Şereflikoçhisar Tuzgölü Haber Gazetesi

Gazete – Matbaa – Baskı İşleri

Kudüs Konferansı Düzenlendi – KUDÜS’ÜN ÖZGÜRLÜĞÜ GAZZE’DEN GEÇİYOR

İHH Şereflikoçhisar Şubesi tarafından “Kudüs” konferansı düzenlendi. Uğur Işılak Kültür Merkezi’nde saat 19.30’da düzenlenen konferansa; Kaymakam Zafer Engin, Belediye Başkanı Memiş Çelik, Diyanet İşleri Başkan Müşaviri Abdurezzak Ateş, Ak Parti İlçe Başkanı Levent Sarıkaya, İlçe Müftüsü İsmail Göksu, İmamlar, Kuran Kursu hocaları ve vatandaşlar katıldı.
Duygu dolu dakikaların yaşandığı konferansta, Gazze’de şehit olan Filistinliler için dualar da okundu.
KONUŞMALAR;
Program, Şeyhkuyusu Mahallesi Müezzin Kayyım Mustafa Nebi Kuluş tarafından Kur’an-ı Kerim tilaveti okunmasıyla başladı. Kudüs ile ilgili video gösterilmesinden sonra konuşmalara geçildi. İlk konuşmayı İHH Şereflikoçhisar Şubesi Başkanı Salih Sarıkaya yaptı.
Sarıkaya konuşmasında; “İHH 1992 yılında Bosna savaşıyla kurulmuş bir vakıftır. Bu vakfın hizmetleri takip ettikten sonra ilçemizde 2021 yılının sonunda biz de şubesini açtık. Ve sizlerin katkılarıyla dünyanın neresinde olursa olsun sadece ilçemizde değil, Ülkemiz de dahil deprem, sel, yangın gibi herhangi bir afette insanlara hak ve adalet uğruna, onların ihtiyaçlarını gidermek için elimizden gelen imkanlarımızı gayretlerimizi sarf ederek yardımlarımızı sunduk. Bu yardımlarımızda en büyük desteği sizlerden aldık. Şimdi bu desteklerimizi, Filistinli kardeşlerimize farkındalık olsun diye biz ilçemizde böyle bir konferans düzenledik. Gayretlerinizden dolayı hepinize teşekkür ediyorum” dedi.
*İHH Ankara İl Başkanı Hacı Bayram Şahin yaptığı konuşmasında; “Allah’a hamd ediyoruz bizi Müslümanlardan kıldı. Allah’a hamd ediyoruz bizi Müslümanların dertleriyle dertlenenlerden kıldı. Allah’a hamd ediyoruz bizi 7 Ekim Zaferiyle tanıştırdı. Bunu unutmayalım, ısrarla söylüyorum; Allah’ū teala Kur’an-ı Kerimde diyor ki; şükrederseniz arttırırım. Öncelikle 7 Ekim zaferini bi şükredeceğiz. Allah vaadinden caymaz. 7 Ekim zaferi için Allah’ım sana şükrediyoruz. Tabii ki fazla ölülerimiz var, ağır bedeller ödüyoruz, üzüyoruz. Hüzünlüyüz. Bedenimiz iyi diyoruz ama ruhumuz iyi değil. Ama ümitsiz de değiliz. Ancak, zalimler Allah’tan ümit keser. Bizim ölülerimiz cennette, onların ölüleri cehennemde. Onun için şu yaptığınız amel, yani buraya gelmeniz belki de Allah’ın katında sizi öne geçilecek amel olabilir.
Meydanlara gidip İsrail zalimdir diyoruz, soykırımdır diyoruz, kardeşlerimizin yanındayız diyoruz. Böylece Peygamber efendimizin sözünü tutmaya çalıştık. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır dedik, susmamaya çalıştık. Kardeşinin dertleriyle dertlenmeyen bizden değildir dedik. Dertleniyoruz. Onun için buraya geldik.
