Şereflikoçhisar Tuzgölü Haber Gazetesi

Gazete – Matbaa – Baskı İşleri

Aşağı Ekici Hanı ve Vedat’ın Hanı

* Aşağı Ekici Hanı
İlçemizde iki tane Ekici Hanı vardı. Hisar Sineması yanındaki Ekici Hanına Aşağıdaki Ekici Hanı, eskinin şehir hamamının olduğu meydana cepheli olana da Yukarıdaki Ekici Hanı diyelim.
Aşağıdaki Ekici Hanını işletenler, İsmet Ekici’nin ağabeyleri olan Hasan Ekici ve Ali Ekici’dir. Ali Ekici, trafik kazasında vefat eder. Bu hanın üst katında müşterilerin kalacağı odalar mevcuttur.
Şereflikoçhisar’da Adliye, ilk defa Aşağıdaki Ekici Hanı’nda başlamıştır.
Yukarıdaki Ekici Hanı ise Veli Ekici’ye aittir ki tanınmış lakabı Veli Çavuş’tur. Kardeşleri Mustafa Ekici ve Sabahattin Ekici ile mülkiyet ortağıdır. Veli Çavuş, tahsildar olup, hanın işletilmesini Nevşehirli İbrahim yapar.
Hasan Ekici, zayıf ve ince yapılı iken Veli Ekici ise iri yarı bir yapıya sahiptir. Tahsildar Veli Çavuş’un evi, hanın üst katındadır. Hanımı, bir Osmanlı kadınıdır. Cengiz Ekici, Veli Çavuş’un oğlu olup kahvehâne işletir ki o devrin gençlerinin rağbet ettiği langırt bulundururdu.
Ekici’ler çok geniş bir sülale olup, Şereflikoçhisar’a traktörü ilk getirenler olarak bilinir.
Veli Ekici’ler ile amca çocukları Hasan Ekici’ler, büyük dedeleri Şıhların Hasan Efendi’de iki aile birleşir.
Hamam meydanındaki Ekici Hanı’nın yan sokağında Demirci Dursun Ustanın evi vardı. Dursun Emmi, sakallı ve başında hacı takkesi ile bilinir. Mesleği demirciliktir. Bahçesinde uzun söğüt ağaçlarını hatırlıyoruz.
Yukarıdaki Ekici Hanı
Yukarıdaki Ekici Han, çok işlektir. Girişte sağ tarafında Gevur Ali oğlu lakaplı Nalbant Ata Çoksoyluer’in deposu vardır. Onun altında Sobacı İshak’ın imalathanesi var. Onun da altında Veli Ekici’nin kardeşi Sabahattin Ekici’nin bakır dükkânını unutmamak gerekir. Hanın girişinin solunda Ali Dede Toprak’ın babası Seyit Ahmet Toprak’ın cam, inşaat malzemeleri, hırdavat ve kepek ve bakkal çeşitleri olmak üzere çok kapasiteli iki işyeri vardır. Devamında Dursun Usta’nın evinin olduğu sokağa girilir.
Sokağın girişinin sağ sırasında Seyit Ahmet Toprak’ın kızı ve Dursun Ustanın kiracısı örgücü Melahat’ın dükkânı ve Dursun Ustanın evi. Karşı sırada ise Cengiz Ekici’nin Langırt Salonu var. Onun yanında ise kahvehanesi vardır.
Hanın açma kapama ve genel işlerinden sorumlu Dinkçi Çerkez Mecit Öcal’ın burada dink dükkânı vardır ki dink, tahılın kabuğunu yumuşatmaya ve ayırmaya yarayan değirmene denir. Buğday yarması, buralarda yapılır. Ekici Hanı’n yan tarafındaki umumi tuvaleti de hatırlamış olalım.
Girişindeki büyük ağaç ve asmanın üzerindeki olgun üzümleri, burayı bilenlerin hatıralarındaki o görkemli haliyle kendini hatırlatır.
Ekici Han’ın girişinde hayvanların ahırları vardır. Dışarıdan gelenlerin hayvanları burada dinlenir ve bakımı yapılırdı ki bu iş, sahipleri tarafından olduğu gibi o hanın vazifelileri tarafından da yapılır ve çıkışta yapılan hizmetlerin ücreti ödenir.
Çarşı merkezine yakınlığı, bu hanı oldukça canlı tutar.
Ekici Hanı’n önü kendine göre orta halli bir meydanlıktır. Cumartesileri kurulan pazarın en kalabalık meydanıdır. Bu pazarda özellikle üreticinin yerli mahsullerin satılır. Köylünün bağından, bahçesinden, bostanından üreterek getirdiği o ürünler, pazara renk ve canlılık katardı.
Bu hatıralık yazımızda bize yardımcı olan İsmet Ekici, Hüseyin Gündoğan, Ali Dede Toprak, Günay Doğan, Cafer Bola ve Hüseyin Taner gibi hemşerilerime de bu satırlar arasında teşekkür eder, sağlıklı uzun ömürler diliyoruz.
Bu nev’i bilgilendirmelerde, özellikle müşterek değerlerimizin naklinde illa ki hata ve kusur olacak, tamamlanması gereken malûmat olacak. İşte bu noktalarda sizlerin yardımlarınızla bunlar geleceğe nakledilecek.

