OKURLARIMIZ NE DİYOR?

Bu hafta köşe yazımı okurlarımızdan gelen istek ve taleplerine yer vermek istiyorum. Öyle çok istek ve talepleri var ki, onlardan dilediğim ve sizlere aktara bildiğim kadarıyla aktarmak istiyorum.
İlk ve en önemli isteklerin başında, son günlerde gurbetçilerimizin gelmesi sonrası artan trafik yoğunluğu ve yaşanılanlar. Malum çarşı merkezimiz o kadar büyük bir alan sahip değil. Zaten İsmet Paşa Caddesi diye tabir ettiğimiz çarşı merkezimize araç girmediği için çok büyük sorunlar yaşanmıyor. En büyük sorunu Ali babacan Caddesi oluşturuyor. Acizane gerek gurbetçi gerekse araçlarıyla alışveriş yapmak üzere çarşıya çıkan vatandaşlarımız, Atatürk parkı civarında bulunan esnaflarımızın araçları çarşı merkezine değilde Kültür Merkezi ve Okul Bahçeleri gibi çarşı merkezine uzak yerlere park etmelerini, alışveriş yapmak için geldiklerinde park edecek yer bulamadıklarını söylüyorlar.
İkinci bir istek, yine bu civardaki İlçe esnafından. Esnafımızın Emniyet Güçlerinden bir isteği var. Malum yaz ayı demek gurbetçilerimizin gelmeleri, işlerinin biraz daha hareketli olması demek. Bu nedenle bilakis Ali Babacan Caddesine gerek ürün indirmek, gerekse 1-2 dakikalık alışveriş için park etmiş olan araçlara cezai işlem yapılmamasını istiyorlar. Hatta bir büyüğüm aynen şöyle diyor; “Geçtiğimiz gün işyerimin önüne aracımı çektim, ürün indiriyorum. Polisler geldi, aracımı çekmemi söyledi. Hemen indirip çekeyim demeye kalmadan ceza yazmışlar” dedi.
Yine buna bağlı olarak Emniyet Güçlerinin gerek trafiği açmaları gerekse başka nedenlerden dolayı siren çalma olayı. İş yerim bahse konulu yere yakın olması nedeniyle hemen hemen her gün yaşıyoruz. Acı acı çalan siren sesleri, hem gürültü kirliliğine, hem de vatandaşların tepkisine neden oluyor. Silen seslerini duyan vatandaşlar;“Anons yapmasınlar demiyoruz ama en azından siren çalmasınlar. İçeride müşteri var, siren sesini duyduğu zaman kötü bir şey olmuş gibi dışarıya çıkıyor. Hem öte yandan yaşlısı var, hastası var, hatta uyuyan küçük çocuğu olan var” diyerek tepkisini gösteriyor.
Üçüncü bir konu, İlçemiz Devlet Hastanesi ile alakalı bir durum. malum Virüs Ülkemizle birlikte ilçemizde de hat safhaya çıkmaya, her geçen gün yeni yeni kişilere bulaşmaya başladı. Vatandaşlarımız virüsten korunmak için genellikle çalıştıkları için akşamları ilçemiz Devlet Hastanesinden randevu aldıklarını, ancak Biontech aşısı için 6 kişi şartının oluştuğunu, randevu saatinde hastaneye gittiklerini ancak yeterli sayı olmadığı için dakikalarca sıra beklediklerini ifade ederek randevu alan kişilerin randevuya gitmeleri gerektiği yoksa bu yönde İlçemiz Devlet Hastanesi yetkililerin buna bir çözüm yolu bulmalarını istiyorlar.
Ve çiftçilerimiz…en büyük sorunu onlar yaşıyorlar. Malum ülkemizle birlikte İlçemizi de etkisi altına alan kuraklık sonrası, gözler Peçenek barajına ve Peçenek barajına yapılması istenilen takviye su olayı… Burada bence en büyük iş Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne ve ABB’ye yakın olan ilçemiz siyasi Parti temsilcilerine çevrilmiş durumda. Her geçen gün su seviyesi azalan Peçenek Barajı’na, bir an önce takviye su verilmesi lazım. Bununda en güzel ve basit yolu, Hirfanlı barajından alınacak bir hatla çözüme kavuşması mümkün. Yine yapmış olduğum araştırmalar sonrası Hirfanlı Barajındaki suda arsenik oranının yüksek olması, ilçemize yapılan arıtma tesisinin Hirfanlı’dan gelecek olan suyu çok temiz hale getirememesi de göz önünde bulundurulursa, bence en güzel çözüm yolu, Hirfanlı’dan en yakın olan Seymenli Göleti’ne, oradan da İlçemiz ovasını sulamak için döşenen hatta su verilirse, Hirfanlı, Seymenli, Seymenli’den yapılacak olan aktarma ile İlçemiz Ovasına su verilmiş olur. Peçenek barajındaki su içme suyu olarak, Hirfanlı’dan çekilecek ve Ovaya verilen hatta bağlanılacak su ise sulama için kullanılmış olur. Bu sayede hem ilçemiz ilerleyen günlerde içme suyu sıkıntısı yaşamamış hem de çiftçilerimiz istediği ürünü istediği şekilde sulamış olur. Ama tabii ki her zaman olduğu gibi bunu yapmak içinde epey bir ilçe siyasetinin gücünü kullanması gerek.
Okurlarımızın daha çok isteği var. Belediyelerin iş ve işleyişleri ile alakalı. Ama bunu yazsam gazetemizin tüm sayfalarını alacağı için, acizane önerim, gerek ilçemiz, gerekse Büyükşehir Belediyesi üzerine düşen görevi yerine getirirse tüm sorunların çözüleceğini düşünüyorum.
Acizane olarak belirtmek isterim ki, yaklaşık 2 aydır TOKİ yolunda kanal çalışmaları olduğu için kazı çalışması yapıldı. Yapıldı, yapılmasına ancak eşilen çukurlar gelişi güzel kapatıldığı için en azından günde en az 1000 aracın geçtiği yola bir an önce yama çalışması yapılırsa, TOKİ sakinleri de çarşıya gelmek için daha uzak olan hastane yolunu tercih etmek zorunda kalmazlar.
Her şeyin gönlünüzde olması, hainliğin, adam satmanın, çıkar ve menfaatlerden uzak güzel günlerde buluşmak dilek ve temennisi selam ve dua ile…