Şereflikoçhisar Tuzgölü Haber Gazetesi

Gazete – Matbaa – Baskı İşleri

Zor Meslek Gazetecilik!

Yılın belli zamanların biz gazetecilerin günleri var,. Dünya Gazeteciler Günü, Çalışan Gazeteciler günü vs vs . 365 gün olan yılda iki ya da üç gün hatırlanırız. Geriye kalan günlerde bizden çok bahsedilmez. Hele hele benim gibi birazda etliye sütlüye karışan, yanlışa “dur” diyen, varsa olumsuzluk, alavere-dalavere yazan birisiyseniz işiniz daha da zordur.
Öncelikle son günlerde kafaları karıştıran, yazmış olduğum haber, yapmış olduğum yorumlar sonrası, mangalda kül bırakmayarak, kendilerince düşman gören, kimilerine göre yandaş, kimilerine göre kalemşör, kimilerine göre sivri dilli olduğumu ifade eden, çapına bakıldığında adam gibi görünse de çapı beş para etmez kişi ya da kişilerin tarafıma yapmış oldukları haksız eleştirilere basın kanunu ile cevap vererek başlamak istiyorum. Bakın hani bazı dengesizler, bazı kanun kural bilmeyip anasının koyduğu ad ile duran, sözde etkili ve yetkili yerlerde olan, haklarında en ufak bir olumsuz haber, en ufak bir karşıt yazıya tepki gösteren zavallılar! bakın 5187 sayılı basın kanunun 3. Maddesi ne diyor ; “Basın özgürdür. Bu özgürlük; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarını içerir” yani bu şu demek, gazeteci, yorum yapar, eleştirir, eser ( gazete, Dergi vs) yaratma hakkı vardır diyor. Yani sizin düşündüğünüz gibi; “ beni eleştirmiş, hakkımda yorum yapmış, bana öte git demiş” diye suç işlemiş olmuyoruz. Yanlış anlamayın ama bizlerde durduk yere anamızın kızlık isminin sorulmasından, saatlerce mahkeme köşelerinde beklemekten, olmayan bir şeyi yazmaktan haz etmedik, etmiyoruz. Ama sizde sanki bu ilçede sizden başka kimse yok, en akıllısı sizmişsiniz gibi hal ve hareketlerde bulunur, kafanıza göre alım satım yapar, olmadık alavare-dalavere çevirirseniz kusura bakmayın ama siyah puntolarla manşet olup, en ağır yorumları hak ediyorsunuz demektir.
Bir başka yanlış bilinen konu ise, tekzip ve düzeltme. Öncelikle şunu ifade etmek istiyorum. Bir haber, bir köşe yazısı hoşunuza gitmeye bilir, kendinizce haksız yanlarının olduğunu düşünmeniz kadar normal bir şey yoktur. Yapacağınız şey çok basit. Bir açıklama yapar cevap olarak gönderirsiniz. Bizlerde seve seve yayınlarız. Bunu yapmak istemeyebilirsiniz, bu kez mahkemeye giderek tekzip ve düzeltme istemem hakkınız var. Bu şu demek, bizleri haber ya da yorumlar için Sulh Ceza Mahkemesine dava eder, hakimin vereceği karara göre ki, burada da açıklamanızın Basın Özgürlüğü kanununa uygun, gazetecinin suç teşkil eden konuları ele alması demek. Kusura bakmayın ama hiçbir gazeteci size kolay kolay malzeme vermez. Hangi yazının suç, hangi yorumu suç olmadığını az çok bilir. Hele hele birde siyasetçiyseniz, biraz daha ağır eleştirilere katlanmak zorunda olduğunuzu bilmenizi isterim. Her ne ise Sulh Ceza Mahkemesine verdiniz, hadi hakim sizi haklı buldu, tekzip yayınlatılmasına karar verdi. İşte burada en başa benim dediğim açıklama konusuna geldiniz. Yapacağınız tek şey, 20 satırlık tekzip yazısını gazetede yayınlatmakta öte gitmez. Yani sizin düşündüğünüz gibi, gazeteyi kapatalım, yazarı içeri atalım, elinde avucunda ne varsa alalım olayı sandığınız kadar kolay olmuyor.
