Ahmet Sarıtaş, Üniversite’deki Görevinin İkinci Yılını Değerlendirdi

Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Berat Cömertoğlu Meslek Yüksekokul Müdürü ve Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekan Vekili Doç.Dr.Ahmet Sarıtaş, görevinin ikinci yılını değerlendirdi. Düzenlediği basın toplantısında, iki yılda Üniversite’de; ‘Öğrenci sayısından hocaların sayısına kadar, bölümlerden, Yüksek Lisansa kadar, binadan bahçe mizanpajına kadar yapılan tüm çalışmalardan bahseden Doç.Dr.Ahmet Sarıtaş, hedefinin ‘Üniversite’yi ilçeye olan uzaklığını yakınlaştırmak’ olduğunu özellikle vurguladı.
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Berat Cömertoğlu Meslek Yüksekokul Müdürü ve Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekan Vekili Doç.Dr.Ahmet Sarıtaş, basın toplantısı düzenleyerek görevinin ikinci yılını değerlendirdi.
Yaklaşık iki saat yerel basınla bir arada olan Doç.Dr.Ahmet Sarıtaş, uzun uzun Üniversite’deki yapılan çalışmaları aktardı.
Çalışmaları tek tek aktarırken özellikle Rektör’ün Üniversite’nin ihtiyaçları içerisinde öncelik Şereflikoçhisar’a verdiğinden dem vuran Doç.Dr.Ahmet Sarıtaş, kendisinin bir Şereflikoçhisarlı olarak hedefinin, ‘Üniversite’yi ilçeye olan uzaklığını yakınlaştırmak’ olduğunu özellikle vurguladı.
Değerlendirmesinde; “Tek eksiğimiz kaldı; üç binayı boyatmak istiyoruz tek renke kampüs havası gibi. Duvarlar artık tek girişli bir kampüs havası olsun istiyoruz” diyen Doç.Dr.Ahmet Sarıtaş’ın bahsettiği çalışmalar hakkında şunları söyledi;
“Bugün hem eğitim-öğretimin başlaması hem öğrencilerin ilçemize gelmesi, pandemi şartlarının tamamen ortadan kalkarak eski sistem eğitim-öğretime geçmemizle beraber sizlerle bir arada olmak istedik.
Malumunuz bir Şereflikoçhisarlı olarak Yüksekokul Müdürlüğü ile başlayan süreç, devamında Fakültedeki görev ikinci yılını tamamladı.
İki yılda, ilçemizdeki bütün paydaşlarla beraber ilçe Belediye, Büyükşehir Belediye ve Esnaf Odaları, özellikle Ticaret Odası Başkanı Çetin Aslan Bey’in desteğiyle o katogorisel oldu. Bir şekilde İlçede Üniversite’nin varlığını hissettirdiğimizi düşünüyorum. Burada Rektör Hocamın vizyonu da çok l oldu. Rektör Hoca, burada şunu net olarak söylemişti; “Şereflikoçhisar gibi zor olan coğrafyada, hem fiziki olarak uzaklık hem de kendine ait has bir kültürü olan ilçedeyiz. Bu kapsamda da zor bir coğrafyadayız. Ana kampüsümüze 200 km uzaklıkta bir yerleşkedeyiz. Daha önce ciddi sıkıntılar olmuş, Üniversite’nin tarihine baktığınız zaman; Niğde Üniversite’sine bağlı bir Yüksekokul olarak kurulmuş, devamında 2006 yılında Aksaray Üniversitesi açılınca Aksaray Üniversitesi’ne bağlanmış. Ama malumunuz bir Koçhisarlı olarak ta ifade etmekten bir sakınca görmüyorum. Şereflikoçhisar, Aksaray rekabetinden de bir şekilde yararlanmış bir Üniversite. Şereflikoçhisar’da olan, Ankara’ya bağlı olan bir ilçenin rekabet içerisinde olduğu, başka bir ile bağlı olması, bu teknik olarak ilçedekileri üzdü diye düşünüyorum. Üniversite’nin Ankara’ya bağlanma noktasında belki de bir başlangıç oldu. Ve her şeyden öte Ankara Yıldırım Beyazıt adını aldı. Puanlarımız yükseldi. Özellikle geçtiğimiz 3-4 yılda Anadolu’da hiçbir Üniversite kontenjanını dolduramadı. Ama biz, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi markasıyla kontenjanlarımız, %100’ün üzerinde doldu.
