Malum Kurban bayramına sayılı günler kaldı. Birçoğumuz kurbanlığımızı aldık. Bazılarımız ise arayış içerisindeyiz. Hemen hemen her kurban bayramı benzer konuları yazıyorum. Kimisi alıp bir köşeye not ederken kimisi ise kulak arkası ediyor. Geçtiğimiz yıllarda karşılaşmış olduğum ve üzülerek belirtmek isterim ki hala devam eden bir sıkıntıdan bahsetmek istiyorum. Malum Kurban kesmek, şartları uygun olan her Müslüman için vacip bir ibadettir. Bu vesile kim yada kimler kurban kesecek bunu herkes az çok biliyor.
Küçükbaş hayvanlarda çok sıkıntı yaşanmıyor ancak büyükbaş hayvanlar içinde durum tam tersi. İnanın bugün birçok hayvan sahibi, yaşı dolmamış, hayvanları sırf üç-beş kuruş fazla para kazanmak için hem de olmadık yeminler ederek kurbanlık diye satıyorlar. Bir hafta öncesinden kurban arayışına başladım. İnanın haftada en az 4-5 besiciyle görüştüm. Birçok ahıra girerek hayvanlara baktım. Besihane ya da ahıra giriyoruz, “bize 4 kişilik ya da 6 hatta 7 kişilik kurban lazım. Şartım şu, hayvanın şartlara uygun olması lazım. Bana dişini çıkarmış ya da dökmüş hayvanları göster” diyorum. Mal sahibi “şu şu şunlar senin dediğin gibi, şartları uygun, dişleri çıkmış ya da dökmüş” diyor. “Peki ağzını aç dişine bakalım” dediğimde “bazıları “ ben dişinden anlamam ki” diyor. Yahu Allah aşkına besici olacaksın, yıllardır bu işi yapacaksın ve hayvanın dişinden anlamayacaksın! “tamam sen aç ben az çok anlarım diyorum” güç bela hayvanın ağzını açıyoruz. Emin olun, süt dişler duruyor. Bu olmaz. Diğerine bakalım” O’na da bakıyoruz, O’da aynısı. Bırak satan kişiyi ben utanmaya başlıyorum. Hangisinin ağzını açsak, dişler aynı. Yani Kurban olmaz. Bu kez satıcı biraz sert bir dille “ Kimse dişine bakmıyor ki! Gelen kişi parasını soruyor. Hatta şu gördüğün tosunu ( henüz buzağı) telefonda sattım. Hesaplı olduğu için adam bakmadı bile” diyor. Aslında satıcı da haklı. Bakın, bırakın dişini, şartını, “Ortakların hepsinin Allah rızası için kurban kesme niyeti olması şarttır. Ortakların birisi ibadet değil de sadece et elde etme niyeti ile girerse tüm ortakların kurbanı geçersiz olmuş olur. Peygamber efendimiz bir hadisi şerifinde “hainlik fakirlik getirir” sözündeki incelik burada yatmaktadır. Ama tersi olursa, yani herkes birbirine güvenirse kazanç, üretim ve tüketim artar. Bu da bolluğa ve zenginliğe vesile olur. O yüzden Allah rızası için kurban olmayan hayvanlarımızı kurban olmaz diye belirtelim ki, kimse zarar görmesin. Bir başka önemli hususta kurban alacak kişiler, sırf parası için, ucuz olduğu için kurban kesmek yerine hangi hayvan kurban olur bunun araştırmasını yapmalı. Yoksa “aman sende kan aksın yeter” mantığı kestiğiniz kurban hem size fayda etmez hem de Rabbimin emir ve yasaklarına karşı gelmek olur ki, Allah muhafaza bu da şirke kadar gider ve insanı dinden çıkarız.
Ve Kurbanda et vereceğimiz kişileri iyi belirleyelim. Et verirken de “şayet biz kurban kesmez isek kendimize nasıl et gelmesini bekliyorsak aynı mantıkla hayır yapalım. Öyle kendimizin yemediği ya da beğenmediği yeri tutup ta yardıma muhtaç kişilere vermeyelim.
Ve son olarak. Hani olurda Kurban bağışlamak yada kesmiş olduğu kurban etini verecek kişi arayan olursa bu konuda da yardımcı olmak isterim. Olurda kurban eti, ya da kurban bağışında bulunmak ya da etrafınızda, mahallenizde, tanıdığınız ihtiyaç sahibi kişiler varsa isterseniz, sosyal medya üzerinden ya da gazetemiz bürosuna gelerek tarafıma ulaşabilirsiniz.
Ve son konu. Geçtiğimiz yıl ilçemizde kurban derisi toplama olayında sıkıntı yaşandı. Hatta ben beni bildim bileli kurban kesmemize rağmen bir gün olsun deriyi çöpe atmadık. Ama geçtiğimiz yıl deriyi toplayan olmadığı için çöpe atmak zorunda kaldık. Buradan acizane Müftü beye çağrımdır. Üzerin batmasın diye deri topla demiyorum ancak; camilerdeki din görevlilerine bilgi verilirse en azından bayram namazında hutbede, vaazda artık nerede söylenirse; “ Eyy cemaat! Kurbanlarınız kadar kurbandan çıkan sakatatlar, derilerde bir o kadar önemlidir. Hele hele derilerinizi yüzerken kesmemeye özen gösterin, tuzlayın, varsa çuvala koyup en yakın camiye bırakın!” denilirse en azından hem bir gelir elde edilmiş olur, hem de canım deriler heba edilmiş olmaz.
Son bir not, geçtiğimiz hafta bu köşeden Müftü beyle ilgili birkaç kelam etmiştim. Sağ olsun sosyal medya hesabından cevabını aldım. Bu hafta bayram arifesi olduğu için es geçtim. Haftaya nasipse müftü beyin zaman zaman vakfa ait araba ile ekmek alma konusuna kaldığımız yerden devam.
Bu vesile ile şimdiden okurlarımız başta olmak üzere tüm İslam aleminin mübarek kurban bayramının hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Selam ve dua ile…
DİĞER HABERLER
Huzurevi ve engellilerimiz
ALLAH İÇİN SEVMELİYİZ
MEHMET ÇETİN- Mustafa Erdil