Bazen derler; “Öyle geziyorsun, senden iyisi yok” diye..
Sanıyorlar ki, gazetecilik kolay bir meslek.
Öyle “Sanmayla” olmuyor işte.
Kamuoyunu bilgilendirme görevi, en zor görevdir. Çünkü, gazetecilik kamuoyunu bilgilendirmek, vatandaşların sesini duyurmak ve kamuoyunun her kesimine hitap etmek demektir.
Haber tüketimi, kolay ve zahmetsiz fakat üretimi çok zahmetli ve zordur.
Meydana gelen bir olay birçok işlemden geçtikten sonra haber olur ve kamuoyuna sunulur.
Çoğu bilgi hamdır, işlenmeden her kesim tarafından algılanması ve çözümlenmesi zordur.
O nedenle gazeteci, bilginin her kesim tarafından algılanması için bir köprü görevi görür ki işlenmemiş ham bilgiyi alır, işleyerek her kesim tarafından çözümlenebilecek şekilde sadeleştirir ve haber haline getirir. Hiçbir ham bilgi haber haline gelmeden her kesim tarafından anlaşılmaz ve kafa karıştırır.
Gazeteci, kamuoyuna bilgileri en doğru şekilde vermekle yükümlüdür.
Gazetecilik değerli ve kutsal bir meslektir ki gazeteci halkın duyan kulağı, gören gözü ve konuşan ağzı olmaktadır.
Gazetecilik mesleğinin zorlukları ve güzelliklerinden de bahsedersek;
18 yıldır gazete sektöründe bulunan ben, mesleğimi icra ederken çok zorluklarla karşılaştım ama bir o kadar da güzellikleri de yaşadım.
İşte meslektaşlarım da, icra ettiği gazetecilik hayatında zorlukları ve güzellikleri yaşamakta.
Mesela; Bir kaza olduğu zaman kaza yerinde fotoğraflar çekerken kazazedelerin akrabaları tarafından mı engellenmeyiz..
Bir ev ya da araç yangınları olduğu zaman, “çekme” diyen vatandaşlar tarafından mı engellenmeyiz..
Ya da herhangi bir şahsın adliyeye sevk edilirken fotoğraf çekme konusunda şahsın akrabaları tarafından mı engellenmeyiz..
Tehditler ise cabası..
Savaş bölgelerindeki gazetecilerin yaşadıkları zorluklara ise hiç değinmeyeceğim, zira savaş bölgesinde yapılan gazeteciliği anlatmak için bırakın köşe yazmayı, kitap yazılır.
O nedenle yazımda, sadece ilçemde bizzat gördüğüm ve yaşadığım gazetecilik mesleğindeki zorluklara değineceğim.
Çok değil daha geçen hafta içinde, bir haberde görevimi yaparken engellenmeye çalışıldım.
Haberin yeri, İlçemiz Devlet Hastanesi idi.
Halkımıza hizmet vermeye başlayan tomografi cihazının haberini yapmak amacıyla ilçemiz Devlet Hastanesine gittim.
Sonra cihazın bulunduğu kata ve odaya giderek, haber yapmak için işe koyuldum.
Görevlilere kendimi tanıtarak, gelme amacımı söyledim. Sağ olsunlar, ‘tabi’ dediler.
2-3 kare fotoğraf çekmek için hazırlandım ki, bir baktım tomografi cihazında yatan hastanın yakını bana dönerek “Bizim işimiz var. Çekmeyin. Biz ne derdindeyiz, siz ne derdindesiniz” diye azarladığı gibi görevimi yaptırmamaya çalıştı.
Gelme amacımı beni azarlayan şahsa da söyledikten sonra 3-4 kare fotoğraf alarak cihazın yanından ayrıldım.
Yani işimi 5 dakika bile olmadan halledip odadan çıktım.
Ben zaten odada saatlerce kalmayacağım..
İşim saatlerce sürmeyecek..
Ve hastayla da hiçbir işim yok..
Tek amacım, kamuoyunu bilgilendirmek..
Ama vatandaş tarafından görevimi yapmam engellenecekti, yediğim azar ise cabası..
İşte bu yaşadığım örnekte olduğu gibi halkımız bazen biz gazetecileri anlamıyor, mesleğimizi yapmakta zorluklar çıkarıyor..
İyi ya da kötü, bir olay kamuoyunu ilgilendiriyorsa biz o olay hakkında gerekli araştırmalar yaptıktan sonra ve gerekli bilgilere ulaştıktan sonra o olayı haberleştirmek zorundayız..
Demek istediğim; Haber dediğin, öyle çantada keklik değil.
‘Armut piş ağzıma düş’ hiç değil.
Kimseye altın tepsi içinde sunulmaz. Zaten altın tepsi içinde sunulandan da hayır gelmez. Önüne koyulan dosyalardan, karanlık kuytu köşelerde eline tutuşturulan zarflardan kuşku duyacaksın.
Gerçek ve doğru haber, ciddi emek ister, peşine düşeceksin.
18 yıldır gazetecilik mesleğini yapan ben, bugüne kadar hep koşturdum, koşturmaya de devam ediyorum.
Bana deseler ki, “dünyaya bir kez daha gelsen yine gazetecilik yapar mısın?”,
Cevabım; “Evet. Çünkü, ben gazetecilik mesleğini severek ve aşkla yapıyorum. Zorluklarla karşılaşsam bile yapardım.” derdim.
Velhasıl, Gazetecilik zor bir meslektir efendim. Öyle dışından göründüğü gibi kolay bir meslek değildir.
Mesleğin zorluğunu da benim gibi yaşayanlar bilir.
Bol okumalı günler diliyorum.
DİĞER HABERLER
Öğretmenler günü kutlandı, vefat eden öğretmenler anıldı
Trafik sigortasında yeni dönem başlıyor
YILIN İLK KARI YAĞDI Bazı köy yolları kapandı