Şereflikoçhisar Tuzgölü Haber Gazetesi

Gazete – Matbaa – Baskı İşleri

BABACAN; “YANLIŞA SES ÇIKARTMAMANIN VEBALİ VAR!”

Muhtarların taleplerini ve sorularını dinleyen Babacan; “Neden Ak Parti’den ayrıldınız?” sorusuna cevaben; “Yanlışa ses çıkartmamanın vebali var. Bu vebal korkusuyla biz yol ayrımına geldik ve arkadaşlarımızla beraber DEVA Partisini kurduk” dedi.

Demokrasi ve Atılım Partisi’nin (DEVA) Genel Başkanı hemşehrimiz Ali Babacan, kongre için geldiği ilçemizde ilk olarak STK’larla ve muhtarlarla yemekli toplantı yaparak talepleri ve görüşleri dinledi.
Demokrasi ve Atılım Partisi’nin (DEVA) Genel Başkanı hemşehrimiz Ali Babacan, kongre için geldiği ilçemizde ilk olarak EFA pastanesinde STK’lar ve muhtarlarla yemekli toplantı yaptı.
Yaptığı konuşmasında, “15 aylık bir siyasi partiyiz” diyen Ali Babacan, memleketinde muhtarlarla ve STK’larla olmaktan mutlu olduğunu dile getirerek, hem partisinden hem de Ülke gündeminden konuştuktan sonra muhtarların ve STK’ların sorularını cevapladı.
KONUŞMALAR:
İlk olarak söz alan DEVA Partisi İlçe Başkanı Güray Özcan, yemekli toplantıya katılanlara teşekkür etti.
Daha sonra söz alan DEVA Partisi İl Başkanı Ali Güven de; “Bugün burada bizi ağırladığınız için teşekkür ederiz. Bundan önce İlçe Başkanımızı görevlendirdiğimiz gün bazı STK temsilcimizi ve bazı esnafımızı ziyaret etme, tanışma fırsatı bulmuştuk. Bugün Genel Başkanımızın memleketinde sizlerle tekrar bir araya gelmekten onur ve şeref duyuyorum ”dedi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da; “Bugün burada olmamızın sebebi hemşehrimizle buluşup dertleşmek aynı zamanda Şereflikoçhisar İlçe Teşkilatımızın 1.Olağan Kongresini gerçekleştirmek. Böylece DEVA Partisi’nin Şereflikoçhisar İlçe Teşkilatı seçilmiş, teşkilatlandırmasını belli bir aşamaya getirmiş hale gelecek akşam itibariyle.
DEVA Partisi kurulalı bir yılı geçti. 15 aylık bir siyasi partiyiz. Ama kuruluşumuzdan bu kadar kısa bir süre geçmiş olmasına rağmen teşkilatlandırma aşamasına baktığımızda seçimlere girmeye hak kazanmış bir siyasi partiyiz” dedi ve Partisinin İl ve İlçelerdeki örgütlenmeleri hakkında bilgiler verdi.
Bir yandan örgütlenme çalışmalarımız devam ederken bir yandan da Ülkemizin sorunlarını çözüm bulmak için yoğun bir çaba içerisindeyiz. Genel Merkezimizde 13 tane Politika Başkanlığı var. Her alanda Ülkemizin yarınlarıyla ilgili hazırlıklar yapıyoruz diyen Babacan; “Basınımız, önemli ölçüde baskı altında olduğu için ve basının önemli bir kısmı hükümetin etkisi altında kaldığı için maalesef olan biteni vatandaşlarımızın sıhhatli bir şekilde değerlendirmesi bazen mümkün olmayabiliyor. Dolaysıyla bizim bir başka önemli görevimizde olan biteni mümkün olduğunca analiz edip, anlayıp, vatandaşlarımızla paylaşmak ve doğru bir perfektirden bütün bunlara nasıl bakmalıyız? En azından kendi görüşümüzü bu konuda ortaya koymak. Ve neler yapılmasıyla ilgilide yine hükümete tavsiyelerde bulunma” dedi.
