Geçtiğimiz hafta gazetemizin birinci sayfasında “ Bu Binada Neler Oluyor?” başlığı altında bir haber yapmış, yapmış olduğumuz haberin içeriğinde her hangi tadilat izni olmadığı halde tadilat yapıldığını, her hangi bir işletme ruhsatı olmadığı halde el altından işletmemi yapıldığını hatta bazı kişi ya da kişilerin burada pansiyon olarak kaldığının duyulduğunu varsa böyle bir durum araştırılması gerektiğini ifade etmiş, orada her hangi bir isim cisim dile getirmemiştik. Hatta konu ile ilgili iddialar doğru ise Emniyet Güçlerini burayı denetlemek ya da olayı daha iyi anlayıp öğrenmek için göreve davet emiştik. Sağ olsunlar aldığım bilgi Gazetemiz yayınlandığı gün, Emniyet Güçleri orayı ziyaret etmişler. Odalara bakıp her hangi bir kişi ya da kişinin kalıp kalmadığına bakmışlar. Her illegal işte olduğu gibi biri ya da birileri dersine iyi çalışmış olmalılar ki, gelen görevlilere, burasının inşat halinde olduğunu, kalan kişilerin ise kira sahibinin işçileri olduğunu ifade ederek, görevlileri güzel bir şekilde ikna ederek uğurlamışlar.
Buraya kadar her şey normalmiş görünse de, gelen Emniyet Güçleri tatlı dille yolcu edilip, illegal bir iş olmadığına ikna edilmiş olsalar da, yine aklımda deli sorular var.
Birincisi o binaya ait tadilat tamirat ruhsatı yokken, orada işçilerin ne işi var?
İkincisi orada her hangi bir vergi kaydı, iş yeri çalışma ruhsatı, ya da farklı bir resmi işlem yokken orada kalan işçiler nasıl kalıyorlar?
Üçüncüsü orada kalan işçilerin kullanmış elektrik, su ve diğer harcamaları kim ya da kimin adına fatura ediliyor? Ya da fatura ediliyor mu edilmiyor mu? Ve son olay. Bu işin arkasında kim ya da kimler var?
Aklıma takılıp duruyor. Bakalım bu işin arkasında kim ya da kimler çıkacak bunu da ilerleyen zamanlarda hep birlikte göreceğiz.
Gelelim salatalık ve tuz olayına. Bir atasözümüz vardır. “Hıyarım var diyene tuzu alıp koşmak”. Sanırım biri ya da birileri beni başka kişilerle karıştırmış olmalılar ki, “hıyarım var!” diye bas bas bağırıyorlar. Tamam HIYAR!’ın var, ama tuzu alıp koşacak kişi yok. Kimin kiminle ne sorunu var, beni alakadar etmez, kim kime hangi iş karşılığı şu kadar para vereyim ya da “işinizi yaparım ama şu kadar para isterim der” beni ilgilendirmez, kim ya da kimler en yakın arkadaşlarına hava atmak için, “ben şunu yaptım, şunu yapacağım” diye sahte kabadayılık yapar, umurumda olmaz, hatta kimin ben ve benim gazetemle bir sorunu var, kale almam. Horoz misali, yumurta mı tavuktan çıkar, tavuk mu yumurtadan beni bağlamaz. Ben haberimi yazar geçerim. Birisinin hoşuna gitmiş, biri ya da birilerinin canı yanmış, elinde avcunda olmayan parası gitmiş, beni alakadar etmez. Hımm çok mu zorunuza gitti, çok mu canınız sıkıldı, haberimi beğenmediniz, varsa cevabınız yazar gönderirsiniz seve seve yayınlarım. Yok yazmam derseniz adliye çok uzak değil.
O yüzden acizane önerim, ben HIYAR’ı çok sevmiyorum. Tuzumda yok. Artık başka kapıya mı gidersiniz, başka çözüm yolu mu bulursunuz, sizlerin bileceği iş.
Gelelim ilçe siyasetine. Hatta hiç gelmeyelim. Çünkü olmayan bir yere gitmek, nasıl Şirinevler escort imkansızsa, ilçemiz siyaseti de o kadar karanlık. Sol kulvardan atak yapan ya da yapmaya çalışan genç bir siyasetçimiz hariç, mevcutlar hala ölü toprağı ile meşguller sanırım. Hiçbirisi ilçe ile alakalı ne etliye, ne sütlüye karışmıyorlar. Körler sağırlar birbirini ağırlar hesabı, bugün sen bizdesin, yarın ben sizdeyim.
Şuan ilçe siyasetinde akıl hocaları var. Kendini ilçenin en önünde gören, gerek parası gerekse yalakalığı ile en önde saf almak isteyen zatı muhteremler var. Hadi gel şurada görev al deyince, iş yoğunluğunu, siyasete uzak olduğunu, ama en ufak bir çıkarda başköşede yer alan sözde akıllılar var!. Her dönemde olduğu gibi bu dönemde de ışık gördükleri kişi ya da kişilerin yanında gibi görünüp, şahsına Şişli escort ya da akrabasına çıkar sağlayan menfaatçiler var!. Fındık kadar akılları ile, dilin kemiksiz olmasını da kullanarak son dönemlerde asıp kesmeye, biri ya da birilerine akıl hocalığı yaptıklarını duyuyorum. Etrafında bu gibi çıkarcı yalakalar olan kişilere seslenmek istiyorum. Emin olun bu size iyi niyetle gelip akıl hocalığı yapan, hatta en büyük destekçin benim diyen zevatlar, sizden önce çok sayıda kişiye aynı lafı söylediler, sizler ne ilk ne de son olacaksınız. O yüzden akıl hocalarınıza karşı dikkatli olmanızı tavsiye ediyorum.
Ne diyelim, çok hoşuma gitmese de yılan ve dokunma olayında olduğu gibi, rabbim bizi bu gibi çıkarcı, menfaatçi, sahte akıl hocalarından koruması, ilçemizin kan kaybeden değil her gün ileriye giden ilçe olması, mümkünse siyasetçilerimizin de bu ölü toprağından kurtulması, arada laf taşıyan değil, delikanlı gibi delikanlı kişi ya da kişilerle Taksim escort karşılaştırması dilek ve temennisi selam ve dua ile..
DİĞER HABERLER
Vay memleket vay! Daha neler göreceğiz?
Koğuculuk, Yalan Ve Yalancı Şahitlik
MEHMET ÇETİN, Mehmet Gündoğan