Şereflikoçhisar Tuzgölü Haber Gazetesi

Gazete – Matbaa – Baskı İşleri

Bizim çocuklar taş mı yiyecek?

Yazılarımı takip edenler az çok bilirler, geçmiş yıllarda siyasetin neden yapıldığını, ilçemiz siyasetinde neler olduğunu, siyasetle alakası olmayan, hatta ismini boş bir kağıda yazmaktan aciz, yazılan düz yazıyı doğru dürüst okuyamayan, her hangi bir konuda dilekçe yaz desem şaşkın şaşkın bakacak kişi ya da kişilerin ilçemize siyaset adı altında bir yerlere geldiğini, kiminin Belediye Meclis üyesi, kiminin bilmem ne Müdürü olduğunu, hatta kimisinin koskoca ilçeye Başkan Yardımcılığı gibi kutsal görevler yaptığını daha doğrusu yapmaya çalıştığını ifade etmiş, siyasetin iki sebepten dolayı yapıldığını, birisi şahsi kazanç ve güç, ikincisi ise memleket sevdalısı olduğunu ifade etmiştim. Şöyle bir bakın etrafınıza. Hangi bir siyasetçinin ya da tombala yoluyla siyasete giren birisinin şahsi çıkarından çok memleket meselesi ile uğraştığını gören duyan var mı? Biriniz desin ki, falanca falanca kişi ilçemizde şu görevlerde bulundu, seçildiği günden bu yana ne bir yakınını, ne sınıf arkadaşını, ne aile dostunu, ne kızını, gelini, yeğenini işe almadı, aldırmadı deyin!
Ya da hangi bir seçilmiş kişi, Hz Ömer gibi tebdili kıyafetle gezip halkın derdi ile dertlendi, sorun ve sıkıntıları yerinde tespit edip, gece yarısı kimse görmesin diye yardımda bulundu? Ya da hangi bir siyasetçi, Hz Ömer’in yaptığı gibi şahsi sohbetinde devlet mumumu söndürüp, kendi mumumu yaktı? Kimse Hz Ömer olsun demiyoruz, zaten bu kafayla olmamız ya da olmaları da çok zor ama; bu kadarda söylemimizle yaptığımız farklı olmasın!. Ya göründüğümüz gibi olalım, ya da olduğumuz gibi görünelim. Kamera karşısına geçip asıp keserken, sosyal medyada şov yapıp nara atarken, üç-beş saniyelik video görüntüsünde polyannacılık yaparken, konu üç kuruş kazanca gelince memleketi beş dakikada satmayalım! Satıyorsak ta satmıyormuş gibi yapmayalım! Her ne ise muhtemelen alacak kişiler alacaklarını almışlardır.
Gelelim konumuza. Haziran ayı meclis toplantısı yapıldı. Aslında yapılmıyor da yapılmış gibi oluyor. 31 Mart yerel seçimler sonrası çok kıymetli, çok değerli belediye meclis üyelerimize dedim ki; “ arkadaşlar önce bol bol kitap okuyun. Çünkü elinize verilen yazıları daha doğru dürüst okuyamıyorsunuz! Daha sonra sayılar üzerinde çalışın. Milyon nedir? Bin nedir? Lira nedir? Daha sonra boş zamanınız kalırsa 2-3 sayfadan oluşan Belediye Meclis Kanununu okuyun. Gündem maddesi nedir? Nasıl oylanır, oylama sonrası komisyona sevk edilen önergeler için ne yapılır? Vs vs. Yerel seçimlerden bu yana bir yılı aşkın zaman geçti, hala önergeyi oylamayı unutuyorsunuz. Unuttuğunuz bir şey değil, usul hatası yapıyorsunuz! Bakın geçmişte örnekleri var, hepiniz pırlanta gibi delikanlısınız, yarın bir gün Allah muhafaza, mahkemede ananızın, babanızın adını sorarlar hiçbir şeye yaramaz.
Her ne ise Haziran ayı meclis toplantısının en önemli konusuna gelelim. MHP Belediye Meclis Üyesi Adnan Danışkan bir önerge verdi. Kısacası; “ arkadaşlar bizler buraya para için gelmedik. Gelin, hani meclis toplantısı yapıyor, bazı komisyonlarda görev alıyor ve bunun karşılığında Belediyeden bir miktar para alıyoruz ya ( belki aylık 800 ile 1000 TL, bunlar oturum ve toplantı başı ücret alanlar, ayrıca seçimden sonra meclis üyesi olup farklı farklı görevleri yürütüp 4-5 yerden maaş alan hariç) gelin bu parayı, İlçemize yapılması planlanan Yaşlı bakımevi ve Huzurevi Derneğine bağışlayalım!” dedi. Dedi demesine ama, yaklaşık 14 aydır meclis üyesi olup o günden bu yana ağzını açıp tek kelam laf etmeyen kişi ya da kişiler, vay efendim, “herkesin durumu senin gibi iyi değil, burada olmayan arkadaşlarımız var! Estek köstek bir sürü laf söylediler. İşin aslı ben bu konuşmalardan “biz buraya para almak için geldik, burada emek veriyoruz. Aylık 800 ila 1000 lira olan huzur hakkımızı neden oraya verelim. Biz ne yiyeceğiz, senin durumun iyi tuzun kuru, biz boşuna mı meclis üyesi olduk” demeye getirdiklerini anladım, yanlışta anlamış olabilirim, yanlışım varsa düzeltin lütfen.
Haklılar mı? Evet! Adamlar meclis üyesi olmuş, kapı kapı gezmiş oy toplamış, bırakında üç-beş kuruş para kazansınlar. İlçeye huzurevi yapılsa ne olur! Yapılmasa ne! Huzurevi için başka yardım kapısı kalmadı da Meclis üyelerinin ayda almış oldukları üç kuruş paraya mı göz diktiniz?. Adamlar huzurevi için ellerinden gelen çabayı gösteriyor. Sosyal medyalarından sık sık paylaşım yapıp, daha ortada temel atımı için vurulmuş bir kepçe yokken, sanki bitmiş gibi “huzurevi ilçemize hayırlı olsun!” diyorlar, zaman zaman falanca kurumları ziyaret edip boy boy fotoğrafta atıyorlar daha ne yapacaklar. İlahi Adnan bey, sende çok şey istiyorsun. Hatta bir sonraki meclis toplantısına; “ meclis üyelerinin maaşlarına artış yapılmasına, hatta belediye kanalı ile yapılan yardımlara meclis üyelerinin de dahil edilmesine, hatta her meclis üyesine şahsi araç tahsis edilmesi yönünde” önerge vermezsen gönül koyarım.
Ben şahsen bu bağış konusunda meclis üyelerini destekliyorum. Sakın ama sakın yanlış yapıp, daha düne kadar meclis üyesi değilken böyle bir maaşınız yoktu, artık meclis üyesi oldunuz, maaş en doğal hakkınız, kimseye bağışta bulunmayın! Ben her türlü yanınızdayım. Mümkünse bu yazım sonrası kimse aba altında sopa aramasın.
Her şeyin gönlünüzce olması memleket meselesinden önce, şahsımızı düşündüğümüz daha güzel daha refah ve bol kazançlı günlerde buluşmak dilek temennisi selam ve dua ile…

Sakarya araç kiralama Sakarya evden eve nakliyat