Şereflikoçhisar Tuzgölü Haber Gazetesi

Gazete – Matbaa – Baskı İşleri

Mehmet Çetin – Etlioğlu han ve Küpeli han

*Etlioğlu Hanı

Eski yapı iken Telkanlı’nın Hanı diye bilinen bu hanın girişinde büyük tahta kapısı varmış.
Eski sarraflardan ve tanınan namı ile rahmetli Kel Yaşar’ın (Bal) babası Şaban Bal 1950’li yıllarda işletir imiş. Şaban babanın Yunus ve Yaşar (Kel Yaşar) isimli iki oğlu da yardımcı olur.
Sait Etlioğlu, aslen Kacarlı yakınındaki Külbaşı Köyü’nün ağasıdır. Bu köyde ikâmet ederken arazisi Hirfanlı barajı suları altında kalan Sait Etlioğlu 1954-55 yıllarında Şereflikoçhisar’a göçer.
Sait Etlioğlu, 1954-1955 yıllarında Hayri ve Şükrü Kale kardeşlerden oteli o günün parası ile 40.000 liraya alır. Sonra 1957 yılında yıktırıp Göçmen Mehmet Ustaya yaptırır.
Zemin katta “u” biçiminde sıralı dokuz dükkân var. Üst kata sağ taraftaki merdivenle çıkılır. Bu katta çarşıya bakan iki dükkânı Sait Etlioğlu’nun oğullarından Şükrü ve Ziya Etlioğlu kullanır. Diğer oğlu Necati ise çiftçilik ve nakliye ile uğraşır.
Şükrü, dükkânlarla ilgilenirken Ziya da oteli işletir.
Avni Çiçek’in bu konuda notları vardır: “Şükrü Ağabey, Külbaşı Köyünün muhtarı idi. Yani şunu demek istedim, Külbaşı, bir çiftlik değil, köydü. Kurucusu Sait Etlioğlu ile Muharrem Baysaloğlu, Ali Çiçek ve Hacı Bilecen olduklarını hatırlıyorum.”
Üst kat, iki tam daire düzenindeki otelin dokuz adet odalarından bazısı arka taraftaki Adalar Sokağı’na cepheli idi. İsmail Atalan, otelde bir dönem kâtiplik yapar.
Pasajda Konyalı Saatçi Veysel, Nevşehir’li Saatçi Ahmet, Terzi Vahdi Alkan, Berber Hulusi, Solakuşak’lı Manifaturacı Neşet Aydın, Berber Muhsin ve bir de radyo tamircisinin dükkânları vardır. Ayrıca seyyar olarak saat tamiri yapan var idi.
Pasajın çıkışta sağ tarafında Halıcı Cafer Aktaş’ın dükkânı, sol tarafta da Şükrü Etlioğlu’nun dikiş Makinesi sattığı dükkânı ve onun yanında ise Sarraf Tevfik Koçak’ın işyeri vardır.
Etlioğlu Pasajı’nın önü meydanlıktı. Daha sonraki zamanlarda yapılan Koçaş İşhanı ve zemin katında Akbank vardır. Hanın karşısındaki meydanlıkta sıra dükkânlar ve üzerinde Hükümet Tabipliği vardı. Meydana cepheli Kürt Hadi Küpeli’nin manifatura konfeksiyon, Andaç’ların beyaz eşya, Malatyalı Mehmet Bilir’in ve Battal Sarıtaş’ın bakkal dükkânları vardı.
Üç kızı ve iki oğlu olan Şükrü Etlioğlu (1919-2003) babacan ve hoş sohbet bir adamdı. Allah rahmet eylesin, babam Niyazi Çetin’in samimi arkadaşlarındandır, tıpkı oğlu öğretmen Bayram Etlioğlu’nun rahmetli ağabeyim Sarraf Ekrem Çetin ile iyi arkadaş oldukları gibi.
Otel 1973 yılına kadar devam etti. 1975 yılında kardeşler arasında taksimat yapıldı. Daha sonrasında bir müddet işletildikten sonra herkes hissesine düşeni sattı.
Etlioğlu Hanı’nı, kendi yapı ve konumu gereği diğer hanlardan farklı kılan özellikleri vardır.
Çiçek ve Mandıroğlu Hanlarının sonradan tadilat ya da yıkım ve yapımını hariç tutar, ilk yapımını esas alırsak Etlioğlu Pasajı, bilinen hanlardan daha çok pasaj/otel grubuna girer. Burada hayvanların kalacağı ahırın olmaması ayrı bir özelliğini ortaya koyar ki doğrudan ve bütünüyle insanların hizmetine yönelik bir mekân yani oteldir.
İşyerlerinin olması ile de kısmen pasaj vasfındadır. İçinde dükkânlar bulunan, genellikle üzeri kapalı ve her iki yanı sokağa, caddeye açılan çarşı diye pasaja tanım getirildiğine göre Etlioğlu, kısmen pasajdır.
Diğer hanlar da çarşı içerisindedirler, ancak Etlioğlu, sanki daha merkezde gibi. Zemin katındaki dükkânların olması ile doğrudan ticarî faaliyetin yapıldığı bir küçük merkezî çarşı gibi. Elbette bütün esnaflarımız tatlı dilli, hoş sohbet insanlar, lâkin buradakiler sanki ağız birliği etmişçesine daha sempatik, daha cana yakın, daha sohbet ehli gibi.
Bahsedilen günleri yaşayanlar, sizlere sesleniyorum: Ne dersiniz? Hem de bu hanın ya da pasajın, eski resimleri ve onunla alâkalı hatıraları gibi yardımınızı da bekliyoruz.

