Son bir hafta ilçemizde epey yoğun geçti. Bir yanda siyasette yaşanılan gelişmeler, öte yanda yağan yağmur sonrası oluşan sel ve su baskınları, tüm bunlar yetmezmiş birde İlçemiz Özel Halk Otobüsünün kontak kapatması…
Öncelikle Siyasetten başlayalım. Hatırlayacağınız üzere geçtiğimiz hafta bu köşeden MHP İlçe Başkanlığında Neler oluyor? Başlığı altında teşkilatta yaşanılan sıkıntıları dile getirmiş, gördüğüm kadarıyla aksaklıkları ve acizane çözüm yollarından bahsetmiştim. Teşkilattaki sorun sıkıntılar bir yana MHP Genel Başkan Yardımcısı Ankara Milletvekili Mevlüt Karakaya’nın ziyareti sonrası adeta teşkilatta yer yerinden oynadı. İlçemize gelen Genel Başkan Yardımcısını yok denecek kadar az kalabalığın karşılaması bir yana, salonda konuşulanlar ortamı iyice germişti. Haberimizden de okuyacağınız üzere, İl Yönetim Kurulu Üyesi Recep Gürses’in, Karakaya’nın ziyaretinde sarf etmiş olduğu sözler bir yerde kendi ipini çekmesine vesile oldu. Recep abiyi tanır severim. İşin aslı tanıdığım günden bu yana Partisine olan bağlılığının bu denli sonlanması beni bir hayli üzdüğünü gibi şaşırttı da. Neredeyse ömrünü siyasete adamış, davasını bir gün olsun satmamış tabiri caizse siyasette kurt diye tabir ettiğimiz kişiler arasında yer alan Gürses’in, o gün o toplantıda ipini çekecek derecede muhalefet vari sözler sarf etmesine anlam veremedim. Birilerinin gazına geldi diyeceğim ama; gaza gelecek bir kişi değil, artık bir an boş bulundu ve bunu da siyasi geleceği ile ödedi. Bakalım ilerleyen zamanlarda ilçe teşkilatında daha neler yaşanacak bunu da zaman gösterecek.
Gelelim sel olayına. Öncelikle Rahmandan gelen her şeye teslimiyet duygusu ile baktığımdan dolayı, yağan yağmura, afete söyleyecek sözüm yok. Çünkü Rahmandan gelene karışmak ne haddimiz, ne hakkımızdır. Ama bazı gerçeklerde gözden kaçırılmamalı. Yağmurun yağacağı günler öncesinden belli iken, ve geçmiş yıllarda yaşanmışlıklar varken, bile bile lades demekte akıl karı değil. Salı günü takip etmişseniz görmüşsünüzdür, Karandere Mahallesinde gazetemizin sosyal medya hesabından canlı yayın yaptık. Kaba tabir ama köylünün perişanlığını, yetkililerin ise acizliği kamuoyu ile paylaşmak istedik. Bir dere düşünün aynı dereden hemen hemen her sağanak yağış sonrası sular taşacak, aynı evleri su basacak, yetkililer olay yerine gidip, bilgi alacak, hatta savaş kazanmış kumandan edası ile söz üstü söz verecek, bunu reklam konusu yapacak, ama yıllar geçmesine rağmen bu sorun bir türlü ortadan kaldırılmayacak. İşte ben burada art niyet ararım. Ben burada köylü ile dalga geçmek olarak algılarım, ben burada sözün senet değil, sıradan bir olay olduğunu anlarım. Halbuki, bilmem kaç milyonluk bütçeye sahip olan Büyükşehir, Karandere Mahallesinde 100-200 bin liralık bir köprüyü yapamıyor, her sağanak yağışta halkı perişan ediyorsa buna da söyleyecek söz yok demektir. Acizane İlçemiz Büyükşehir Yetkililerden istirhamım, öncelikle bu tip afet olaylarında hele hele birden fazla yerde yaşanılan sıkıntılarda bir yerde toplanıp, çalışma yapmak yerine, en azından diğer afet yaşanılan yerlere de gidip, en azından gönül alırlarsa daha güzel olacağını düşünüyorum. Ve her şeyden önemlisi canı yanmış, bu sene ile birlikte üçüncü kez evine su dolmuş bir vatandaşın; “Öyle çiçek böcek resmi çekmekle bu işler olmuyor. Vatandaş hizmet bekliyor hizmet!” serzenişini de yabana atmamak gerek.
Gelelim Özel Halk Otobüsüne. Öncelikle ilçemizin köklü firması olan Tuzgölü Seyahate sahip çıkılması gerektiğini düşünüyorum. Amma! Bizler firmamıza sahip çıkarken, sayın firma yetkilileri de ilçe halkını hiçe saymamalı. Malum her sektörde olduğu gibi, Seyahat firmasında da girdi maliyetleri arttı ve artmaya devam ediyor. Amenna, söyleyecek sözümüz yok. Ama kimse de kafasına göre maliyetler arttı diye, zam yapmamalı. Emin olun, 4 ay önce almış olduğum bir top gazete kağıdı (1000 lik) 130 TL iken, şimdilerde bu rakam 430-450 TL’ye yükseldi. Konfeksiyoncusu ona keza, fırıncısı ona keza. O zaman ilçemizde bulunan fırınlar SSK arttı, maaşlar arttı, mazot arttı diye, ekmek çıkarmayıp, halkı mağdur etsin. Öğretmen geçinemiyorum diye, derse girmesin, Doktor muayene etmesin vs vs. ve kim ne derse ne düşünürse düşünsün, bu gün ilçeler arasında en yüksek yolcu taşımacılığı yine ilçemizde yapılıyor. Ticaretin vazgeçilmez kanunu vardır. Kazanmadığın işi yapmayacaksın. Yoksa bizim kazancımız başkalarının kaybetmesine neden olmasın.
Ve son olarak daha öncede defaatle dile getirdim. Her şeyi siyasete bağlamayalım. Sel baskını olmuş, vatandaşın canı yanmış biri ya da birileri çıkıp siyaset yapıyor, çocuk okulda başarısız olmuş siyaset yapılıyor, arabanın lastiği patlamış siyaset yapılıyor. Bırakın herkes işini yapsın. Ve şu unutulmasın, sen A Partilisin, karşındaki kişi B Partili, istediğin kadar tartış, anlat, örnek ver, ne yaparsan yap karşındaki kişinin siyasi düşüncesini değiştiremezsin, kırmış olduğun kalp, yaşanılan soğukluklar yanına kar kalır.
Her şeyin gönlünüzce olması, yaşanılanlardan ders almak, kalp kırmak yerine işini hakkıyla yapmak, şeytani değil, rahmani düşünmek dilek ve temennisi, selam ve dua ile…
DİĞER HABERLER
Huzurevi ve engellilerimiz
ALLAH İÇİN SEVMELİYİZ
MEHMET ÇETİN- Mustafa Erdil