Yeni bölüm açamadık çünkü ilçede barınma, konaklama gibi sıkıntılar var. Bölüm açamadık ama şunu yaptık; gizli bölüm açtık. 50 olan 4 bölümdeki kontenjanımızı 70’e çıkardık. Bu şu demek; 4 yılda 360 yeni öğrenci sayısında artış demek. Çok ciddi bir olay bu. Bir bölüm açsak 40 kişiyle açıyoruz. Biz her bölümün kontenjanını YÖK’ten izin alarak artırarak ve bunu da %100 doldurarak aslında her sene artı 80 öğrencinin gelmesini sağladık. Bu ciddi bir rakam. Özellikle ilçelerin gelişmesinde Üniversitelerin rolü, öğrencinin o ilçeye katkıyı düşündüğümüz zaman her sene 80 artı öğrenci demek. Bununla beraber YÖK’ün net bir karar vardı; ‘İlçelere Yüksek Lisans verilmez’ diye. Benden önceki dönemde bir Yüksek Lisans açma çalışmaları yapılmış ama nihayete erdirilememiş. Biz onun dosyasını hazırladık Rektör hocanın desteğiyle. YÖK’e gittik görüştük. Bir günde YÖK’e yazdığımız tarihle Üniversite süreçte, YÖK’te onay almamız bir gün oldu ve bütün buradaki bölümleri kapsayan ilçenin de ihtiyacı olabilecek; Lojistik sektörünü destekleyici ve Finans sektörünü destekleyici, Uluslararası Ticaret ve Finans Yüksek Lisansını açtık. Ana bilim dalını kurduk. Burada şu anda 150 öğrencimiz var Yüksek Lisans eğitimi alan. Bu ciddi bir katkıydı. Ve bununla beraber Yüksek Lisansı yapmak isteyen ama ilçeye gelemeyecek olanların uzaktan yöntemle, uzaktan Yüksek Lisans programını açtık. Mesela bizim buraya açtığımız Yüksek Lisans, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nin tek uzaktan Yüksek Lisansı programı. Ciddi öğrenci profilimiz var. Vekillerden, Bakan Yardımcılarından, Özel Kalem Müdürlerinden. Ve biz buradaki network’e aslında öğrencilerimize Koçhisar’da tanıtıyoruz. Ve fayda sağlıyoruz.
Ahmet Sarıtaş olarak bir Şereflikoçhisarlı olarak temel amacım, Üniversite’yi ilçeden uzaklığını yakınlaştırmaktı. Başarılı olduk mu? Sizlerin takdiri. Ama artık ilçede bir Üniversite algısı oluştu. Herkes Üniversite’nin farkında. Muhtemilen sokağa çıksak %90’nı Üniversite’yi biliyor. Ondan da öte Koçhisarlı ismimi bilmese bile ya işte bizim Karşı köylü, bilmem nereli, bilmem kimin akrabası diye biliyor. Bu bence önemli bir aktör.
Biz, isteğimiz seviyeye ulaşabildik mi? Ulaşamadık açıkça olması gerekirse. Üniversite boyutunu yaptık. Derslere devam zorunluluğu kıldık. Her öğrenci derse devam etmek zorunda. Fakültede kendi hocasını yetiştiren bir fakülte noktasına geldik. Hoca eksikliği vardı, rektör hocanın destkleriyle hocalar aldık. Daha bugün 3 talep yazdık hoca talebi. Personel eksikliğimiz, güvenlik eksikliğimiz vardı, güvenlik aldık. Temizlik personel eksikliğimiz vardı aldık. Bahçıvan eksikliği ilana çıktık. Bunlar tabi şeyle olmuyor. Biz burayı sahiplendikçe, İlçedeki bu bütünlüğü sağladıkça, Rektör hoca da kaygısız kalmıyor. Üniversite’nin ihtiyaçları içerisinde öncelik Şereflikoçhisar’a veriyor. Personel eksikse öncelik Şereflikoçhisar’a veriyor.
3 binamızın çatılarını yaptık, ihale çıktık. Çok basit gibi geliyor ama 20 yıldır bu işler yapılamamış doğru düzgün. Okulun duvarı yoktu. Çocuklar tarlada faaliyet gösteriyorduk dedi. İnhata duvarları yaptık. Burada ilçe Belediyesi’nin katkısı oldu ciddi anlamda ve Ticaret Odası Başkanı Çetin Aslan’ın ciddi katkısı oldu ama bildiğim kadarıyla şahsi Aslan betonda şahsi desteğini yaptı diye biliyorum. Büyükşehir Belediyesi, yol yapımında vs ciddi katkısı oldu. Bir şekilde bütün paydaşlarla yaptık. Arkadaki harabiyeyi bile bir şekilde düzelttik. Fiziki eksiklikleri toparladık. Baya belli bir noktaya getirdik fizikseli. Öğrenci kalitemizi artırdık. Bölümlerde ful doluyuz. 3.binamızın fizibilitesini yaptık, 3.binamız atıl durumda. Atıl durumda değil aslında kullanılmıyor. Biz orayı bilim merkezi gibi bir şey yaptık. Projelerini çizdirdik. Kültür Bakanlığında takip ediyoruz. Bunu da halka açık yapalım. Üniversiteler ilçeyle bütün olsun.
Şunu yaptık; Hoca, eğitim, fiziksel ortam, doğalgaza geçme kararı aldık. Bu sene yetiştiremedik. Tek eksiğimiz kaldı; üç binayı boyatmak istiyoruz tek renkle kampüs havası gibi. Duvarlar artık tek girişli bir kampüs havası olsun istiyoruz çünkü öğrenciyi tutabilmenin yolu şuradan geçiyor; Öğrenci tek bir bina olarak girerse, benim okuduğum lise buradan büyüktü diyor. Ve demolize oluyor, gidiyor. Ama biz tek bir kampüs yapıp binasıyla kafeteryasıyla, yemekleriyle, yurduyla, ilçesiyle.. Bunu sağlayabilirsek öğrenci burada kalır.
Biz puan olarak çok yüksekteyiz. Bizim buradaki öğrenci, Türkiye’de 81 il varsa bu 81 ilin 70’indeki merkezdeki yerlere puanı tutuyor. O yüzden bizim öğrenciyi burada tutabilmemiz için bunları yapmamız lazım.”
Değerlendirmenin sonunda, Üniversite için elinden gelen her şeyi yapan kurumlara da teşekkür eden Doç.Dr.Ahmet Sarıtaş,la ilçemiz gazetecileri güncel konularda sohbet etti.