Şereflikoçhisar Tuzgölü Haber Gazetesi

Gazete – Matbaa – Baskı İşleri

Baki kalan bu kubbede hoş bir sada imiş

Her zaman söyledim, yine söylüyorum, ne iş yaparsanız yapın, hangi mesleği icra ederseniz edin, hangi makam ve mevkide bulursanız bulunun, yaptıklarınız ve yapmadıklarınızdan başka hiçbir şey bırakamazsınız. Her şey gelip geçer, mevkide geçer, makam da, sonra anılarınız kalır. Kimisi anısıyla anılır kimisi farklı bir şekilde… Önemli olan dost tutmak, önemli olan gönül kazanmak, önemli olan anılarda yaşayıp, dualarda buluşmak.
Bu hafta ülkemizle birlikte ilçemizde adeta yas havası yaşandı. Bir dönem ilçemizde görev yapan sıcak ve samimi tavrı, devlet ve aile terbiyesi almış, çalışkan, dürüst, sıcakkanlı, gariban ve dost canlısı, kendisinden çok görev yapmış olduğu yeri, görev yapmış olduğu insanları düşünen, duruşu ve samimiyeti ile dost kazanan en önemlisi dava adamı, her ne kadar kaymakam olarak görev yapsa da, bizim kadar Şereflikoçhisar sevdalısı olan güzel insan Erol Karaömeroğlu, geçirmiş olduğu trafik kazası sonrası tüm uğraşlara rağmen yaşama veda etti. Vefat haberi tüm Türkiye ile birlikte ilçemizi adeta yasa boğdu. Halbuki üç yıllık görev süresince bir insanın bu kadar sevilmesi normal değildi. Ama bu insan için bu sevgi seli azdı bile. Göreve geldiği ilk günden, ilçemizden ayrılmasına rağmen hemen hemen tüm gücünü, tüm enerjisini ilçemiz için kullandı. Yeri geldi tek başına, yeri geldi ilçemiz yetkilileri ile hep ilçemiz için çalıştı. En büyük mirası da Doğalgaz oldu. Hatta o dönem çok iyi, hatırlıyorum, Doğalgaz gelmesi için 5000 bin abone rakamını tek tek toplayan kişilerin başında yer aldı.
İlçemiz için üç hayali vardı. Birincisi Doğalgaz, ikincisi Tren yolu ve son olarak OSB’nin bir an önce hayata geçmesi idi. Doğalgazı başardı, Tren yolunun çizimini yaptırdı ama OSB konusunda tüm çalışmalara rağmen görev süresi yetmediği için sonuca varamadı. Tüm bunların yanı sıra ona göre ufak tefek olan İlçemiz Üniversitesinde farklı bölümünün açılmasına vesile oldu.
Dahası 15 Temmuz’da dik duruşu ona olan sevgiyi bir kat daha artırdı. 15 Temmuz gecesi birçok yetkili evinde çay içerken meydana ilk koşan kişilerden birisiydi. Gece geç saatlere kadar birlikte nöbet tuttuğum, sabahın ilk ışıklarıyla mesaisine başlayan kişiydi. Köylü çocuğuydu, işine olduğu kadar ailesine de çok bağlıydı. Zaman zaman köşe yazımda eleştirdiğimde ya “gel çay içelim!”, “ya da çayın varsa geliyorum” derdi. Yazılarım sonrası biraz gönül koyar, hatta sitemkar konuşur, sonra da “işini yapıyorsun” der gülüp geçerdi. Bir kez olsun ne sırtını, ne yüzünü çevirmedi. Kibir nedir, gurur nedir bilmez, çocukla çocuk, büyükle büyük olurdu. Allah var, çok kızdığı zaman ufakta olsa küfür ederdi. Dedim ya dost canlısıydı, şovu sevmez, riyadan uzak dururdu. Zaten tüm bunların karşılığını da vefatı sonrası sosyal medyada yapılan paylaşımlar, duyulan üzüntülerle karşılık buldu.
Bir daha ilçemize böyle bir insan gelir mi derseniz, neden olmasın. Meslek hayatımda üç kaymakam tanıdım. Birincisi rahmetli Ethem babaydı. Tanıyanlar bilir, Ethem Rumi Yıldız. Gerek şahsım, gerekse ilçemizin adeta babası konumundaydı. Yaşında vermiş olduğu olgunlukla elini arkasına koyar yanında koruması ile mesai sonrası çarşıda ağır ağır yürür, kimi görse sohbet ederdi. Görevde yükselme gibi bir beklentisi olmadığı için kimseye el etek öpmez, yapacağı ne varsa ilçemiz ve ilçe halkı için kullanırdı. Zaten son görev yeri de ilçemiz oldu. Emekli olduktan sonra İstanbul’a yerleşti ve 2019 yılında vefat etti. ,ikincisi Ömer abimdi. Abi derdim, gerçekten abiydi, sadece benim değil, ilçenin abisiydi. Bir düşünün, bir kaymakam ilçemizden ayrılacak ve ayrılmasına rağmen hala ilçemiz için çalışmaya devam edecek, bir ölüm olayında, bir kutlama da seni, beni arayıp, hal hatır soracak. Ne diyelim, ölüm… Rabbim mekanını cennet eylesin, Peygamber efendimize komşu eylesin, o üzerine titrediğin, eşine ve çocuklarına sabırlar versin. Biz senden razıydık, rabbimde senden razı olsun…
Ve Zafer Engin. Rabbim onunda yolunu bahtını açık etsin. Her ne kadar duruşu, tavır ve davranışı ile uysal bir kişiliğe sahip olsa, ne çalışanına, ne kurum amirine kızmasa, hep yapıcı bir tavır sergilese de davasına, mesleğine, ilçesine, garibana sahip çıkan mert adamdı. Her zaman tebessüm eder, ses tonun yükseldiğinde, sinirlendiğinde, “ kızma düzelir” derdi.
Rabbim her birinden binlerce kez razı olsun. Ve en önemlisi, Ethemler, Erol’lar bitmesin, Karaömeroğulları devam etsin. Zafer Engin’ler çok yaşasın. Olurda bir gün vefat edersek, arkamızda hoş bir sada bırakalım. Olurda bir gün yolumuz kesişirse anılarımızla yaad edilelim, olurda bir gün ismimiz geçerse, vefat haberimiz gelirse acımızı sadece ailemiz değil, tüm ilçe halkı yaşasın. O yüzden mevki makamlar bugün var yarın yok,.. Ne yaparsak yapalım, sonun boş ve ölüm olduğunu unutmayalım.
Her şeyin gönlünüzce olması, makamların gelip geçici, dostlukların baki olduğunun unutulmaması dilek temennisi selam ve dua ile…

Sakarya araç kiralama Sakarya evden eve nakliyat