Öküz Öldü, Ortaklık bitti!

Ne akıllı, ne bilgili, ne araştırmacı, ne kadar öngörülü bir atalarımız varmış. Günü geldikçe bu kişilerin yokluğunu daha çok arıyoruz. Yıllar yıllar öncesinden ne kadar özlü ve güzel sözler söylemişler. Yıllar geçmesine rağmen sanki daha bugün için söylenmiş gibi tazeliğini koruyor. Bakın hepimizin bildiği ancak iddia ediyorum hikayesini bilmediğinizi düşündüğüm bir atasözümüzden bahsedeceğim. “Öküz öldü ortaklık bitti!” Fakir bir köylünün toprak sürdüğü öküzler¬den biri ölmüş. Köylü ne yapacağını şaşırmış. Hiç istemeye istemeye şehirdeki huysuzluğuyla tanınan toprak ağasına gidip bir öküz alacak kadar para istemiş. Toprak ağası kırk dereden su getirmiş. En sonunda öküz parasını vermeye razı olmuş ama dünya kadar da şart koşmuş zavallı adamcağıza.
“Öküzün parası ayrı, onu taksit taksit öde¬yeceksin. Ama bu süre içinde benim de tarla¬mı süreceksin, ağılıma akacaksın, harmanda yardım edeceksin. Yoksa çeker alırım elinden hayvanı” demiş. Köylü çaresiz kabul etmiş. Ağanın verdiği parayla bir öküz alıp işe koyulmuş. Lâkin bir yandan kendi işi, bir yandan ağanın işi derken canı çıkmış adamcağızın. Ağa da her fırsatta öküzün parasını köylünün başına kakar, olma¬dık işler yıkarmış garibana.
Gel zaman git zaman, öküz bu kadar ağır işe dayanamayıp ölmüş. Ama ağa eskisi gibi köylüye angarya işler yıkmaya devam etmek istemiş. Fakat köylünün sabrı çoktan taşmış. “Kusura bakma ağam,” demiş, “öküz öldü, ortaklık bozuldu.”
Durup dururken bu deli gazeteci bu atasözünü niye yazdı diyorsunuz! Hikayemiz millet ittifakının ilçemizde yaşadıkları. Malum Seçimlerde artık ittifaklar yapılmaya, istemediğimiz adayı yıkmaya gücümüz yetmediği için destekler bulmaya başladık. Bilinin iki ittifak var. Cumhur ve Millet İttifakı. Cumhur İttifakı halk arasında sağ kesimden oluşan bir ittifakken, Millet İttifakı ise sağ ve solun karıştığı, hatta sağı solu olmayan partilerinde dahil olduğu bir ittifak.
Malum Ülkemizde olduğu gibi ilçemizde de ittifak yapıldı. En büyük ittifak ortakları ise CHP ile İYİ Partiden oluştu. Diğerlerinin ha varlığı ha yokluğu hissedilmedi. Konuyu uzatmaya gerek yok. Gerek 14 Mayıs gerekse 28 Mayıs’ta yapılan seçimlerde Millet İttifakının İlçe Başkanları hep birliktelik mesajı verdi. Birlikte toplantı yapıldı, birlikte esnaf gezildi, birlikte masaya oturuldu, birlikte afişler asıldı vs vs. Düşünün, aylar öncesinden adeta birbirlerine kurşun sıkan iki parti tek çatı altında toplandı ve güllük gülistanlık bir hava estirmeye başladılar. Ülke gündemini bilmem, ben ilçe gündemini takip eder O’na göre yorum yaparım. Hep düşünüyordum, “yahu bu CHP ile İYİ Parti ne ara bu kadar kardeş oldu. Bu işte bir yanlış var”. İlçemizde yaşanılanları, bu iki ilçe başkanı hakkında duyduklarımı ve ilçe siyasetinin yakından takip ettiğim için bana her zaman tuhaf gelmişti.
Ve patlak seçim sonrası verdi. Haberimizden okuyacağınız üzere, CHP İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Tayfun Yalman sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptı. Aslında paylaşım değil, deşifre etti. Seçim aşamasında neler yaşandığını, seçim sonucunun neden böyle olduğunu, Millet İttifakında her şeyin tozpembe olmadığını açık açık ikrar etti. Ve iddiaları çok ağır ve sert oldu. En büyük iddiası ise İyi Parti İlçe teşkilatının parti binasına asılan Kılıçdaroğlu’nun posterinin kaldırılması için YSK’ya dilekçe verdiğini iddia etti. Düşünün bir ittifak var, aday tek ve ittifak ortağı olan İYİ Parti, adayın resminin ilçe binasından kaldırılması için dilekçe verecek. Vayy dünya vayy! Hani ortaktık, hani bütün çalışmaları birlikte yapıyorduk, hani Her şey Güzel olacak! Demiştik. Yani diyeceğim o ki, bu millet ittifakının ortaklığı kimse kusura bakmasın, başlamadan bitmiş. Peki neden? Bana kalırsa nedeni belli. Egoizm. (Bir bireyin kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmesidir.) Başkada tarifi yok.
Yani bu şu demek, Millet ittifakının ortaklığı bir yerde yılanla tilkinin dostluğuna benzemiş. Dost doğru olmak yerine yamuklu yumuklu olmuş. Eee malum sonuç yılanın ölümüne benzemiş. Bakalım belki ilçemizin güzide siyasetçileri bu yönde tatmin edici bir cevap verir de benimle birlikte tüm kamuoyu bilgilenmiş olur, diyesim var ama nerde öyle siyasetçi.
Ve ülkem, yangın yerine döndürülmeye çalışılıyor. Seçim öncesi sohbet ettiğim dostlarım bilirler, seçimi “Erdoğan kazanırsa da ülkenin hali belli bir dönem sıkıntılı, hatta kaybederse de” dedim. “Olur mu canım!” dediler. “Olur, olur bal gibi olur. Seçim sonrası her şeye zam gelir, seçim sonrası ülkemi boş ver, dış devletler ellerinde olan kozları kullanır, seçimde kazanamayanlar, tencere tavada kazanmaya çalışır” dedim. Dediğim gibi de oldu. Dün itibari ile zam yağmuru başladı. Daha ortaklığın ne demek olduğunu bilmeyenler, bir afiş için dilekçe verenler, asıp kesmeye başladı. İlçeden bi haber olup, taş üstüne taş koymayan, 50 metrelik yolu yıllardır yapamayan, ortağının arkasından dahi iş çevirenler, çakmak çakmaya devam ediyor.
Ne diyelim, insan kendisine yakışanı yaparmış. Kimisinin derdi para pul, kimisinin derdi vatan bayrak. İşte tek fark burada… Para-pul bulunur ama; vatan ve bayrak bulunmaz…
Her şeyin gönlünüzce olması, dostluk ve ortaklıklarınızın öküzün ölmesiyle bitmemesi, tilki ile yılan gibi dost olmamak dilek ve temennisi, selam ve dua ile..