****************************************************************************************************************************

* Vedat’ın Hanı

Şereflikoçhisar’ın Tarihine Pencereler 1
1. İlçemizdeki eski hanlardan
Nice eskimemesi gereken eski eserlerimiz var ki maalesef harabeye dönmüş durumda. Ecdada saygı; nutuklarda değil, ahlak ve edebine riayet etmemizde aranması gerektiği gibi bıraktığı eserlerine sahip çıkılmasında da aranmalıdır.
Bilindiği kadarıyla ilçemizde Vedat’ın Hanı, Mandıroğlu Hanı ve Ekiciler Hanı, Çiçek Han, Etlioğlu Pasajı olmak üzere beş eski han var ama Hisar Sineması’nın olduğu arsada eskiden olan Mustafa Ekici’nin Hanı’nı da ekleyerek altı han demek daha doğru olacak.
Vedat’ın Hanı diye bilinen Başaran Kardeşler Anadolu Han ve Oteli’nin geçmişinde gayret ve azim saklı. Hayat hikâyesini okuyunca hak vereceksiniz.
1869 yılında doğan Hacı Dede oğlu Abidin Çavuş, alışverişe gelen köylülerin ya da uzaklardan gelen tüccarların mallarının güvenle saklanacağı ve hayvanlarının yeminin verileceği esnafın da huzurla kalabileceği bir mekânın lüzumunu görerek 1890 yılında han yapmaya karar verir. O günün imkânları ile iki yılda han inşa edilir.
Taş temelli ve iki katlı kerpiç bina görkemli yuvarlak taşlardan yapılı, kapılı han uzun sürmeyen zaman içerisinde yapılır ve hizmete açılır. Tek kapılı olması, içeridekilerin huzuru ile giriş çıkış kontrol ve asayişin temini için kolaylık olur. Duvarları yüksekçe olan handa malların stoklanması için dört büyük ardiye ve silo var. İki adet üç yüz metrekarelik kapalı ahır var. Nalbant Musa, hayvanlara bakım hizmeti verir. Döven satışı yapılır.
Hanın üst katında otel hizmeti yapılır. Bu katta sekiz odada yirmi dört yatak, geniş salonda ise on yatak vardır. Hanın giriş katında ise, durumu pek müsait olmayanlara uygun ücretlerle konaklama hizmeti verilir. Sonraki yıllarda burası kıraathane olarak kullanılır.
Abidin Çavuş bu hanı ölene kadar (1938) işletmiştir. Oğulları Vedat ve Dede ise mal taksimatı yapmadan babalarının işini devam ettirirler. İki kardeş de ömürlerinin sonuna kadar aynı işi sürdürürler.
Ethem Çetin’in anlattığına göre rahmetli kasap Alişen Çetin, bir dönem bu hanı bütünüyle kiralar ve hayvanlarını burada besler.
Bu Han, kim bilir daha kimlere hizmet vermiştir? Ama gelin görün ki zamanın değişmesi bazı alışkanlıkların değişmesine sebeb oluyor.
İhtiyaç, icadların mucididir zaviyesinden hareketle yeni şeyler ortaya çıkıyor, eskiler tarih sahnesindeki görevlerini yapıp, çekiliyor.
Eski vasıtaların yerine otomobillerin yer alması hana olan rağbeti azaltır. Devir değişir, gelişen düzene uygun yeni nesil oteller yapılır. Bu Han ise doğrudan köyden gelenlere hizmet vermek yerine ya doğu vilayetlerinden yaz mevsiminde inşaat işlerinde çalışmak üzere gelen işçilerin ya da tarım işçilerin kalacağı bir han durumuna gelse de son demlerini yaşar.
1980 ihtilâli sırasında üst katın komple kiracısı MHP’dir. O meş’um dönemin şartları gereği uzun zaman mühürlü kalır.
Vedat Başaran’ın vefatı (1990) sonrasında Han’ın bu günkü hazin hâli başlar.
Bu Han iki nesil hizmet eden bir yapıdır. Vedat Başaran’ın torunu, Abidin Başaran’ın oğlu Sinan Başaran’ın bilgi desteğiyle bu hikâyeyi sizlere anlatırken kendi adıma hep hüzünlendim.
Babamız bir meslek ihdas eder, bir işletme kurar ve onu yüceltir, yükseltir ve nihayet ömrünü verdiği bu eseri bize verir. Biz de ondan aldığımız terbiyenin tevarüsü gereği aynı prensiplerle devam ederiz.
Şimdi sorarım size, babanızdan aldığınız işletmeleri sizden devralarak sürdürebilecek bir hayırlı evlâd yetiştirebildiniz mi? Cevabınız “Evet” ise, sevinçle samimi olarak binler tebrik ederim. Değilse oturur, ağlanacak halimize için için ağlar, dövünürüm.
Nerede kusur yaptık? Ömürlerin verildiği eserlere sahip çıkılmamasına fetva verdiren hangi hatalı davranışlarımız oldu?

Not:
Bu yazımızda eksik ya da hatalı gördüğünüz bilgi ve belgenin ve yapacağınız düzeltmenin tarafımıza ulaştırılması ya da yorum ile bildirilmesini rica ediyoruz. Teşekkür ederiz. MÇ.

Sakarya araç kiralama Sakarya evden eve nakliyat