Şereflikoçhisar Tuzgölü Haber Gazetesi

Gazete – Matbaa – Baskı İşleri

ESNAFIN HALİ VE SİYASİLER!

Evet, yaz dönemi, gurbetçi ziyareti, okul alışverişi derken, malum ilçe esnafı olarak baş başa kaldık. Artık alışverişimizde yerli halk, esnafımızda yerli esnaf. Ama ilçem hep serzenişte bulunduğum “linç etme olayı”nda her hangi bir değişiklik yok. İddia ediyorum, sanırım bu hastalık sadece bizim ilçemize münhasır bir olay. Esnafın esnafı karalaması, müşterinin yerli esnaftan alışveriş yapmama hastalığı, hatta ilçe esnafının dahi çoğu alışverişlerini internet üzerinden yapması, buna birde kurdaki artış eklenince esnafın hali acınacak duruma geldi. Halbuki zor meslektir esnaflık. Bayramda gezemezler, tatile gidemezler, düğüne gidemezler, yeni yıla giremezler, hasta yatamazlar, surat asamazlar, dükkândan çıkamazlar, parası çıkışmayanı kıramazlar, veresiye isteyeni geri çevirmezler, hata yapamazlar; yapsalar dahi dükkânlarını akıllarından çıkaramazlar. Ne zor değil mi esnaf olmak, ne büyük fedakârlık. Bir o kadar da dünyadaki yapı değişikliği ve sermaye gücünün değişimi ile beraber ayakta kalma çabalarını da üzerine koyduğumuzda; belki de pek çok iş kesiminden bile daha fazla zor durumda olan iş insanları topluluğu, esnaflar. İşin bir başka boyutu ise Birçok esnaf, kendisi seçmemiştir bu işi; babadan kalınca hayır diyememiş ve sürdürmek için çabalamıştır. Çünkü evin büyükleri yaşlandıkça, geçimlerini sürdürmek için onlara daha fazla ihtiyaçları olduğunu da gördüklerinden ellerini çekememişlerdir ebeveynlerinin üzerinden. Ve tüm yaşam hayallerini de o dükkâna sığdırmak zorunda kalmıştır birçoğu. Tüm bunların yanı sıra birde son yılarda artan sosyal medyadan linç olayı ile uğraşmak zorundadır esnaf. Ve linç edilenler genelde yerli esnaf olur. Kimse çıkıp ta zincir marketler hakkında kötü yorum yapamaz, kimse çıkıp ta bilmem kaç bin mağazası olan marketten aldığı ürünün fiyatını sorgulamaz, eleştirmez, kötü yorum yapmaz. Ama konu yerli esnaf olduğu zaman, aman Allah’ın asar, keser, eleştirir, yerde yere vurur. Bir yerde insanlıktan çıkar, adeta gizli bir canavara dönüşür. Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada bir paylaşım gördüm. Hemşehri demeye utandığım bir kişi, iki ayrı yerli marketten aynı ürünü çekmiş, fiyat farkını ortaya koymaya çalışıyor. Birisinde örneğin 3 lira olan ürün diğer markette 4 liraymış. Aman Allah’ın sanki dünya batmışçasına yorumlar yapılıyor, yerli esnaf yerden yere vuruluyor, esnaflığı, kişiliği ayaklar altında alınıyor. Hadsiz, terbiyeden uzak yorumlar ardı ardına ekleniyor. Kimse de çıkıp ta ; “ yahu arkadaşım, aynı ürün olabilir ama, farklı zamanlarda alınmıştır, birisi 10 koli almışsa, diğeri 100 koli alıp, daha uyguna almıştır” demiyor.
Ve gözden kaçırılan önemli bir konu, bu linç olayını zincir marketler için yapamıyor. Kimimiz istekli, kimimiz isteksiz olarak zincir marketlerden zaman zaman alışveriş yapmak zorunda kalıyoruz. İçeriği girdiğin anda müşteri misin, başka bir şey mi belli değil. En ufak bir iade olayında olmadık zorlukla karşılaşıyor, genellikle tüketici suçlu bulunuyor. Oysa yerli esnafta öyle mi? Bugün bozuk çıkan en ufak üründe aynısı ile değişim yapılıp, bir de özür üstü özür dileniyor. Ama ne hikmetse yerli esnaf hala kötü konumda yer alıyor. İşin en acı yanı ise, bu linç girişimini bir başka esnafın yapıyor olması. Unuttuğu ya da gözden kaçırdığı konu, benzer olayın çok değil, birkaç hafta ya da birkaç gün sonra kendi başına geleceğini hesaba katmıyor. Hele birde memnuniyetsiz müşteri var ki; “ bir ürün alacak, kaç para diyor? “10” lira diyorsun. Emin ol ürünün fiyatını bilmeden, “olur mu? 10 lira çok. Bir başka yerde daha ucuz” dediğinde, iki ürün arasındaki farkı anlatıyorsun, ama anlamıyor, aslında anlıyor da işine gelmiyor. Son soluk “bizi kurtarır rakam bu, isterseniz, o ucuz olan yerden alın” dediğinizde, hemen sosyal medyada “esnaf beni işyerinden kovdu” yaygarası koparıyor. Tabi sazan çok olduğu, işin aslını bilmediği, klavye delikanlılığı yaptığı için, yorumlar ardı ardına geliyor.
Ve kaybeden ilçe esnafı ve haliyle ilçemiz oluyor. Bu nedenle işin aslı nedir, ne değildir bilip bilmeyen tabiri caizse kendi topuğumuza sıkmayalım. Ve düğünde, cenazede yine o karaladığımız esnafın yanımızda olacağını unutmayalım.
Gelelim, MHP İlçe Başkanına ve yanındaki kişilere. Hemen hemen hepsi İle geçmişte dostluğumuz, paylaşımlarımız oldu. Ama ne zaman illegal bir iş yaptılar, bizde gazeteci olmamız hasebiyle ve görevimiz gereği bunu haber yapıp, kamuoyu ile duyurduk, hoooppp arkadaşlar bir anda tüm siyasilerde olduğu gibi dostluk yerine cephe almayı tercih ettiler. Ne diyelim Rabbim yollarını açık etsin. Ancaakk, bu arkadaşlardan bir istirhamım var. Gazetemize ya da şahsıma küse bilirsiniz, haberlere çağırmayabilirsiniz, ancak bu kininiz size benim işyerimin camına partinin etkinliği kapsamında afişinizi yapıştırma hakkını vermez. Hatta bir dip not, bir etkinlik yapacağınız zaman size gelen mesajı iyi okuyun. Neden mi, size mesaj gönderen Başkalarınız özellikle yapacağınız etkinlik için, yani stiker ve broşür için, siyah puntolar ile “ Not binaların giriş kısımdaki camlı kapılara, esnaf camlarına, arabalara yapıştırmayın!” dedi. Ya okumayı unuttunuz ya da okuduğunuzu anlayamamışsınız. Umarın bu düşüncesiz hareketinizi sadece benim işyerim için yapmışsınızdır da az dua almışsınızdır.
Yerli esnafı linç etmek yerine sahip çıkmak, hele hele siyasiler için kendilerine verilen emirleri okuyup, anlamak, kin ve nefret yerine kucaklayıcı ve anlayışla karşılamak dilek ve temennisi selam ve dua ile..

Sakarya araç kiralama Sakarya evden eve nakliyat