Buraya gelmeniz, buraya adım atmanız çok değerli. Onun için Salih hocama ve ekibine, kadın kollarına emekleri için teşekkürler. Belediye Başkanımıza ve Kaymakamımıza teşekkür ederim. Önümüzde veya yanımızda olan ilçe Müftümüze de teşekkür ediyorum” dedi.
*Belediye Başkanı Memiş Çelik de; “Öncelikle İHH Şereflikoçhisar Şube Başkanı Salih hocama teşekkür ediyorum. Böyle bir programda bizleri sizlerle buluşturdu. Bizler de elimizden geldiği kadar destek veriyoruz. Biz buraya katılmakla en azından safımız belli olsun diye geldik. Herhangi bir şeye gücümüz yetmese de. Ama şöylede bir şey var; Gerçekten Dünyada şu anda soykırıma uğrayan Gazzeli, Filistinli kardeşlerimize ölenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Ve bunlara zulüm edenlere, bu zulme sessiz kalanlara da lanetliyoruz. Allah’ın gazabı onların üzerinde olsun diyoruz. Ve benim üzüldüğüm noktada şu; Müslümanlar da uyuyor. Bu bizlere acı veriyor. Bugün burada bu konferans salonu dolması lazımdı. Müslümanlar gerçekten uyuyor. Allah bütün Müslümanlara hidayet versin. Birlik ve beraberlik bilinci versin” şeklinde konuştu.
*Kaymakam Zafer Engin de konuşmasında; “Mesele Gazze olunca kelimeler yetersiz kalıyor. Çünkü bu zulmü, bu zalimi ifade etmek gerçekten çok zor. Ama şu bir vaka; Tarihten itibaren malum Hz. Ömer döneminde Kudüs’ü Müslümanlar ele aldı ki kutsal ilk kıblemiz. Hz. Peygamberimizin Miraca yükseldiği yer. Akabinde Harçlı seferleriyle Harçlılara geçti 1100 yılında. 1500 yılında da Yavuz Sultan Selim döneminde tekrar Müslümanlara geldi1917 yılında tekrar Müslümanların elinden Kudüs çıktı. 1948 yılında İsrail Devleti kuruldu ve o günden bugüne İsrail problemi var bölgede. Oradaki dönem, bazı acı zamanlar oluyor, bazen bizim lehimize durumlar oluyor. Müslümanlar birlik, beraber olduğu müddetçe, oradaki zulüm sürekli olmayacaktır. Biz buna inanıyoruz. Bugünlerde geçecektir. Bizler, oradaki kardeşlerimizin yanlarında olamasak ta manevi olarak, dualarımızla, desteklerimizi göndermemiz gerekmektedir. Medeni dünyada insan haklarının, demokrasinin ön planda tutulduğu aşamada, kadınların, çocukların nasıl katliama uğradığını görüyorsunuz. Bunu dile getirmek çok zor. Ama biz devlet ve millet olarak bu zulümlere sessiz kalmayacağız. Her zaman oradaki kardeşlerimizin yanındaydık, yine öyle olacak. Çünkü Türk Milleti fıtratı gereği her zaman mazlumun, mağdurun yanında oldu. Ki zaten onlar bizim din kardeşlerimiz inanıyorum en kısa sürede bu zalimler, hak ettikleri karşılığı göreceklerdir. Rabbim hayatını kaybedenlere mekanları cennet olsun diyorum, şehadetleri kabul olsun. İnşallah en kısa zamanda oradaki bu gözyaşı bitecektir. Biz de bu yönde elimizden geleni yapacağız” dedi.
VE KUDÜS KONFERANSI;
Konuşmalardan sonra Diyanet İşleri Başkanı Müşaviri Abdurezzak Ateş tarafından “Kudüs” konulu konferans verildi.
