Üç aylık yaz tatili sonrası 2022-2023 Eğitim Öğretim yılı Pazartesi günü itibariyle tüm öğrencilerimiz için başladı. Kimi öğrencilerimiz ilk defa okullu olmanın, kimi öğrencilerimiz ise yıllarca eğitim gördüğü okul, öğretmen ve arkadaşlarından ayrılarak farklı farklı okullarda eğitim görmek için yola çıktı. Çıktılar çıkmasına amaaa eğitim-öğretim yılı, her eğitim öğretim yılında olduğu gibi sancılı ve sıkıntılı başladı.
Hemen hemen her yıl yaşanılan forma konusu bu yıl da baş ağrıtmaya devam ediyor. Halbuki Milli Eğitim Bakanlığı bu yönde karar almış, okullarda serbest kıyafet getirmiş, getirirken de belli başlı şartlar koşmuş, mini etektir, vücut hattını gösterecek elbisedir vs. vs. gibi kıyafetlerin giyilmeyeceğini ifade etmiş; “Okullar, dilediği durumda okula istenilen kıyafet ile gelinilmesine olanak tanıyabilir ya da okula özel formanın giyilmesini zorunlu kılabilir” ibaresini kullanmıştı. Keşke bu ibareyi kullanmasaydı.
Her okul kendisine özgü kıyafet seçerek, tüm öğrencilerin seçilmiş olan kıyafeti almaları yönünde baskılar uyguladılar. Tüm okul yetkilileri hep bir ağızdan “Üniformasız kimse gelmesin, kesin üniforma alın!” diyerek zoraki bir uygulama yaptılar ve yapmaya devam ediyorlar. Ne hikmetse üniforma kimde var, fiyatı ne kadar, alacak kişi nasıl alır? gibi konuları düşünmediler, düşünmüyorlar. Malum tüm dünya ile birlikte ülkemizde de artan fiyatlar sonrası bir öğrencinin pantolon, uzun kollu sivit ve yelekten oluşan okul kıyafeti en düşük 600 TL’yi buluyor. Buna bir de her ihtimale karşı yedek alındığını düşünürsek bir öğrencinin bir aileye okul kıyafeti bakın sadece okul kıyafeti 1.200 TL’yi buluyor. Ve en acı yanı bu kıyafetin ilçemizde belli başlı mağazalarda bulunuyor olması. Yani tekelleşmiş durumda. O elbiseyi dedikleri rakama almak zorundasın. Başka çare yok. Alınsın alınmasına ama sıradan bir yelek 50 – 100 TL iken, aynı yelek bir okulun üniforması olduğu zaman fiyat otomatikman 200 TL’ye çıkıyor. Neden? mecbur çünkü, neden okul idaresi karar aldı? o yelek üniforma oldu?
Eyy o dönerli koltukta oturan yetkililer, öğretmeninden Müdürüne, hatta Müdüründen sorumlu olan ilçe yetkilisine ilçede yaşanılanlardan haberdar mısınız? Okullar açıldı açılmasına ama kim ne ile mücadele ediyor farkında mısınız? Hangi çocuk, okula gitmek için yan komşusunda küçük gelen üniformayı alarak okula gitmeye çalışıyor?, hangi veli çocuğum mahcup olmasın diye ondan bundan borç para bulup, forma almak için mücadele ediyor?,
Gelelim kitaplara. Her ne kadar kitaplar ücretsiz olarak dağıtılsa da her yıl yaşanılan kaynak kitap, yardımcı kitap, set gibi tamamen öğretmenin eğitimini (işini) kolaylaştıracak kitap alımları son hızla devam ediyor. “Yazın çocuğum, falanca kaynağın filanca seti alınacak!” hatta kimden ya da hangi kırtasiyeden alınacağı da belli. Gidin ben şu kırtasiye ile görüştüm, oradan alın” Gidiyorsun kırtasiyeye “falanca okuldan geldim, bizim set varmış” “ tabi, şu kadar” pazarlık şansın yok, indirim yok! Almak zorundasın, çünkü başka yerde yok. Tüm bunlar yetmezmiş gibi birde sanırım Milli Eğitim için değil kırtasiye için çalışan öğretmenler varmış. Öğretmenler, kırtasiyelerin hediye çeklerini dağıtır olmuş. Allah’ım ya rabbim, tüm işimiz bitti, öğretmenler falanca kırtasiyelerin hediye çekini dağıtıyoruz.
Halbuki forma yerine tek tip kıyafet olsa. Deseler ki; beyaz gömlek, siyah ya da gri pantolon, falanca renk yelek. Olmaz mı? Yani her kıyafet satan esnafta bulunan kıyafetler seçilse. Hem daha ucuz hem tüm ilçe esnafı faydalanmış, hem de velilerin cebinden fazla para çıkmasına engel olunmuş olmaz mı? Ya da acaba forma kısıtlaması koyan okul yetkilileri, acaba öğrencileri formalarından mı tanıyorlar?, başka okulun öğrencisi bizim okula gelir diye mi düşünüyorlar? ya da öğrenciler karışır diye mi akıllarında geçiyor? Akıl almaz bir olay. Sorsanız; “her yerde böyle” derler! sürü psikolojisi yani, başka bir şey değil.
Sayın koltukta olan etkili ve yetkililerimize sesleniyorum. Zaman zaman dışarıya çıkın, esnafı, veliyi, vatandaşı, öğrenciyi ziyaret edin. İlçede neler oluyor, kim hangi konu ya da konularda sıkıntı yaşıyor, bilgi sahibi olun. Kimin nerede sıkıntısı var, dinleyip çözüm yolu üretin. Kim hangi işlerde alavere dalavere yapıyor, kim kirli işlerin içerisinde bakın, görün, müdahale edin. Akşama kadar koltukta sağa sola dönmekle bu işler anca bu kadar oluyor. Ve şundan emin olun kimse benim kulağımı çınlatmıyor.
Her şeyin gönlünüzce olması, yapmış olduğumuz görevin hakkını vermek, kazanmış olduğumuz parayı helal yoldan kazanmak, güçleştirmeyip, kolaylaştırmak dilek ve temennisi, selam ve dua ile…
DİĞER HABERLER
Huzurevi ve engellilerimiz
ALLAH İÇİN SEVMELİYİZ
MEHMET ÇETİN- Mustafa Erdil