Geçen sene Türkiye’ de pandemi 10 Mart 2020’de. Biz hemen 17 Mart’ta bir açıklama yaptık diyen Babacan; “17 Mart tarihi açıklamamızda daha 7 gün sonra yaptığımız açıklamalarda hükümete tavsiyelerde bulunduk. Dedikki; pandeminin sağlıkla ilgili boyunu böyle yönetmeniz lazım, ekonomikle ilgili boyutunda da şunları yapmanız lazım dedik. O günlerde hatırlarsanız Cumhurbaşkanı çıktı, “birde bana ders vermeye kalkıyorlar” dedi. Ama maalesef pandemi başlayalı, 15 ay oldu. Sağlık tarafıyla ilgili aksayan konular oldu. Aşı, daha yeni yeni geliyor” dedi.

Maalesef Ülkemiz kötü yönetiliyor diyen Babacan; “Ben 13 hükümetin içinde bulunmuş, Türkiye’nin tarihinde en uzun süre Bakanlık yapmış arkadaşlarınızdan birisi olarak söylüyorum; maalesef Ülkemiz iyi yöneltilmiyor. Bununda en önemli sebebi kadrolar. Kadrolar çok değişti. Ülkeyi yönelten kadrolarda, düzgün insan sayısı çok azaldı ve istişare kültürü kalmadı. Kararlar alınırken bilenlerle konuşulmuyor, damdan düşenlerle istişare edilmiyor. Memleketten uzaklaşınca, Ülkenin sorunlarından uzaklaşınca, çiftçiden, esnaftan uzaklaşınca maalesef yanlış kararlar alınıyor. Karar alınıyor, arkasından düzeltmeye çalışılıyor. Düzeltilen bir daha düzeltilmeye çalışılıyor. Halbuki şu küçülmüş haliyle bile şuanda Türkiye dünyanın en büyük 20 ekonomisinden birisi. 84 milyonluk nüfusumuz var. Büyük Ülkenin istişareyle yöneltilmesi lazım. Akılla, bilimle yöneltilmesi lazım. Ve tabiki Ülkeyi yöneten kadroların, dürüst ve işin ehli insanlar olması lazım. Çözüm burada. Ülkeyi yöneten kadroların hem siyasi kadroların hem de bürokratik kadroların üst düzey yönetimi dürüst ve işin ehli insanlardan oluşması lazım. Zaten o üst kadroyu, dürüst ve işin ehli insanlardan oluşturun aşağıya doğru hemen değişir. Bu iş yukardan aşağıya akıyor. Eğer yukarda yanlışlar varsa aşağıya doğru katlanarak büyüyor. Eğer yukarıdaki duruş sağlam bir duruşsa aşağıdakiler kolay kolay yanlış yapmıyor, yapamıyor. İlk çözümler buradan başlıyor. Bugün sizlerle buluşmamızın ana sebebi sizleri dinlemek, Çünkü, sizlerle istişare için buradayız. Bizlerle ilgili, partimizle ilgili gördüğünüz yanlışlar varsa, hatalar varsa bunları da duymaktan çok memnun oluruz. Çünkü erken aşamada bunları duyarsak hemen kendimize çeki düzen veririz.” dedi ve sözü muhtarlara bıraktı.
MUHTARLAR TALEPLERİNİ DİLE GETİRDİ, GÖRÜŞLERİNİ BELİRTTİ
Söz alan Muhtarlar da, hem taleplerini dile getirdi hem de parti ile ilgili görüşlerini belirtti.
İlk sözü alan Muhtarlar Derneği Başkanı Abdullah Kargın; “Bir Şereflikoçhisarlı olarak hemşehrimiz olarak Ali Babacan Bey’den her zaman şahsıma gurur duymuştum. Şereflikoçhisar’ın kendi öz evladıdır. Yıllarca Bakanlık yaptınız, Ak Parti’nin yönetiminde bulundunuz. 2002 yıllarında Şereflikoçhisar’ın caddelerine ilk önce siz geldiniz. 13 sene Ak Parti’nin içinde bulundunuz. Hem de en yüksek kademede Bakanlık yaptınız. Ne oldu da Ak Parti’den ayrıldınız? Yola çıkanlarla mı? Yolda bulunduklarınızla mı? Sizden Allah razı olsun ki barajımızı getirdiniz. Bir gün akardı, 15 gün suyumuz akmazdı, şimdi su seçiyoruz suyumuz devamlı aktığı için.
