Bu gece, içinde birçok ilahi hikmeti, sırrı ve bereketi barındıran Miraç kandilini hep birlikte idrak edeceğiz.
Miraç, Mekke döneminde, risaletin zor zamanlarında, Sevgili Peygamberimizin, bir gece, Mescidi Haramdan Mescid-i Aksa’ya, oradan da semaya yaptığı ve Yüce Yaratan’ın sonsuz kudretinin eserlerini temaşa ettiği hikmet yüklü yolculuğu ifade etmektedir.
Bu gece, Kur’an-ı Kerimde; “ Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu bir gece Mescidi Haramdan, çevresini bereketlendirdiğimiz Mescidi Aksa’ya götüren Allah’ın şanı ne yücedir. Hiç şüphesiz o, layıkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.” şeklinde beyan edilmektedir.
Yeryüzünün iki mübarek mabedi olan, Mescid-i Harâm ve Mescid-i Aksâ’dan göklere uzanan bu kutlu yolculuk, Peygamberimizin şahsında insanlığın önüne açılan büyük bir ufuk, Allah’ın rahmetine, azametine ve kudretine görkemli bir şahitlik, varlığın özüne ve anlamına yapılan ciddi ve samimi bir yolculuktur.
Miraç; ferdi, toplumu ve bütün insanlığı yücelten ve yükselten değerlerle buluşarak, zamanın önemini idrak ve sorumluluk bilinci ile her türlü kötülüklerden arınma ve ilahi emirlere teslimiyet göstererek, yüce mertebelere ulaşma azmini kuşanmaktır.
Miraç; günde 5 vakit namaz ile yükselişin manası, hikmeti, hakikati ve evrensel mesajlarını yaşayarak Âlemlerin rabbinin sonsuz rahmet ve merhametine ulaşmaktır.
Miraç, paylaşma, dayanışma, sevgi, saygı ve güzel ahlak gibi değerlerle insani yükseliş için büyük bir fırsat; merhameti azalan kalplerin, eşref-i mahlûkat olma bilinci zayıflayan insanın yeniden dirilişi için en büyük imkândır.
Miraç; varoluşun gaye ve hikmetini anlayarak, kendisi, çevresi ve Rabbiyle barışık, huzur ve güven içinde bir hayatın; kan, gözyaşı, işgal, yoksulluk ve sefaletin olmadığı bir dünyanın inşası için çalışmaktır.
Mümin yüreklerin manevi duygu ve hislerle coştuğu bu gecelerde, bütün insanlığın huzuru ve iyiliği için yapacağımız içten ve samimi dualarımız, miracın bize sunduğu en büyük imkândır.
Miracın bize hatırlattığı değerlerin en önemlisi elbette Mescid-i Aksa’dır. Mescidi Aksa özgür değilse Müslümanların ruh ve gönül özgürlüğü de yok demektir. Bu mukaddes gecenin, Mescid-i Aksa bilincini, özlemini ve gayretini artırarak, miracın mabedinin selametine, işgal ve zulmün bertaraf edilmesine vesile olmasını temenni ediyorum.
Mekke’de müşriklerin Müslümanlara uyguladıkları zulüm ve şiddet tahammül sınırlarını aşmıştı. Müslümanlar üç yıl boyunca her türlü insani ve ticari ilişkiyi ortadan kaldıran büyük bir boykota maruz bırakılmışlardı. Boykotun sona erdiği günlerde Resûlullah Efendimiz (s.a.s.), önce kendisini daima destekleyen amcası Ebû Tâlib’i, sonra da çok sevdiği hanımı Hz. Hatice’yi kaybetmişti. Hüznün gönülleri kuşattığı, ümitlerin tükenme noktasına geldiği bugünlerde Yüce Allah, habibi Muhammed Mustafa’yı huzuruna kabul ederek İsrâ ve Mirâç ile şereflendirdi.
Mirâç, rahmet ve hikmet dolu bu gecede, Peygamberimizin Mescid-i Aksâ’dan göklere yükselip Yüce Allah’tan vahiy almasıdır.
Miracın hediyesi, Allah’a ortak koşmayan kimselerin günahlarının bağışlanacağı ve sonunda cennete girecekleri müjdesidir. Miracın bir diğer hediyesi ise “Âmenerrasulü” diye başlayan Bakara suresinin son iki ayetidir. Her gün yatsı namazından sonra bu ayetler okunur, iman dile getirilir. Mirâç, Cenab-ı Hak’tan gelen davete icabet ederek kulluğun gereklerini yerine getirerek, her adımda O’na yaklaşmaktır. Mirâç, maddeden uzaklaşarak manaya ulaşmak; fânî olandan vazgeçip bâkî olana yönelmektir.
Bu gece: Kur”ân–ı Kerim okunmalı; okuyanlar dinlenmeli; uygun mekânlarda Kur”ân ziyafetleri verilmeli; Kelamullah”a olan sevgi, saygı ve bağlılık duyguları yenilenmeli, kuvvetlendirilmeli.
Peygamber Efendimiz (sav)”e salât ü selâmlar getirilmeli; O”nun şefaatini ümit edip, ümmetinden olma şuuru tazelenmeli. Kaza, nafile namazlar kılınmalı; varsa o geceye ait nakledilen namazlar, onlar da ayrıca kılınabilir; kandil gecesi, özü itibariyle ibadet ve ibadette ihsan şuuruyla ihya edilmeli. Günahlara samimi olarak tevbe ve istiğfar edilmeli; idrak edilen geceyi son fırsat bilerek nedamet ve inabede bulunulmalı. Bol bol zikir, evrad ü ezkarda bulunulmalı. Mü”minlerle helalleşilmeli; onlarla irtibatımız cihetinden rızaları alınmalı. Küs ve dargın olanlar barıştırılmalı; gönüller alınmalı; kederli yüzler güldürülmeli.
Kullukta ve insani değerlerde en yüce mertebelere yükselişi simgeleyen Miraç Gecesinin, zihinlerimize berraklık, kalplerimize ferahlık, akıllarımıza genişlik ve hayatımıza huzur getirmesi dileği ile aziz milletimizin ve bütün İslam âleminin Miraç Gecesini tebrik ediyor, bu gecenin bütün Müslümanların birlik, beraberlik ve kardeşliğinin pekişmesine ve insanlığın barış, huzur ve hidayetine vesile olmasını Yüce Rabbimizden niyaz ediyorum
DİĞER HABERLER
Evet! yaptıklarından utanmalısın sayın Koçak!
Yapılan hayrın veya okunan Kur’an’ın sevabı ölen kimseye bağışlanabilir mi?
MEHMET ÇETİN / Mikail Özdemir