Gerçeği görmemek daha büyük körlüktür!

Geçtiğimiz hafta bu köşeden İlçemiz İyi Parti İlçe Teşkilatı ile ilgili gerek gün yüzüne çıkanlar gerekse yaşanılan ancak gün yüzüne çıkmayan bazı konularla ilgili bir takım olayları kaleme almış, 600 küsür üyesi olan, yakın zamanda delege seçimi yaparak 300 küsür delege seçen, delege seçimi sonrası kongre yaparak ilçe Başkanı 105 oyla seçen İlçemiz İYİ Parti İlçe Teşkilatı hakkında duyduklarımı, gördüklerimi, hatta ilerleyen zamanda Belediye Meclis Üyesi olan Halil Kılıç’ın partide istifa edeceğini kaleme almıştım. Ama ne hikmetse bazı aklıselimler, yazmış olduğum yazıyı satır satır okuyup, üzerlerine düşen eksik ve yanlışlardan ders almak yerine yazımın kendilerince “uydurma olduğunu, hatta “kurgu” yaptığımı ifade ediyorlarmış. Öncelikle uydurma ve kurgunun ne olduğunu bilmenin çok büyük erdem ve bilgi sahibi olduğunu düşünüyorum. Uydurmak ve kurgulamak, olmayan bir şeyi varmış gibi görmek ya da göstermektir. Yani yazmış olduğum köşe yazımda, 600 küsür üyeniz, 300 küsür delegeniz, bunun yanı sıra kongrede 105 oyunuz çıktı derken bunların hangisi uydurma ya da kurgulama?. Acaba 1000 üyeniz vardı da ben mi 600 küsüre düşürdüm, 500 delegeniz vardı da ben mi 300 küsür yazdım, yada 300 küsür delegenin size 105 yerine 300’ü oy verdi de beni eksik yazdım. Onu da bırakın gerek delegenizde gerekse kongre listenizde 3,5 yıldır meclis üyeniz olan Halil Kılıç’ın ismi yer aldı da ben mi görmedim?. Acaba bunları görmeyerek ya da saklamayarak siz ve sizin gibiler uydurmuş ya da kurgulamış olmuyor mu? Bakın size göre bir kurgu ve uydurmada daha bulunayım. Yapmış olduğunuz kongre sonrası listede yer alan Kemal Bey bir takım sıkıntılardan dolayı “istifa ediyorum” dedi mi demedi mi?
Gelelim kuruculardan olan ve yeni listede yer almayan kişi ya da kişilere. Bugün kurucularda bulunan Nurhan bey, Mikail bey, Güray bey ve bunun gibi daha birçok kişi niçin yeni listenizde yer almadı? Acaba bu kişiler neden listeden çıktı? Ya da aranızda ne yaşandı da yeni listeye girmek istemedi. Bunlarda mı uydurma, bunlarda mı kurgu? Ne diyeyim. Önümüzde o kadar çok zaman var ki, bu şu demek, siz bazı şeyleri acıda olsa yaşamaya, bende size göre kurgulama ve uydurmaya devam edeceğim.
Gelelim, ilçemizde olmayan, ancak toplasan nüfusu 500’ü bulmayan buna rağmen atılan asfalt ile adeta otobanı andıran Fadıllı, Cıngıl ve o civardaki asfalt atılma konusuna. Öncelikle bir erkek, herif gibi yada Elif gibi dik duracak. Öyle sağa sola yamulup yalpa yapmayacak. Hırsızlıkta yapsa, güzel çalışmada yapsa, adam da kayırsa, doğru-yada yanlışta yapsa adam gibi çıkıp,” evet, bundan bundan dolayı yaptım, gerekirse yine yaparım” diyecek. Öyle sağa sola dansöz gibi kıvırmanın anlamı da yok, gereği de… Ben o köy yolları haberini yaparken o köylere neden yol yapıldı demedim, demem, önce okuduğunuzu iyi anlayın. İlçemde o kadar bozuk yol varken, ilçede günde binlerce aracın geçtiği yere asfalt kırığı yada gelişi güzel yama yaparak, incenin incesi asflat atmanızın doğru olup olmadığını, bunun yanı sıra otobanı andıran yaptığınız yolun hemen yanı başında duran ve aranızda 3-5km olan diğer köylere neden yapmadığınızı, bu çalışmayı yaparken Siyasi ayrım yapıp yapmadığınızı sordum.
Ama verilecek cevabı olmayanlar, o köylerin mahalle muhtarlarını hem de kendi bünyelerinde bulunan odada bir araya getirerek koro halinde aynı şeyi yenileyerek basın açıklaması yaptırdılar. Hani derler ya” özrü kabahatinden büyük!” Aynı o misal, özürleri kabahatlerinden büyük oldu. Tamam muhtarlar haberi yanlış yönlendirip konuyu saptıranların da desteği ile basın açıklaması yaptılar. Peki neden ABB’ye ait olan bir kurumda!. Bu muhtarların odası, derneği yok muydu da ABB’ye ait ola yerde açıklama yaptırıld?ı. Hadi onu da geçtik, muhtarlar öğretilenler sonrası diyorlar ki; “ bizim yolumuzun ilk katı 2017 yılında atıldı, o günden bugüne yapılmadı, bizler 6-7 kez Ankara’ya gittik, Mansur beye ilettik, hatta yemekte bir araya geldik, sağ olsun yaptı. Mustafa hocamın dahli olmadı!” Peki koro halinde açıklama yapan muhtarlar başta olmak üzere etkili ve yetkili kişilere sormak istiyorum. Bu yemekte Eley Mahallesi muhtarı yok muydu? O’na söz verilmedi mi? Söz verildiyse o yol neden yapılmadı? İkinci konu biraz abes olacak ama, dininize imanınıza hemen hemen her birinde 15 haneyi geçmeyen yerleşim yerine atılan asfalttan dolayı hiç mi rahatsız olmadınız. İlçemizde o kadar bozuk yol varken buraya otoban gibi yol yaparken vicdanınız rahat mıydı?
Her ne ise bu asfalt olayı daha çok su götürecek. Bakalım daha ilerleyen günlerde neler görüp neler yazacağız bunu da zaman gösterecek.
Ne acıdır ki bir olayı daha öğrenmiş olduk. Körlük başka, gerçeği görmemek daha büyük körlükmüş. Gerçekleri görmek dilek ve temennisi selam ve dua ile..