Şereflikoçhisar Tuzgölü Haber Gazetesi

Gazete – Matbaa – Baskı İşleri

NEDEN OLMASIN?

Her insanın bir hatta birden fazla hayali vardır. Kimisi çoluk çocuğum okusun der, kimisi zengin olayım, kimisi evim-arabam olsun, işi olmayan iş, bekar olan mutlu bir evlilik, çiftçi bol bereketli bir ürün, vs vs. İlçemizin de ben beni bildim bileli en büyük hayali İl olmak. Yaşım itibari ile çok geçmiş yılları bilmem. Ama hep kulaktan kulağa duyar işitiriz. Yıllar yıllar önce gerek Turgut Özal ve eşinin ziyaretleri gerekse diğer siyasi parti liderlerinden ilçemizin bir takım istekleri olmuş, bunun başında il olmayı istediklerini duymuşluğum var. Ama ne hikmetse o günde bu güne ilçemizin il olması yönünde tatmin edici adımlar atılmadığını düşünüyorum. İşin aslına bakarsanız bizim ilçemizin il olması, hayalden öte değil gibi geliyor. Ama son günlerde Ülkemizde il sayısının yüzlü rakamlara çıkacağının duyurulmasının ardından uyuyan dev yine uyanmaya başladı. Yine pembe hayaller kurmaya başladık. Her geçen gün düşen nüfus sayımıza, kurumlardaki aksaklıklarımıza, yıllar geçmesine rağmen bir türlü hayata geçirilemeyen, daha doğrusu bir beceriksiz kişinin yanlış uygulamaları sonrası hayata geçirilemeyen OSB, yurtta kalacak yer olmadığı için ilçemizde okumak istemeyen öğrenciler varken, hastanemizde doğru dürüst çakılı kadrolu doktor yokken, siyasilerin en ufak bir konuda dahi birbirine kurşun sıkarken, hasetliğin-fesatlığın her geçen gün arttığı, esnafın esnafı karalamaktan, halkın esnafına düşmanca tavır sergilemesinden vazgeçmemişken, bazı esnafların üç kuruş fazla kazanayım mantığı ile müşteriye afaki fiyatlar çekerken, araçların doğru dürüst seyir edeceği asfalt, vatandaşın yürüyeceği kaldırımlar yokken, yani işin aslı içmeye ayranımız yokken içmeye, bizler il olma hayali kuruyoruz.
Olur mu? Derseniz siyaseten olmayacak hiç bir şey yok. Bugün ilçemiz konum olarak çok güzel bir yerde. Şayet afaki bir durum oldu, siyasiler top yekün birleşti, kurum-birim amirleri toplandı, siyaseti de arkamıza aldık, il olmak için gittik. Dedik ki, Kulu Konya’nın, Evren Ankara’nın, Sarıyahşi- Ağaçören Aksaray’ın en uzak ilçesi, bunların toplam nüfusu bizde dahil 100 bin yapar, bizi il yapın, bu ilçeleri bize bağlayın, birazcık inandırıcı oldu. Ama yok! Kuru kuru sosyal medyadan can sıkıntımızı gidermek adına “Biz il olalım yahu!” demekle bu işler olmuyor, olmaz da.
*****
Virüs nedeniyle 2 senedir açılmayan Yaz Kur’an Kursları okullarında kapanması ile Pazartesi günü başladı. İlçemizde yüzlerce minik öğrencimiz Camilerin yolunu tuttular. Allah razı olsun, ekmeğini namusu sayan, hak etmediği parayı haram diye almak istemeyen, bu dünyanın ahiretini de düşünen bazı din görevlilerimiz çocuklarımıza dini eğitimin yanı sıra camilerde eğlenceli vakit geçirmeleri, çocuklarımızı camilerimize alıştırmak ve sevdirmek için ellerinden gelen gayreti gösteriyor. Ancak bazı beceriksizler yüzünden bir takım sıkıntıların olduğunu duyuyorum. Malum Kurslar başladı başlamasına ama, aldığım bilgi kursa gelen çoğu çocuğumuza Kur’an Elif Ba’sı ve dini bilgileri içeren Yaz Kur’an Kursu Kitaplarını verilmediğini duydum. Yani kursa gelen çocuklara her hangi bir kitap vs verilmemiş. Gerekçe; bu sene az kitap gönderilmiş. Eee kardeşim madem az kitap gönderildi, vakfın ya da müftülüğün parası yok mu? Başka şeylere para bulan, vakfın arabasını kendi arabası gibi kullandığı, ekmeği dahi vakfın arabası ile aldığı iddia edilen zatı muhterem, 50-100 öğrenciye 20’şer liralık kitabı alıp ta veremiyorsa, vay halimize. Daha öncede Müftü beye söyledim, her ne kadar beni sevmese, benden köşe bucak kaçsa da olurda din diyanet için bir iş yapılacaksa para lazım olduğunda gel ben yardımcı olayım” dedim. Hatta iki sene önce İlçemiz Tatbikat Camisinin konumu çok güzel olduğu, E90’dan geçen kişilerinde dikkatini çekeceği için “bu camimize mahya (özellikle Ramazan ayında birden fazla minaresi olan camilerin iki minaresi arasına konulan ışıklı yazı) yaptıralım” dedim. O dönem araştırdık, yaklaşık 2 bin 500 lira gibi bir rakamdı. Müftüye dedim ki, “siz yaptırın bu rakamın bin 500 lirasını be vereyim”. “He” dedi,” hı” dedi, iki sene geçti hala bir mahyayı yaptıramadık. Ve yine buradan çok çalışkan, toplumla barışık, haram-helal konusunda çok dikkatli olan, gazetelere yapmış olduğu aydınlatıcı açıklamaları ile toplum tarafından sevilen-sayılan, devletin malını kendi malı gibi gözeten, personeli ile uyum içerisinde çalışan, kıymetli müftüye diyorum ki, “Eyy! Müftü bey. “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” diyen Hz. Ali R.A. dediği gibi bu gün bir Allah kelamı öğrenmek için Yaz Kur’an kurslarına giden ve Elif Ba’sı olmadığı için perişan olan çocuklarımıza kaç adet Elif Ba lazımsa ben alayım. Yeter ki o çocuklarımız mağdur olmasın. Yeter ki o çocuklarımız, camiden soğumasın, yeter ki o çocuklarımız eve gittiğinde annesi-babası “ oğlum kurs için ders çalış!” dediğinde “Elif Ba’m yok! Anne-baba” demesin. Gerçi siz yazmış olduğum yazılar sonrası, kuruma yaptırmış olduğunuz her hangi bir baskı vs işinde benden teklif dahi almıyor, istediğiniz yerden almayı tercih ediyorsunuz ama; yine de kafanızın bir köşesinde bulunsun derim. Yeter ki çocuklarımız mağdur olmasın. Yeter ki bir kişi bir kelimede olsun Allah kelamı öğrensin.
*****
Her şeyin gönlünüzce olması, hayal dünyasında çıkıp gerçek hayatla tanışmak, yaptığımız işin hakkını verip Haram helal çizgisine dikkat etmek, oturmuş olduğumuz koltuğun hakkını vermek, özü sözü bir olup, adam gibi adam olmak dilek ve temennisi selam ve dua ile…

Sakarya araç kiralama Sakarya evden eve nakliyat