Bizlerde diyoruz ki, küçük bir ilçede yaşıyoruz. Bizler sizi nasıl siyasetçi, iş adamı, kurum ya da birim amiri olarak görüyorsak, sizlerde bizleri gazeteci olarak görün. Hoşunuza giden, ruhunuzu okşayan haber ve yorumlar sonrası nasıl davranıyorsanız, hoşunuza gitmeyen haber ve yorumlarda da aynı şekilde davanın. Varsa yanlışımız, eksiğimiz, kırıp dökmek yerine, varsa açıklamanız yazıp gönderin yayınlayalım. Yoksa en ufak haberde, gazeteciyi tü kaka görmek, biri ya da birlerine fayda sağlayamayacağı gibi zarar ettirecektir.
Bu kadar açıklamadan sonra gazetecilik mesleğine geri dönelim. İlçemizde gazetecilik daha bir farklı. Nedeni ne gelince, siyasetçi ketumdur bilgi paylaşımı yapmaz, esnaf ketumdur, biri ya da birilerinden korktuğu için açıklama yapamaz, Amir Müdür Devlet Memurudur, kötü tanınmak istemez, Emniyet, Jandarma Soruşturmanın gizliliğini bahane gösterip, bilgi vermez, eee biz kimden ne bilgi alıp kamuoyu ile paylaşacağız. Tüm bu olumsuzluklara rağmen, güç bela bir hafta boyunca kendince bulmuş olduğun haberleri, araştırmaları gazetenin sayfalarında okurlarına servis eder, kendince takdir edilmeyi beklersin. Tabi beklentin karşılık bulur mu? Tabii ki Hayır! Senin kafa yorarak araştırmaların, kimine emmi, kimine dayı yaklaşımı ile aldığım kısır bilgilerle yazmış olduğun haber okurunu tatmin etmez. Okurun, ya siyaset haberi ister, ya da cinayet… Okurun için Biz hep şunu biliriz; ‘iyi haber’… Hiçbir kimse, kurum hakkında ‘kötü haber’ yapılamaz. ‘Eleştiri’ dahi yapılamaz. Yapıldığında; hemen ilişkiler askıya alınır, sitemler başlar… Biz deriz ‘ kimseye yaranamayız’ … Bu söz tam da gazeteciler için geçerlidir. Bu nedenle, İlçemiz gibi ‘küçük yerlerde’ gazetecilik yapmak zordur… Ne yazık ki bazı durumlarda gazeteciler ‘tehditlerle’, Ticaretine engel olunmayla karşı karşıya kalırlar. Geçmiş dönemde olduğu gibi kimisi Aboneleri tek tek gezip iptal ettirmeye çalışırken, kimisi sana aba altından sopa gösterir. Bazı şeyler için çıkar yolun yoktur. Ya kişiliğini, kalemini, şahsiyetini üç-beş kuruşa satar, gazeteci değil, yalaka olursun, ya da yıllarca yaşadığım gibi seni dava etmeyen hiçbir Belediye Başkanları, İmam, Hastane Müdürü, STK Başkanı, Müftü, Siyasetçi, hatta sana şöyle bir haberim var, bunu yazar mısın deyip, yazdıran kişi dahi seni mahkemeye verir. “Tüm diktatörler en çok gazetecilerle uğraşmışlardır. Ama sonunda hepsi kaybedip uğraştıkları gazetelere kara puntolarla manşet olmuşlardır.
Hele hele günümüzde sosyal medyanın yaygınlaşması sonrası, olan olaylar sen daha gazetende yer vermeden sosyal medyadan yalan yanlış bilgilerle duyurulmuştur bile…
Ama ne olursa olsun bu yılla birlikte 20 senedir bir fiil yapmış olduğum gazeteciliğimden dolayı zerre miktarı pişmanlığım olmadı, bundan sonrada olmayacaktır. Bu vesile ile 10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü nedeniyle gazetemiz bürosuna gelen, şahsımı arayan, mesaj çeken, tüm dost ve arkadaşlarıma sonsuz teşekkür ediyor, acizane etkili ve yetkililerimizden, bizleri yatan gazeteci değil, gerçek manada çalışan gazeteci olarak görmeleri, bu yönde gerekli bilgi paylaşımlarının yapılmasını istirham ediyorum. İnşallah daha güzel haberlerde buluşmak dilek ve temennisi, selam ve dua ile…

Sakarya araç kiralama Sakarya evden eve nakliyat