“Bizleri var eden, varlığından haberdar eden Kur’an’la, İslamla şereflendirip, Hz. Muhammed’in ümmeti kılan ve sizlerle mukaddes davamız Kudüs üzerinde buluşturan Rabbime Hamdü senalar olsun. Evden çıkarken geldiğiniz yer, niyetlendiğiniz yer sadece bir konferans salonu değil, tertip edenler bir program için yapmadılar bunu, ben Ankara’dan bunun için gelmedim. Söz konusu Kudüs olunca bütün enerjimizi, bütün gayretimizi odaklayacağımız bir işe dönüşüyor. Hem gönlümüzde, hem zihnimizde, hem hayatımızda. Bunun için geldiniz” diyerek konuşmasına başlayan Abdurezzak Ates;”Hepinizi Kudüs sevdalıları, Kudüs dertleri olarak ifade edeceğim. Cennete doğan çocuklar gördük, Kudüs’te, Gazze’de son 50 gündür. Yer yüzünde canını Allah için ifade etmiş bir insan şehittir. Şehit olmuş bir annenin karnından canlı çıkarılan bir çocuk dünyaya gözlerini açmadan önce annesinin karnında cennete gözlerini açan çocuktur. O çocuğa da selam olsun.
Sahneler çok ama sadece zihnimizde kazınmamız gerekiyor, unutmamamız gerekiyor. Onlar için toplandıysak, onların acısı acımız olarak dimağımızda kalması gerekiyor.
1915 yılında Çanakkale geçilmesin diye İstanbul’a Anadolu’ya akın ettiler. O Gün Gazze’den 300 yiğit, Filistin’den 500 yiğit geldi. Çanakkale’den Gazze’den 50 şehit bırakarak gittiler. Gazze izzet şehridir. Kadim tarihten beri Gazze şehit bir şehirdir. Gerçekten Gazze’yi, Kudüs’ü sadece gelip konuşmak insana ağır geliyor. Emin olun bir insana Gazze bilinci, Kudüs bilinci adına azıcık da olsa katkım olmayacağını bilsem asla gelip herhangi bir yerde Gazze’yi konuşmam. Ama 50 gündür bütün derslerimiz, bütün sohbetlerimiz, vaazım, Cuma hutbelerimin tümü Gazze’yi konuşmadan başlamıyor, Gazze’yi konuşmadan bitiremiyoruz çünkü Gazze bir çadır gibi içine aldı. Kudüs, zaten içine alması gereken bir yerdi.
Gazze İmam Şahirin şehridir. İmam Şahir rahim Abdullah, Gazze’den ayrıldıktan sonra Gazze’yi o kadar özlerki, Mısır, Medine, Mekke bir mezhebin imamı büyük bir alim, büyük bir müştehit. Gazze’ye olan özlemi belki bizim duamız olarak söyleyebiliriz.
Kudüs nedir? Başlık Kudüs diye arkadaşlar kodular. Neresinden başlarsanız hayatınızın en derin yerine dokunacak olan bir yer Kudüs. Bizim gözümüzü kapatmamız, bizim yok saymamız, bizim gündem etmememiz, bizim bahsetmemiz bu acının yoktur manasına gelmeyecek. Ama Kudüs nedir? Ne değildir? Neyi ifade eder bizim için? İyi düşünmek zorundayız.