Sorum şu; Niye ayrıldınız? Sebep neydi? Gidişatmı kötüydü, yolsuzluklar mı vardı? Yoksa menfaat icabımıydı? dedi.
Ziraat Odası Başkanı Hikmet Bozkurt; “İlçemizde büyük bir kuraklık sorunu var. Komisyon çalışmalarını yaptık. %70-80 verim kaybımız var bu sene. Gübreye gelen zam, mazota gelen zam yıllık gelen bazda. Bu konularda desteklerinizi bekliyoruz” dedi.
Seymenler Mahallesi Muhtarı Ruhi Arıduru; “Daha önceden ekonomini Bakanı olduğunuz için Şereflikoçhisar’ın evladı olduğunuz için Şereflikoçhisar Peçenek Barajının bir numarası sizsiniz. Şuanda Peçenek Barajında bir sıkıntımız var. Koçhisar’ın olmazsa olması ekonomi durumu çiftçiye, tarıma bağlı. Şuanda Peçenek barajından tarıma su kullanamıyoruz. Neden? Barajın %50’si ASKİ’nin olduğu için suyu kesti, diyor ki, “benim! artık tarıma vermiyorum”. Oraya da başta Evren’den su aktarılması yasak diyorlar. Diyelim Hirfanlı barajından su aktarılması, içme suyuna yasak olduğu için su aktarılmıyor. Ben DSİ’ye müracaat ettim. Seymenli göleti var. Evren’den 17 km pompalayarak Peçenekten gelen barajın 800’lük boruyla tekrar bizim oraya tekrar toplama havzası tutarsa Şereflikoçhisar 14 bin dönüm değil de 25 bin dönüm sulayacak kapasiteli bir göletimiz olacak. Ben bu göletin Şereflikoçhisar’a kullanması için hediye ediyorum ki oradan %80’ni istediği şekilde Koçhisar’ı besleyecek”şeklinde konuştu.
Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Mehmet Çetin; “Çıktığınız yolda Allah yolunuzu açık etsin. Bir Şereflikoçhisarlı olarak bir hemşehriniz olarak bir siyasi Parti’nin Genel Başkanı olmanızdan şahsım adına son derece gururluyum. Arkadaşlarımızın da dediği gibi çok değerli kooperatif Başkanımızı kaybettik. Esnaf arkadaşımızı, dava arkadaşımızı. O yönden üzgünüz. Esnaf Sanatkarların Oda Başkanı olmaktan gurur duyuyorum ama tuzu kuru olmayan teşkilatın başkanıyım, tuzu kuru olmayan esnaf sanatkarlarız. Özellikle pandemi döneminde en fazla mağdur olan esnafımız. Tabi kararlar alınırken hep masa başında alınıyor. Biz dedik ki, gelin bizim tezgahımızda kararlar alın diye ama masa başında kararlar alınmasa da, esnaf tezgahına bakarak karar alınsa. O bizi daha memnun eder. Siz ekonominin bir sefer değil, iki sefer profesörüsünüz, bunla da gurur duyuyoruz. Bu konuda esnaf sanatkarlarımıza bundan sonra ne tavsiye edersiniz? Ne yapmaları gerekir? Geçekten esnaf sanatkarlar zor durumda” dedi.
Eley Mahalle Muhtarı Savaş Yiğit; “Hayvancılık can çekişiyor. Biz çok zor durumdayız. Geçen yıl 50 liraydı yemin torbası bu yıl 155 lira. Geçen yıl 1500 liraydı saman fiyatı bu yıl 4500 lira. Hayvancılığa biran önce destek olun” dedi.