Not; Bu bilgiler için Avni Çiçek’e teşekkür ederiz.

*******************************************************************************************************************************

*Küpeli Han

Bir notumuz var ama doğruluğunu teyid edemedik ve tedbiren teyid edilmeye muhtaç bilgi diye yayınlıyoruz ta ki ileride bir bilen çıkarda bu bilgiler belki işine yarayabilir ya da tashih edilebilir.
Sertan Aktaş nakleder. Kendisi Ankara’da Telekom’da çalışır. Sertan Aktaş’ın babaannesi Ayşe Aktaş, dedesi Gazi Şirin’den işittiğine göre Küpeli Han’ı Gazi Şirin işletirmiş ve şimdinin İlçe Emniyet Müdürlüğü olan yerde imiş.
Gazi Şirin’in yanında çalışan iki personelin arasındaki şiddetli kavga bunu tedirgin eder, onlara kızar ve Hanı satar, Gölbaşı Yavrucuk Köyü’ne yerleşir ve köyün kurucularından olur.
1941 doğumlu Hüseyin Gündoğan ki bu nev’î bilgilerimizin kaynak kişisidir, ona sorduğumuzda şu bilgileri aldık:
Şimdinin Emniyet Müdürlüğü, TMO’nin alt tarafı, asfaltın alt tarafında imiş ki o zamanlar oralar boş tarla idi. Öyle bir han olma ihtimali yok. Sonraki zamanlarda yapılan Kale Mahallesi’ndeki Polis Karakolu’nun üst katı İlçe Emniyet Müdürlüğü olarak bilinip de burada ya da buraya yakın yerde Küpeli Han vardı, denilirse o zaman burada olan Eskinin Kızılırmak, sonraki yıllarda Çiçek Han ile karıştırılıyor olabilir.
Yukarıda da belirtildiği gibi bu bilgileri tedbiren tarihin arşivine kaldırıyoruz. Bir bilen bulur ve düzeltir, inşaallah.
Gulbetoğlu Hanı
İlçemizde ilk han, Gulbetoğlu’nun Hanı diye bilinen ve şimdinin Belediye İş Hanı’nın olduğu yerde çok öncesinden olan bir handır. Hüseyin Gündoğan’ın bir hatırası bu bilginin kaynağıdır.
Hüseyin Gündoğan bir vesile ile Yusufeli’nde iken Kılıçkaya nahiyesinde ikâmet eden Bektaş Emmi ile yaptığı sohbette Gulbetoğlu’nun Hanı hakkında bilgi edinir.
İstiklâl Harbi döneminde Yunan’ın saldırısını durdurmak maksadıyla asker Bektaş; Kulu’ ya yakın olan Karaca Dağ’daki askerî birliğe intikal etmek üzere Koçhisar’a getirilen eratın arasındadır. Eratın bir kısmı Kurşunlu Camii’nde bir kısmı da Gulbetoğlu’nun Hanı’nda yatırılır.
Gulbetoğlu’nun Hanı da Vedat’ın Hanı ve Ekici Hanı gibi girişinde, ortası geniş bir avlu vardır. Zeminde ahır var. Üst katında odalar sıralı hâlde bulunur.
Malûmat bunlar. Son hâlini hayal meyal hatırlayan Hüseyin Gündoğan’a bilgi desteği sebebiyle teşekkür ederiz.
Daha sonraki yıllarda Gulbetoğlu’nun Hanı yıkılır, yerine Bayram Ali’nin Hanı yapılır.
Bayram Ali’nin Hanı da Şükrü Kale’nin Belediye Başkanlığı devrinde yıkılarak eskinin Sebze Hali yapılır.
Mustafa Erdil’in başkanlığı döneminde (1973-1977) ise Sebze Hali yıkılır, şimdiki Belediye İşhanı yapılır.
İsmi geçen zevat hakkında ulaşabildiğimiz bilgi ve belge çok az. Rahmetli İbrahim Hakkı Konyalı’nın Şereflikoçhisar Tarihi ile yine rahmetli Mehmet Yücel’in Şereflikoçhisar Bir Sancağın Öyküsü isimli iki eser var. Bir de eskileri yaşayanlardan henüz ulaşabildiğimiz büyüklerimizden dinlediğimiz, kayıt altına alarak yayınladığımız hatıralar.
Gelin, sizin de bildiklerinizi derleyelim. Kalıcı eser hâline getirerek geleceğe devredelim. Bu alanda yapılanları tebrik ediyorum ama daha iyi ve tanzimli olmaya da teşvik ediyorum.

Sakarya araç kiralama Sakarya evden eve nakliyat