yazın bile hem herkese yardımcı olurdu, hatırladınız mı elindeki siyah çantasını?
Meteoroloji görevlisi Demir Bey
Hükümet Konağı ile ortaokul arasındaki küçük alanda hava ölçümü istasyonu vardı.
Demir Beyin esas işi, hava ölçüm istasyonundan ilçenin hava durumunu ilgili aletlerle tesbitini yapıp, postane aracılığıyla Ankara’ya rapor etmesidir. Bu sebeple onu postanede sık sık görüyorduk.
Hafızası çok güçlü olan Demir Bey, zaman zaman postanedekilere yardımcı olur ve yapılan işlemlerdeki bilgileri özellikle şahıs isimlerini unutmaz yıllar sonrasında hatırlar.
Ali Dede Toprak’ın şu hatırası buna bir örnektir:
“Meşhur Demir Ağabey ile bir cenaze evinde 30 sene sonra karşılaştığımda, babamın İstanbul’a sürekli havale gönderdiği ya da mal aldığı adamın ismini ve adresini ezberden söylemişti.”
Postanede çalışanların çoğu karşı köylerden idi. PTT’nin üst düzey bürokratı Nurettin Pekmezci, Çavuş (Totuş) Köylü idi ve hemşerilerine yardımcı oluyordu.
Sağlı sollu sıralanan evleri geçerken her birisinin ayrı ayrı hatıraları vardı. Meselâ, postanenin yanındaki ev, ilkokul arkadaşımızın evleri idi ki babası eskinin garajın karşısında Çiçek Oteli’nin sahibi Ali Çiçek idi.
Topal Hasan’ın benzinliği
İşte önümüzde bir çatal daha vardı ki burası Topal Hasan’ın (Hasan Yüksel) benzinliğinin olduğu yerdi. Petrol Ofisi Benzinliği tam çatalın ağzında idi. Buraya üç yol ağzı da diyebiliriz. Sol üst tarafındaki yoldan köylere gidilir. Gelin, isterseniz bu yolda biraz devam edelim.
DİĞER HABERLER
Şereflikoçhisar mı, Kulu mu?
Din görevlilerinin fonksiyonları
MEHMET ÇETİN -Memleketimin yollarında yürüyorum 10 Köy yolu (Boğaz Yolu)