Şanlıkışla Mahalle Muhtarı Yücel Ersöz; “İlçem adına guru duyuyorum bir Genel Başkanımız olduğu için. Ve Türkiye sizden guru duyuyor. Bunu içtenlikle söylüyorum. Benim mahallem kırsal bir mahalle. İlçem kırsal da benim mahallem daha kırsal. Çiftçilikle, hayvancılıkla geçinmekteyiz. Mahallemizin su sorunu var. 17 yıldır ben de AK Parti’ye 14 yıldır oy verdim çokta pişmanım. Suyum halen gelmedi. Hersimgin kopenhag kriterlerine hiçbir köy uymuyor, benim köyüm hiç uymuyor. Büyük bir ayrımcılık var. 53.ve 57.hükümet dönemlerinde kopenhag kriterleri vardı. Köy kent olacaktı diye. Aksine köy mahalleden de çıktı. Mahallede kalmadı. Kırsal bir köy olan köyüm Çankaya’ya eş tutuyor vergide, her konuda. Diyeceklerim bu kadar. İnşallah seni de Cumhurbaşkanı olarak görmek istiyoruz” şeklinde konuştu.
BABACAN’IN SORULARA CEVABI
“Neden Ak Parti’den ayrıldınız?” sorusuna Babacan; “Yanlışa ses çıkartmamanın vebali var. Bu vebal korkusuyla biz yol ayrımına geldik ve arkadaşlarımızla beraber DEVA Partisini kurduk” dedi.
Muhtarların konuşmasından sonra tekrar söz alan Ali Babacan; “Maalesef menfaat lobileri hükümeti çok büyük etkisi altına almış durumda. Çiftçimiz genel sesini duyuramazken bu menfaat lobileri hükümete çok yakın hemen dibindeler insanların. 3-5 kişinin menfaati koskoca Ülkenin çıkarlarından daha ön plana geçebiliyor. Toplumdan kopmanın maalesef bunlar acı gerçekleri. Bunların hepsini 2013-2014 yıllarından itibaren görmeye başladık. Hatta benim ilk istifa mektubum 2009, daha eski. Ufak tefek sinyaller görmüştüm. 2002 seçimlerinde iyiydi ama 2007 seçimlerinden sonra bi baktık yanlış insanlar sisteme girmeye başlamış. Baktık, bu adamlar niye duruyor dedik ama sonuç alamadık. Biz en iyisi bırakalım, gerek yok uğraşmaya. Yok illa kalacaksın dediler, ekonomi bozuk dediler. 2008-2009 krizi vurunca Ben o dönemde Dışişleri Bakanıyım. Sen tekrar ekonominin başına geç, düzelt. Tamam dedik, memleket meselesi dedik. Yanında da ufak tefek sorunları çözüyoruz, bir yandan da Ülkeyi toparlamak için çalıştık ve çok şükür gerçekleşti. 2010 yılında ekonomimiz bi %10 büyüdü. 2011 yılında da bi %10 daha büyüdü. İyi bir ekiple güzel mücadele verdik. Fakat bir yandan da yanlış insanlar çoğalıyor. Mıknatısı nasıl daldırıp çıkardığınızda aynı onun gibi yapıştıkça yapışıyor pislik. İçerde çok mücadele verdik, çok uyardık. Sonra 2011 yılında ben yeniden ayrılmaya karar verdim. Bir kere daha istifa ettim. Dediler; nereye gidiyorsun? Daha yeni yeni toparlıyoruz. Zaten 3 dönem değil mi? 3 dönemin 2015 yılında dolmuyor mu? Beraber başladık, beraber bitirelim dediler yine bizi ikna ettiler. Biraz daha devam ettik. Engelleyebildiğimiz hataların sayısı indi 30’a, 20’ye,10’a..sıfır gördüğümüz noktada ayrıldık. Uzun süre bir adım atarda zarar verir miyiz? Bunun vebali olur mu? diye korkarken öyle bir noktaya geldi ki artık bu yanlışların içinde durmak, bu yanlışları seyretmenin sadece vebali var. Yanlışa ses çıkartmamanın vebali var. Bu vebal korkusuyla biz yol ayrımına geldik ve arkadaşlarımızla beraber DEVA Partisini kurduk” dedi.
Babacan diğer soruları da cevapladıktan sonra muhtarlarla ve STK’larla birlikte olmanın mutluluğunu yaşadığını da vurgulayarak yemekli toplantıyı sonlandırdı.

Sakarya araç kiralama Sakarya evden eve nakliyat