Kudüs aslında ne stratejik konumundan dolayı gündemimize girecek olan bir konu, ne tarihi bağlarıyla bizi tarihten bağlayan dağlarıyla gündemimize oturan bir konu, ne yer altı, yer üstü kaynaklarından dolayı gündemimize girecek bir konu. Bizi Kudüs’e bağlayan şey, bunların hiçbirisi değil. Vahim kurdu imani bir bağdır bizimle Kudüs arasındaki bağ. Kur’an’a, Allah’a, Tevhide, Visanete iman eden her mümin Kudüs’le ilgilenmek, Kudüs’le ilgi göstermek, Kudüs’ü sevmek, Kudüs’le mücadele etmek ya da gerekirse Kudüs adına ölmek, imanının gereğidir. Zira, Kudüs Adem A.S.’dan, Davut A.S.’dan, Süleyman’dan, Zekeriya’dan, Yahya, Meryem, İsa A.S.’dan ve nihayet Muhammed A.S.’dan Kur’an’ın Muhammed ümmetine bir emanetidir.. Ve bu emanet sahibi tarafından mutlaka sorulacaktır. Onun için Kudüs emaneti 1177 yıldır Müslümanların elinde. Tam ismiyle selam olan, selam yurdu, barış yurdu, esenlik yurdu olan bir yerdi. Arada 200 yıl elimizden çıktı. Şu anda elimizde yine değil. Elimizden çıktığı gün Müslümanların dışında birilerinin eline geçtiği gün Kudüs, kan ve gözyaşının odaklandığı bir şehir oldu sürekli.
1917’de İngilizler, Gazze’den çıkarma yaptılar. Çünkü Kudüs’ün kapısı Gazze’dir. Kudüs’e geçiş Gazze’den olmak zorundadır. Gazze’den geçmeden Kudüs’e ulaşamazsınız. 1917’de kaybettiğimiz Kudüs’ten bugüne 2023 yılına geldik. Gazze’yi eğer elimizde tutabilirsek Kudüs’ün özgürleşmesindeki en önemli eşşiği tutmuş oluruz. Kudüs’ün özgürlüğü Gazze’den geçiyor. Unutulmamalıdır ki, Gazze’yi bugün savunmak aslında Anadolu’yu savunmaktır. Gazze düşerse, inanın çok kısa bir zaman sonra Gazze’nin pozisyonuna elimizdeki bir çok şehir ya da buna mahkum kalabilir. Onun için bu vahşi, canavar orduyu Gazze’de durdurmak zorundayız. Allah 7 Ekim’le yapılan bu çıkışı, Aksa tufanı boşuna denmedi, Kudüs ve etrafındaki bütün Müslümanlar, varlık ve mücadele gerekçeleri Kudüs’tür, Kudüs’ü savunmaktır. Onun için Kudüs vazgeçilmemizdir, onurumuzdur, şerefimiz olmak zorundadır.
Kudüs, sıradan bir şehir değil. Kudüs’ü kaybettiğimiz gün biz şehirlerimizin, sokaklarımızın, hayatımızın tadını kaybetmiştik. Onun için sancak düştüğü yerden tekrar kalkmalı ve tekrar yeryüzünde selamet, adalet, hakkaniyet ve hak hakim oluncaya kadar verilecek mücadelenin Allah, bizi öncüsü kılsın, önderi kılsın ve bizim elimizde yeniden Kudüs, 1917’den önceki selam yurduna dönüşsün. Rabbim bu mücadelemizde bizi gevşemeyen, daima diri ve rehne kapılmayan duruşumuzu, azmimizi, ceddimizi, terimizi, emeğimizi, kazancımızı oradaki kardeşlerimizle Kudüs adına feda edebilmeyi, yanlarında olabilmeyi, şevkat göstermeyi, onların başını okşamayı ama en önemlisi onların elinden tutup, dün bırakmıştım sizi, geçilmez diyemedim ama bugün seni terk etmeyeceğim, seni ayağa kaldırarak, buradan Kudüs’ün kapısı olan Gazze’den Kudüs’e beraber yürüyeceğiz, ve inşallah Kudüs’te namaz kılmayı bütün ümmedi Muhammed’e ve bizlere de nasip etsin inşallah”dedi.
Program, ümmedi Müslümanlar için bütün Müslümanların uyanışı ve Filistinlilerin kurtuluşu için İlçe Müftüsü İsmail Göksu tarafından okunan duanın ardından sona erdi.

Sakarya araç kiralama Sakarya evden eve nakliyat